Bolum 11

9.3K 744 13
                                    

11.BÖLÜM

Helikopterle adaya yaklaşırken onu gördüm. Kızıl saçlarını savurarak koşuyordu. Delicesine koşarak eve gidiyordu. Ne bekliyordum ki. Koşarak kollarıma atılıp beni çok özlediğini ve onu bırakmamam gerektiğin söylemesini mi? Başka bir kadın olsa belki. Ama o başka bir kadın değildi. O Valeria'ydı.

Helikopter adaya inice pilota gerekli talimatları verip yolladım. Derin bir nefes aldım ve kaç gündür ertelediğim tartışmayı yaşamak için eve yöneldim. Biliyordum Valeria canıma okuyacaktı. Kapıya geldiğimde o kadar heyecanlıydım ki. Kalbim adeta yerinden çıkacaktı. 3 gündür bu anı değişik açılardan hayal etmiştim. Ama zili çalıp cevap alamayınca hızla gerçeğe döndüm. O asla boyun eğmeyecekti. Tekrar zile bastım... Cevap yok. Sakin olmaya çalışarak, Tanrı'dan sabır diledim ve zile yine bastım... Ama çıt yok! Artık tavan yapan sinirimle olduğum yerde zor duruyordum. Lanet olası kadın beni kendi evime sokmuyordu.

Kapıyı yumruklamaya başladım. "Valeria,aç şu kapıyı."Cevap yok.. Daha güçlü yumrukladım ve yumruklarımla kapı sarsıldı.
"Lanet olsun Valeria,burası benim evim. O küçük poponu kaldır ve şu kahrolası kapıyı aç!"diye emrettim. Yanlış,tamamen yanlış bir taktikti bu. Sinirim bir çok insanı korkuturken onun üzerinde zerre kadar etkili olmuyordu. Bu kez kendimi tutamayıp bağırdım.
"Valeria, çatlak kadın aç şu kapıyı!" Birden kapıya bir şey çarptı ve ardından bir şangırtı duyuldu.

"Burada istenmediğini daha nasıl anlatabilirim Damon! Defol!" Şok dalgası tüm benliğimi sardı. 3 gündür rüyalarımı mavi gözleri, kızıl saçları ve sabun kokusu süslemiş ve ben özlemle çıldırmışken bu kadın beni kovuyordu. Daha çok sinirlendim. "Valeria, beni delirtme. Yemin ederim çok kötü olur. Aç şu lanet kapıyı!" Kapıda kükrerken, bir an içinde olsa benden çekindiğini düşündüm. Ama kapıya çarpan ve kırılan başka bir eşyanın sesi ile hayal âleminden çıktım.

Sinirden kudurmak üzereyken aklıma yedek anahtar geldi. Kendime ait olan anahtarı onu terke etmeden önce dış kapının yanındaki portmantoya asmıştım. Bu yüzden anahtarım yoktu. Sonra haince gülümsedim.Ama paspasın altında.... Eğilip hızla paspası kaldırdım. Lanet olası bir boşluk. Hiç bir şey yoktu. Hemen ardından içeriden bir şangırtı sesi geldi.
"Yedek anahtarımı arıyorsun Damon! Yazık sana! Bu gece sahilde yatta aklın başına gelsin." Tüm gücümle kapıyı yumruklamaya başladım.

"Yemin ediyorum Valeria, bu kapıyı kırarım. Sonrada içeri girip seni dizime yatırıp pataklarım. Hemen aç şu kapıyı." Bir kahkaha sesi duyuldu içeriden.
"Gerçekten de çok korktum."dedi alayla.
"Damon, sen pisliğin tekisin."Kapıya çarpan bir eşya daha.
"Babamdan hiçbir farkın yok senin! Hatta sen daha iğrençsin. En azından o en başından bir kalbi olmadığını gösterdi bana. Senin gibi iyilik numaralarına girmedi."Bir çarpan eşya daha.

"Valeria, tatlım. Aç şu kapıyı da konuşalım. Sana her şeyi anlatacağım." Daha yumuşak olmaya özen gösterdim.
"Kes sesini Damon!Biliyor musun, annem öldüğünden beri Rusya'da bir malikanede yaşıyorum ben.Hiç bir yeri görmedim. Tek istediğim özgürlüktü. 20 yıl Damon! Tam 20 yıldır. Kahrolası lüks bir hapishanedeyim. Sana söyledim.Peki sen ne yaptın? Beni başka bir yere hapsettin."Acı dalgası tüm vücudumu sararken,kendi bencilliğime kızdım. Haklıydı, onu asla bırakmayacağımı söyleyip. Tek bir açıklama bile yapmadan burada bırakıp gitmiştim.

"Valeria,hayatım sakin ol!Aç kapıyı da konuşalım hadi." Bir kırılan eşya sesi daha.
"Senden nefret ediyorum.Babam beni bıraktığında en azından orada vakit geçirebileceğim hizmetliler vardı. Ama burada... Lanet olası adam.. Burada tek bir insan bile yok." Evet,suçluydum ve o haklıydı.Ama onu görmek istiyordum.Sesini duyup onu görememek beni çıldırtıyordu. "Valeria, lütfen."dedim yavaşça.

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin