8. Bölüm

5.6K 474 90
                                    

"Birazdan kendine gelecektir, endişelenmeyin. Sizin de bildiğiniz üzere hastalığının getirisi olan durumlardan biri bu da." Doktor duymaya alışkın oldukları şekilde kardeşinin durumunu açıklayıp gittikten sonra Baekhyun yorgunlukla sırtını duvara yaslamıştı.

"Evet bunu biliyorum, ama ne zamana kadar böyle devam edecek bilmiyorum." Dolu gözleriyle koridorda ilerleyen doktorun arkasından bakmakla yetinmişti sadece. 

Yapabildiği şey sadece buydu ve bunu yapmaktan nefret ediyordu.

"Bayılmalarının giderek azaldığını biliyorsun, bu iyi bir şey, önceden her hafta en az iki kez geliyorduk buraya hatırlamıyor musun? O iyileşiyor Baekhyun, o iyileşecek." 

Onu omuzlarından tutup destek olmaya çalışırken söylediği sözlerin hiçbiri teselli etmek için çıkmamıştı dudaklarından, her şeyden daha fazla inandığı için söylüyordu çünkü.

"Onu böyle görmeye dayanamıyorum." Kapının aralığından uyuyan kardeşine baktı. Beyaz yüzüne yakışmayan mor dudakları ve koyu göz halkalarını görmek canını en çok acıtan şeydi.

"İnan bana o da seni böyle görmeye dayanamıyor. Sen onun abisisin, kız kardeşi değil. Bu yüzden güçlü olmak zorundasın." 

Chanyeol kendi kardeşi olmasa da Baeksoon'a büyük bir sevgi besliyordu. Baekhyun ve onun üzülmemesi için yıllardır elinden gelen her şeyi yapıyordu. Normal zamanlarda Baekhyun sürekli Chanyeol'ü kölesi gibi kullansa da söz konusu Baeksoon olduğunda kontrol Chanyeol'ün elindeydi. 

Baekhyun'u rahatlatıp, kardeşini mutlu etme görevini üstleniyordu. Ve belki de bu, Baekhyun'la onu yıllardır bir arada tutan tek şeydi.

Chanyeol'ün ona beslediği sevgi dışında.

"İyileşecek değil mi?" Üzgün fakat hala umut beslemeye çalışan gözlerle sormuştu.

"Bilirsin, yalan söyleyemiyorum."

"Biliyorum." Bu yüzden Chanyeol'ün her sözü kesin bir doğruluk taşıyordu Baekhyun için.

Endişe ve korkudan yorulmuş bedenini Chanyeol'ün kendisine göre oldukça büyük olan bedenine yaslanarak dinlendirirken Chanyeol herhangi bir tereddüt ve düşünce gerekmezsizin kollarıyla sarmıştı onu.

Normalde olduklarının aksine hastanede Baeksoon küçük, Baekhyun ortanca, Chanyeol ise onları koruyan büyük abileri oluyordu.

Chanyeol her ne kadar utangaç, çekingen ve heyecanlı biri olsa da böyle önemli anlarda tamamen farklı birine dönüşüp soğukkanlılıkla işini hallediyordu. Ekiplerinin ayrılmaz parçası olmasının nedeni de bunlardan biriydi.

"İçeri girelim, uyandığında yanında olmalıyız." Chanyeol üzerindeki kilolu günlerinden kalma polarının sarkık kollarıyla Baekhyun'un gözlerini silerken konuşmuştu.

"Tanrım." Bir anda kaşlarını çatarak uzun olanın karnına vurmuştu. "Bu halin ne böyle?" Baekhyun sakinleştiğinde fark edebilmişti anca Chanyeol'ün üzerindekileri. 

Büyük lacivert üstünün altında en az onun kadar bol, siyah bir eşofman altı giyiyordu. Ve büyük ayaklarını daha fazla ortaya çıkartmak istercesine tuhaf bir parmak arası terlik...

"Gece yarısı evde takım elbiseyle dolaşmak biraz rahatsız edici." Chanyeol beceriksizce ona karşılık vermeye çalışmıştı.

"Buraya gel. Şu saçının haline bak." Baekhyun her zaman ki gibi parmak uçlarına yükselme nezaketinde bulunmayarak Chanyeol'ü yakasından çekip kendine yakınlaştırmıştı. 

Owl Divorce AgencyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin