11. Bölüm

5.1K 466 134
                                    


"B-bunu yapmak zorunda mıyız?" Chanyeol korkuyla yutkunup Baekhyun'un elindeki jilete bakmıştı.

"Saçların böyleyken çok çirkin oluyorsun ve benim senin yüzüne bakasım gelmiyor. Yeterli bir neden oldu mu?" Diğeri ise yine bilmiş tavrından vazgeçmeyerek dolaptan havlu çıkartıp son hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyordu.

"T-tamam ama kesebileceğinden emin miyiz? Elin de yanık h-hem."

"Ne dedin sen?" 

Ve Baekhyun'un o bakışını gördükten sonra Chanyeol boynunu açıp şah damarını kesmesine bile izin verebilirdi.

"B-ben mi?" Parmağıyla kendisini gösterirken aynı zamanda arkasına bakmıştı. Kaçacak bir yer bulamaz mıydı gerçekten?

"Ben! Byun Baekhyun! Orta sondan beri saçlarımı hep kendim kestim ben! Baeksoon'un saçları neden bu kadar güzel sanıyorsun sen! Seni öyle bir hale getireceğim ki bu dediklerine pişman olacaksın!" Chanyeol de tam olarak bundan korkuyordu zaten. "Şimdi sakın hareket edeyim deme." 

Chanyeol'ün omuzlarına havlu astıktan sonra başını öne eğerek ensesinin açılmasını sağlamıştı.

İlk önce ensesindeki saçları kısaltırken az önceki tehlikeli halinin aksine oldukça sakin ve nazik bir şekilde saçlarının tutamlarıyla ilgileniyordu. Chanyeol bile bu durgunluğa şaşırmışken Baekhyun'un şarkı söylemeye başlamasıyla az önceki korkusu banyosunu terk etmiş yerine rahat bir hava bırakmıştı.

"Hareket etme!" Baekhyun şarkıyı işine geldiği gibi değiştirip Chanyeol'ü kırdığı için kendince özür sözleri eklerken Chanyeol sessizce gülmeden edememişti, tabi gülerken hareket eden bedenine de engel olamamıştı.

Baekhyun başına vursa da sadece gülümseyerek sözünü dinlemişti.

Hala güzel sesiyle şarkı söylemeye devam ederken araya kendisini öven, ne kadar iyi bir kuaför(!) olduğunu vurgulayan cümleler de sıkıştırıyordu. 

Ki Baekhyun'a göre zaten ne yaparsa yapsın iyi yapardı. Kötü olduğu tek şey her şeyde fazlasıyla iyi olmaktı.

Chanyeol kalbindeki sıcak çarpıntıyla oturmanın tadını çıkartarak arkasındaki saç diplerinde dolaşan ince ve zayıf parmakları hissetmeye odaklandı. Omzuna tek tek dökülen saç telleriyle birlikte gülümsemesi de büyüyordu. Baekhyun ona şefkatle dokunurken mutlu olmaktan başka yapabileceği pek bir şeyi de yoktu açıkçası.

"Arkası bitti." Baekhyun'un parmaklarının verdiği tatlı his sona erdiğinde açabilmişti Chanyeol gözlerini. Dünya üzerinde daha rahatlatıcı bir his olabilir miydi emin değildi ancak parmaklarını şimdiden özlemişti. "Şimdi sıra ön tarafında."

Ve Baekhyun başka bir havluyu göğsüne sermiş ardından sandalyenin üzerinde oturan Chanyeol'e, çizeceği portrenin üzerinde çalışan ressam edasıyla bakmıştı. 

Chanyeol elindeki jileti fırça yerine kullanmamasını umuyordu.

"Yeni bir şeyler denemeye ne dersin?" Bütün dişlerini göstererek güldüğünde Chanyeol başını hızla iki yana sallayıp karşı çıkmıştı, ancak tabii ki de bu yaptığı görmezden gelinmişti. "Kendini bana bırak." 

Chanyeol bunu yapmaya karşıydı.

Baekhyun ona daha fazla yakın olabilmek için herhangi bir izin almaya gerek duymayıp Chanyeol'ün uzun bacaklarını kendi bacaklarının arasına alıp üzerine oturduğunda Chanyeol en çok, bugüne kadar en çok buna karşı çıkmak istemişti.

Owl Divorce AgencyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin