Owl Divorce Agency

36. Bölüm

"Benim tatlı, küçük, sevimli şirketimin şeker üyeleri, bir üç aylık ilerleme raporunda daha birlikteyiz." Jongin üzerindeki takım elbisesi ve yapılı saçlarıyla beyaz sade mobilyaların olduğu toplantı odasında abartılı bir şekilde dikiliyordu. 

Bütün bu hazırlık ben burada mıyım diye merak edip sorduğumda Luhan bunun normal zamanlardan daha bile sıradan olduğunu söylemesiyle şokumu atlatmam uzun sürmüştü. 

Jongin ruh hastasıydı.

"Küçük dediğin şirket şu an ülkede bir numara Bay Kim." Tanıdığım süre içinde Wufan hakkında öğrendiğim bir şey varsa o da çok fazla ego sahibi olmasıydı. Aynı zamanda işi konusunda oldukça ciddi ve huysuzdu. Bu konuda benzerlik gösterdiğimizi düşünüyordum ve bu beni oldukça rahatsız ediyordu. Eğer ben de onun gibi uyuz görünüyorsam gerçekten işi bırakabilirdim. Bu kadar kasıntı olmaya gerek var mıydı bilmiyordum.

Ve tabii ki de bırakmazdım çünkü işime aşıktım.

"Sunumumu bölmezseniz sevinirim Bay Wu." İtiraf etmem gerekirse arada kavga etmemiz ve Jongin'in beni müşterilerimden kıskanması dışında onu ciddi görmek zordu. Bu yüzden şu an onu böyle gördükçe gülme isteğimi zor bastırıyordum. "Öyleyse 3 aylık proje sunumuma kaldığım yerden devam ediyorum. Bildiğiniz üzere şirketimiz geniş kitlelere hitap eden başarılı bir çöpçatanlık şirketi. Bünyemizde bulunan evlenme departmanıyla da birlikte pek çok kişi bizim aracılığımız ile başarılı evliliklere imza attı."

"Özet geç." Sehun tam olarak içimden geçeni söylemişti. Jongin'in bu tarz uzun ve amaçsız konuşmalarına alışkındım ve onun tatlı sesini dinlemek hoşuma bile gidiyordu ancak şu an değil. 

Çünkü takım elbisesi ve normal zamanlardaki dağınık tarzına aykırı olan yapılı saçlarıyla onu tam olarak şu anda deli gibi istiyordum. Onu takımla ilk defa görmüş değildim ama her ne kadar zorlama olsa da bu otoriter havası aklımı başımdan alıyordu.

Ona bakışlarımı fark etmiş olacak ki göz göze geldiğimize yutkunarak lazer kaleminin kenarıyla oynadı.

"Fakat ne yazıktır ki bazen kusursuz görünen evlilikler bile sona erebiliyor. Boşanmak da evlilik gibi hassas bir önem taşıyor bildiğiniz üzere." 

"Konuştuğu her saniyeyi maaşından kesmek istiyorum." Eğer iyi bir sevgili olsaydım Jongin'in sözünü kestikleri için sinir olabilirdim fakat sadece gülmüştüm. Gerçekten lafı çok dolandırıyordu.

"Buradaki herkesin şirketimiz aracılığı ile birbirini bulan kişilerin hayatlarının sorunsuz gitmesini istediğinden eminim."

"Bizim burada ne işimiz var?" Baekhyun uyukladığı Chanyeol'ün omzundan başını kaldırıp konuştuğunda Jongin'in bu sefer dikkati gerçekten dağılmıştı.

"Her seferinde aynı şeyi yapıyorsunuz ama yine mi istifa edeyim?" Bu konu açıldığında açıkçası üzülmeden edemiyordum çünkü Jongin'in işini ne kadar severek yaptığını gözlerinden bile anlayabiliyordunuz. Benim yüzümden işinden bile vazgeçmiş olması beni üzüyordu. Neyse ki işe geri dönmesi konusunda oldukça büyük tartışmalar atlatmıştık. Tamam, sonu ateşli bir seksle sona ermişti ve böylece sorun çözülmüştü.

"Devam et hadi, gitmeyin üstüne çocuğun." Bu ekipte en iyi anlaştığım kişi kesinlikle Yixing'di. Ama sanırım o herkesle iyi anlaşıyordu.

Aslında her şey çok tuhaftı. Birkaç ay öncesine kadar yalnız olduğumu düşünürken şimdi ise bu saçma ekip yüzünden boş günüm geçmiyordu ve ilk defa deli gibi yalnız kalmak istiyordum.