4. Bölüm

6K 583 160
                                    

Jongin en baştan çıkarıcı gülümsemesi ve yanıp sönen ışığın altında parlayan koyu renk, canlı gözleriyle Kyungsoo'nun karşısına çıkmıştı.

"Siz?" Kyungsoo normalde hedefini gözüne kestirdiğinde bir an bile bakışlarını ondan ayırmaz, dikkatli bir şekilde bütün hareketlerini incelerdi. 

Fakat şu an gözlerinin içine bakıp bu gürültüde bile sesini ona ulaştırabilen kişi bir anda bütün ilgi odağı olmayı başarmıştı.

Sabah üzerine öylesine geçirmiş gibi görünen kıyafetlerine ve dağınık saçlarına rağmen oldukça iyi bir izlenimi vardı. Bordo tshirtü koyu mavi kotuyla iyi bir uyum içindeydi sabah. O doğal ve sıradan haline rağmen yakışıklı görünmesi Kyungsoo'yu etkilemişti. 

Pek çok kişinin bu yakışıklı bedeni kıskandığına emindi. Eğer bu tarz problemleri olsaydı belki Kyungsoo da bunlardan biri olabilirdi. Şimdi ise sabahkinden oldukça farklı ve özenli görünüyordu. 

Sanki buraya gelip birilerini etkilemek başlıca görevi gibiydi.

"Hatırlamanıza sevindim." Jongin sanki buraya gelmek için Kyungsoo'nun telefonunu takibe almamış gibi, karşılaşmalarının oldukça doğal olduğunu gösterir bir şekilde gülümsemişti.

"Daha iyi misiniz? Gerçi..." Kyungsoo hafifçe gülümseyerek duraksamıştı. "Görünüşe göre oldukça iyisiniz." Bulundukları yer ve Jongin'in görüntüsü Kyungsoo'yu destekliyordu.

"Sayenizde." Ensesini hafifçe kaşıyarak alt dudağını ısırmıştı Jongin. "Şöyle geçelim mi?" Nazikçe eliyle az önce oturmuş olduğu yeri işaret etmişti.

"İyi olur." Kyungsoo gülümseyerek karşısındakinin gösterdiği yerden vip masasının görünüp görünmediğine bakmıştı. Daha iyi bir yer olmayacağını düşünerek Jongin'in yanına geçmişti.

"Bir şeyler içer misin?" Sesini duyurabilmek için fazla samimi olmayacak bir mesafeyle Kyungsoo'nun üzerine eğilmişti.

"Teşekkür ederim, şu an aslında çalışıyorum." Kyungsoo nazik bir gülümsemesiyle reddetmişti.

"Çalışmak?"

"Bunu söylemem ne kadar doğru bilemiyorum ancak..." Bugün tanıştığı birine kendi hakkında bir şeyler söyleyip söylememe konusunda kararsız kalmıştı.

"Rahatça konuşabilirsiniz. Size borçlu sayılırım. Dinleyebilirim." Jongin verebileceği en dost gülümsemeyi vermişti.

"Ben boşanma avukatıyım. Şu çaprazdaki iş adamı dikkatinizi çekmiştir." O iş adamı az önce Jongin'in dikkatli baktığı adamdan başkası değildi. "Eşi bir süre önce benimle görüşmeye geldi. Boşanmak istiyor ama yeterli delil bulabilirse yüklü bir tazminat alabilir. Aldatıldığından emin fakat herhangi bir şey bulamadım henüz. Ancak hissediyorum. Bu gece bulacağım." 

Kyungsoo yüzündeki geniş gülümsemeyle olayları anlatırken Jongin o an fark etmişti. Kyungsoo tam anlamıyla işine aşıktı. Onu işi kadar mutlu edebilecek ne başka bir şey ne de başka biri olabilecekti.

"Henüz kendini ele vermemiş olması çok tuhaf. Renkli bir gece hayatı var gibi."

"Hemen her gece böyle yerlere gelip bir kaç arkadaşıyla bir şeyler içip gidiyor. Çevresinde dans edem kadınların hiçbiriyle çıkmıyor. Bu adamın servetinin bir kısmını alacağım bile umrumda değil artık. Sadece onu ele vermek istiyorum." Kararlı bir şekilde gözlerini adama dikmiş incelerken ona eşlik etmişti Jongin

Çok tuhaftı gelmişti bu durum ona. Sürekli böyle yerlerde takılıp hala herhangi bir şekilde yakalanmaması ilgi çekiciydi. Adam başını kaldırıp etrafına göz atarken, Jongin de onun odak noktası olan yerlere bakıyordu. Belki gizli bir şekilde biriyle göz temasıyla anlaşıyordu ve Kyungsoo henüz bunu fark edememişti.

Owl Divorce AgencyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin