10. Bölüm

6K 478 207
                                    

"Kyungsoo beni bekle."

"Bırak beni." Jongin hızla ayrılan Kyungsoo'ya yetiştiği an kolundan tutarak onu dur durmuştu.

"Bırakacağım ama sakinleşip benimle konuşacaksın." İkna etmek amacıyla sakince konuşmaya çalışıyordu.

"Konuşmak istediğimi düşünmüyorum." Kyungsoo, Jongin'in elini gevşetmesini fırsat bilerek kaldırımda hızla yürümeye başladı. 

Az önce yaşadığı şeyi düşündükçe sadece kaçıp gitmek istiyordu. Gerçeklerden kaçmak, hiç olmamış gibi davranmak istiyordu.

"Bu halde bir yere gidemezsin." Fakat ona engel olan Jongin gerçeğinden bile kaçamıyordu.

"Konuşacak halde değilim. Yalnız kalmak istiyorum." Bir kez daha onu görmezden gelerek yürüse de bu sefer Jongin önüne geçip omuzlarından tutmuştu. "Rahat bırak beni."

"Beni dinle. Ne kadar yalnız kalmak istersen iste bu gece seni yalnız bırakmayacağım."

"Lütfen..." Jongin'in kararlılığı karşısında yalvararak konuşmuştu adeta. Gitmek istiyordu sadece, insanların yüzüne baktıkça utandığını hissediyordu çünkü. 

Sanki hepsi bütün gerçeği biliyor ve onu küçümsüyor gibiydi.

"Konuşmanı ya da başka bir şey yapmanı istemiyorum. Sadece yanında kalacağım."

"Jongin..." Dolmaya başlayan gözleri bir yandan uzaklaşmak isterken diğer yandan yalnız kalmaktan korkuyor gibiydi.

"Do Kyungsoo." Jongin boynundaki kravatı çıkartıp kısa süre içinde düğümünü çözmüştü. "Bundan sonraki bir saat içinde konuşmanız kesinlikle yasak." Kyungsoo şaşkınlıkla bakarken Jongin çoktan kravatın bir ucunu sıkıca bileğine bağlamıştı. "Bağırma, ağlama, çöp kovası tekmeleme hakkına sahipsin." 

Boşta kalan ucunu avuçlarının arasında sıkarken yürümesi için Kyungsoo'yu sırtından iteklemişti.

Kyungsoo madem yalnız kalmak, yürümek, ancak konuşmamak istiyordu, bu şekilde yapabilirlerdi. Jongin Kyungsoo'yu bu şekilde tutsak etmekten memnundu, çünkü onun artık yalnız kalmasını istemiyordu. 

Zor anlarında ona sadece bu kumaş parçasının uzak olduğu kadar uzak olmak istiyordu.

Siyah kravat gerilip aralarında tatminkar bir mesafe bıraksa da Kyungsoo şaşkınlığını atıp sessizce yürümeye başlamıştı. Nasıl olsa Jongin'den kurtuluşu yok gibiydi.

Jongin'se onunla sonunda anlaşmaya varabildiği için rahatlamış bir gülümsemeyle gerisinden onu takip ediyordu.

Konuşacak halde olmadığını biliyordu, elbette farkındaydı ancak yalnız kalmaması gerektiğine dair hissettiği o derin duyguyu terk edemeyip peşine düşmek istemişti. 

Hayatını araştırdıkları sırada işlerine yarayabilecek şeyleri bulmaya çalışırken çevresinde Baekhyun ve Chanyeol dışında kimseyi bulamamışlardı. Annesine bakılarak bile pek de sıradan bir aile ilişkilerinin olduğu söylenemezdi. Bu yüzden Jongin onun yanında durmak zorunda hissediyordu kendini. Onun yalnız olduğunun farkındaydı. 

Belki çok yakın değillerdi henüz ama kendini ona en kötü gününde yakın olacak kadar yakın hissediyordu bir şekilde.

Kyungsoo onun iki adım önünde ilerlerken o sadece sessizce takip ediyordu. Jongin için sessiz olmak oldukça zor bir görevdi, beyni şu sıralar Kyungsoo yüzünden o kadar çok gürültü yapıyordu ki bu sessizliği bastırmak için daha fazla konuşma ihtiyacı duyuyordu. Ama bir saatliğine de olsa susmak zorundaydı.

Owl Divorce AgencyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin