Bir ay içinde herşey ne kadar değişebilirdi ki? Anlamıyorum bu çocuğun şuan öğretmen masasında neden oturduğunu anlamıyorum arkadaş. Sıradaki öğrenciler kaş göz işaretleri yapıp özür dilemem gerektiğini söyleselerde içimden gelmiyordu.
"Yerine oturabilirsin Eylül."
Yok artık gerçekten öğretmenmiydi.? Sessizce sıraya geçerken Yeliz yana kayıp yer verdi.
"Kızım nerelerdesin sen ya"
"Ders ne?"
Şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra gözlerini Çağrıya dikerek sırıttı.
"Ders rehberlik. İki hafta önce geldi hoca. Bütün kızların yeni gözdesi."
"Hıı.."
Burun kıvırmıştım. Okulun sahibi diye hadi denince hoca mı olunur. Rehber hocasıymışmış aman yesinler tipe bak hele. Mavi boğazlı bir kazak giymiş, üzerinede siyah bir ceket geçirmiş. Saçları her zaman ki düzenli. Gözlükleri kocaman olmak zorundamıydı. Ama yinede yakışıyordu. Konuşurken o kadar kibar ki onunla okulun ilk günü tartışmasam tam bir beyfendi derdim. Ne oluyor bana ya? Eylül kendine gel o Hilal'i seviyor. Yüzüm buruştu. Acaba Hilal için mi okula geldi.? Sonuçta Hilal'de burda okuyordu. Tabi yaa ne aptalım.
"Kızım adama ne pis pis bakıyorsun yanlış anlayacak şimdi dön önüne."
Yelizin sesiyle tekrar kendime geldim.
"Ne dedin anlamadım."
"Çağrı Hocayla diyorum! Bi düşmanlığınız mı var?"
"Ne saçmalıyorsun ya??"
"Eylül iyimisin sen. Adama öldürmek istiyor gibi bakıyorsunda."
"Yok ya saçmalama sadece sevmedim o kadar."
"Ne demek sevmedim. Bütün okul onu konuşuyor haberin var mı?"
"Niyeymiş.? Nesi var konuşulacak?"
"Adam hem zengin hem genç hemde yakışıklı"
Yine pis pis sırıttı. Ne buluyorlardı ki bu çocukta? Ders bile anlatamıyor sabahtan beri kem küm ediyor. Bide arada tuhaf tuhaf bana bakmaları yok mu? Uyuz oluyordum. Hiç benim tarzım değil. Ki benim Erkek arkadaşlarına ayıracak zamanımda yok. Derslerimle ilgilenmeliydim.
"Eylül?"
"Yine ne oldu Yeliz? Adama bakmıyorum artık.!"
"Sen değil o sana bakıyor"
Bu defa uyuz uyuz kıkırdadı. Bana mı bakıyor? Ama neden bana bakıyor ki? Başımı hafifçe kaldırdım. Giydiği kazaktanmıdır nedir o yeşil gözlerin yerini masmavi bir deniz almış sanki. O kadar güzel bakıyordu ki. Bir süre konuşmadı sadece bana baktı. Allahım ne oluyor bana böyle. Neler hissediyorum ben. Bu duygu o kadar yabancı ve bi o kadar tanıdık ki? Seviyor olabilirmiyim acaba? Hayır hayır sevemem. Sevmemeliyim. O Hilal'i seviyor. Gerçi Hilal, Cihan'ı sevdiğini söylemişti. Hatta günün birinde evlenmek istediği kişinin o olduğunu söylemişti. Onun açısından bir sıkıntı yok. Ama yinede sevemem. Karşılığı olmayan bir sevgi bana göre değil. Ben acılar içinde birini bekleyemem. Olmaz sevemem. Ama neden kalbim boğazımda atıyor? Neden bana baktığında yüzüm kızarıyor? Kendine gel Eylül.
"Evet arkadaşlar konu anlaşıldıysa bi kaç soru sormak istiyorum."
Sesi kadifemsiydi, yumuşacık. Bir insan bu kadar hızlı nasıl değişebilir ki? O ruhsuz, hayatla bir alakası olmayan dengesiz serseriye ne oldu? Hayat bulmuş gibi görünüyordu. Onu hayata bağlayan biri olmalıydı. Evet bu kişi Hilal'di buna eminim.
![](https://img.wattpad.com/cover/49345545-288-k703490.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KiMSiN
SpirituellesArafta kalmış milyonlarca genç kızdan biri Eylül.. islamiyeti tanımak için attığı adımlar, yuttuğu dertler var. Gel gitler içerisinde bir hayat, vazgeçme cesaretinden yoksun bir gönül. Doğruyu bulduğunda herşeye rest çeken bir nadide çiçek Hilal.. ...