Bazı insanlar Allah'tan korktuğu için..
Bazıları ise O'nu sevdiği için ibadet eder, itaat eder, nefsin isteklerinden vazgeçer.Şimdi bana bakan bu güvenlik görevlisinin surat ifadesi midemi bulandırıyordu. Elim benden habersiz çenemdeki iğneyle buluşurken, bana bakıp pis pis sırıtıyordu. İçimde kopan bir fırtınada kendimi bulmaya çalışırken başörtümün iğnesini çılardım. Güldü. Karşımda benim tesettürümden vazgeçmemden zevk alan bir pislik sırıtıyordu.
Zil çaldı. Sınava başlama ziliydi bu dışarıda benden başka öğrenci kalmamıştı. Bense hala kararsızdım. Bir sene mi çöpe atmak istemiyordum ve karşımdaki güvenlikçi hızlanmamı söyleyip duruyordu. Bir ses işitir gibi oldum.
Arkamı döndüm, etrafıma bakındım kimse yoktu. Ne yapmalıydım? Başımdaki bu ayetten sırf bir sınav için vazgeçebilirmiydim? Sonuçta zor durumdaydım. Çıkarsam ne olur ki? Sınavdan sonra tekrar takarım. Elime telefonu aldım. Elif Hocayı arayıp böyle birşey yapabilir miyim sormalıydım. Telefon Elif Hoca'yı rahatsız ederken, düşüncelerde aynı şekilde beynimi rahatsız etmeye başladı.
Neden Elif Hoca'ya soruyorum ki? Rabbim böyle birşeyi istemez biliyorum. Daha neden onu arayıp birşeyler umayım ki?
Ben O iki sınıf insanın ikinci sınıfına dahildim. Birşeyi korktuğum için değil, sevdiğim için yaparım. Ve ben Rabbim seni seviyorum. O yüzden de bu sınavdan senin için vazgeçiyorum.
Hızlı bir hareketle eşarbımı tekrar iğneledim. Arkamı dönüp hayatımın sınavına veda ederek bir iki adım attım ki tekrar o iğrenç kadının sesini duydum.
"Nereye gittiğini zannediyorsun?"
"Başörtülüler giremez demiştin. Gidiyorum işte."
"Başörtünü çıkarıp sınava girebilirsin. Sonuçta bir senr daha beklemek zorunda kalmayasın."
"BEN BAŞÖRTÜMÜ ÇIKARTMAM.!"
hayretler içerisinde bana bakıyordu. Ne tepki vermemi bekliyordu ki?
"Ama diğer başörtülüler başörtüsünü çıkarıp girdi. Sen neden çıkarmıyorsun ki?"
"Çünkü İslamiyet zora sıkışınca terkedeceğin basit bir din değildir..!"
Bu sözleri nerden buldum bende bilmiyorum. Sadece içimden geldiği gibi konuşuyordum. Kaç genç kızın saçını açmasına sebeb olmuş farkında bile değil. Daha fazla durmamın manası yoktu.
"Dur gitme."
"Ne istiyorsun ya. Başörtümü çıkarmam diyorum duymuyormusun?"
"Tamam. Çıkarma gel. İlk defa biri bana karşı gelip başörtüsünü çıkarmadı. Onuda geçtim sırf başörtün uğruna belki bir daha hazırlanamayacağın bir sınavı terkettin. Gerçekten sana gıbta ettim. Şimdi içeriye geçebilirsin."
Şaşkın şaşkın kadına bakıyordum. Böyle birşey olmasını bende beklemiyordum.
"Şimdi sınava almayacaklar seni koş hadi."
Tebessüm edip içeriye doğru koştum. Danışmaya telefonumu bırakıp hemen sınav olacağım sınıfı buldum. Biraz geç kalmış olsamda öğretmen ses etmedi ve sınava başladım.
Sınavdan sonra..
Sorular çok zor değildi ama matematik biraz uğraştırdı. Hilal ve Gulem ne yapmışlardır acaba.? Telefonumu danışmadan alıp dışarıya çıktım. Güvenlik olduğunu bildiğim kadın bana tebessüm etti. Aynı şekilde cevağ verip üniversitenin bahçesine çıktım. Arabaya doğru yürürken bir yandan da Hilal'i arıyordum ama açmadı. İyice telefona gömülüp bu defa öbür uyuz'un numarasını tuşladım.
Tam telefonu açtı ki birine çarptım. Telefon elimden kayıp yere kapaklanırken başımı yukarı kaldırdım ve çam yeşili gözlerle karşılaştım. Ben daha üzerimdeki şok'u atlatamazken O yerden telefonumu alıp bana uzattı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KiMSiN
SpiritualArafta kalmış milyonlarca genç kızdan biri Eylül.. islamiyeti tanımak için attığı adımlar, yuttuğu dertler var. Gel gitler içerisinde bir hayat, vazgeçme cesaretinden yoksun bir gönül. Doğruyu bulduğunda herşeye rest çeken bir nadide çiçek Hilal.. ...