34.BÖLÜM: Helalim OL

6.2K 568 120
                                    

Çağrı'nın ağzından..

"Sevgilim dışarı çıkalım istermisin hava alırsın?"

"İstemiyorum Loris.! Neden bırakmadın. Yaşamak istemiyorum hiç birşey hatırlamıyorum, peşimde bir ton insan kellemi istiyor ve ben sürekli saklanıyorum."

"Bak geldik işte buradaki doktor çok iyi dediler. Psikoloji uzmanı."

"Umrumda değil. Uyuz herifin tekiydi."

"Neyse aşkım bak hava çok güzel gel dışarıya çıkalım."

"Loris günlerdir boğuluyor gibiyim. Beni biraz yalnız bıraksan?"

"Peki."

Başını önüne eğip çıkmasından gram etkilenmeyen kalbim bu kişiyi sevmediğini net bir şekilde açıkladı.

Alfred malı gelmeden dışarıya çıksam daha iyi olur. Yatağımdan doğrulup dolabımdaki ayakkabıları giydim. Başımda sürekli bir ağrı yapışkan gibi terk nedir bilmez bir şekilde bekliyordu.

Bahçeye indiğimde kesik kesik sahneler gözümün önünde canlandı. Ellerim saçlarıma dalıp sıktığında alnımdaki damar atmaya başladı. Kimim ben? Delirmek üzereydim. Hastanenin etrafında bir gezinti yapınca uçurum gibi bir uç nokta hemen dikkatimi çekti. O tarafa doğru yürüdüm.

Uçurumun kenarında bir müddet durup etrafı izledim. Yükseği seviyordum ve burada durmak bana birşeyleri anımsatıyordu. Havanın kararmasıyla gönlüm sanki aydınlanıyordu. Sonbaharı severdim. Eylül'ü severdim. Ve şimdi agustosun son demlerindeydik.

Ağzımda yarım kalmış güzel bir tad vardı sanki. Az önce ki isim içime dokunur gibi oldu. Birden Loris'in çığlığıyla irkilince ayağımın altındaki toprak kaydı. Dengemi kaybederken bir başka çığlık iyice afallamama sebeb oldu.

Abiiiiiiii.

Dengemi kaybedip uçurumun kenarına düşünce koşuşma sesleri arttı. Daha neler olduğunu anlamadan kendimi uçurumun kenarındaki dala tutunurken buldum. Eğer burdan düşersem paramparça olurum sanırım. Aşşağıya bakınca beynimde şimşekler çakıyordu. Kalbimi daraltan ses giderek yakından geliyordu.

Abiii. Hayır yapma. Nolur.

Bu deli kız kime abi deyip çığlık atıyor anlamıyorum birilerin onun abisinin değil de benim derdime düşmesi gerekiyordu sinirlendim.

"Kimse yok muuu."

Bağırmamla birlikte bir çift gök mavisi göz tüm içtenliğiyle bana doğru gözyaşlarını akıtıyordu.

"Dayan abi nolursun.!"

Gözlerimdeki yanma hissine anlam veremedim. Bu kız bana neden abi diyordu ki? Elimden tutup çekmeye çalışmasına bir kaç yabancı yüz eklenince tekrar ayaklarım yere bastı. Üzerimdeki tozu toprağı silkelerken iki adım attım ki biri koşarak gelip bana sarıldı. Öyle içten sarıldı ki neye uğradığımı şaşırdım.

"Biran seni kaybedeceğim diye o kadar çok korktum ki."

Bu ses beynime tüm hatıraları şimşek gibi çakarken, gözyaşlarıma engel olamadım. Sanki senelerdir bu kokuya hasret kalmış gibiydim. İçime, burnuma doldurduğum kokusu, gülüşü, utangaçlığı, güçlü duruşu her şeyini birbir gözlerimin önüne sererken ona sımsıkı sarıldım.

Sanki zaman bir anlığına bizim için durmuş, ben hayatım boyunca dolduramadığım boşluğu en hızlı şekilde tamamlamaya çalışıyordum. Daha da sıkı sardım.

KiMSiNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin