2.BÖLÜM: Şaşkınlık

18.9K 1K 100
                                    

İçeri girdiğimde tabikide babamın beni endişeli ve kızgın yüz ifadesi karşıladı.

"Sanırım saatten haberin yok küçük hanım." sesinden öfke aksada bağırmıyordu. Aksine sakin görünmeye çalışıyordu. Bu defa gercekten endişelenmiş olmalıydı. Kolumdaki saate göz atarken birden bende şaşkınlık içinde kalmıştım. Saat 9'a geliyordu. İç sesim her ne kadar artık büyüdüğümü sve eve istediğim saatte gelirim desede bi açıklama yapmam gerekiyordu.

"Özür dilerim, geciktim." daha açıklamamı dinlemeden araya tekrar konuşmaya başladı.

"Bütün gün nerdeydin sen? Dershaneyi aradım oraya gitmemişsin. Hiç huyun olmadığı halde eve saat 9 da geliyorsun. Kızım insan bi haber verir değil mi? Annenle seni ne kadar merak ettik haberln var mı?"

Tamam. Haklıydı genç bir kızın bu saate kadar hemde kalması hiç doğru değildi ama bugun kendi verdiğim kararları uyguladım ne vardı ki bunda.?
Tabikide bunları babama söyleyecek yürek yoktu bende.

"Yolda arkadaşımla karşılaştım birlikte dershaneye yürürken birden rahatsızlandı ve onu evine götürmek zorunda kaldım. Ailesi şehir dışında olduğu için bu saate kadar onunla kaldım." Bu cümleleri tüketirken her ne kadar vicdanım söylensede babama sahile gittiğimi orda bir kadınla tanışıp saatlerce onunla konuştuğumu ve ondan ayrılınca arkadaşlarımla eğlenmek için takıldığımızı söyleyemezdim. Kim bilir ne ceza verirdi.

"Hangi arkadaşın bu? Neden onu da alıp gelmedin ki?

"Seda diye bir arkadaşım. Tanımazsın sen. Gelmesi için ısrar etsemde kabul etmedi."

Babamın kaşları yavaş yavaş inerken onu inandırdığımı farketmiştim. Aslında ikna kabiliyetimin olduğunu biliyordum yalan benim işimdi tabiki ama babamın bana inanmasını beklemiyordum. Babamın sakinleşmesini beklerken zilin sesi kapıya yönelmeme sebeb oldu. Ahh Annem.. onu kandırmak imkansızdı. Ben ne söyleyeceğimi düşünürken kolları bedenimi çoktan kendine çekip sarmıştı bile. Tabi sarılmasıyla kendini çekip yüzüme odaklanması bir olmuştu.

"Neredesin sen?" Neden haber vermedin kızım arkadaşlarından birkaçını aradım bugun hiçbiri seni görmemiş."

Babam araya girip olanları aktarırken bir daha hiçbir arkadaşımı annemle tanıştırmayacağıma yemin etmiştim.

"Bi telefonum olsaydı bu kadar telaşa gerek kalmazdı. Arkadaşımın telefonunuda kullanmak istemedim." Buda en büyük kurtarıcımdı. Sınavı kazanana kadar telefon yasağı koymuştu babam. O yuzden dışarıda olduğum zamanlar bir yandan rahattım. Bana ulaşamıyorlardı.

"Hem ortalıkta abimde yok. Ona neden kızılmıyor acaba? Neden sadece benim üzerime geliyorsunuz."

"Kızım o erkek. ona bisey olmaz. Hem haber verdi kampta arkadaşlarıyla birlikte."tabikide bu sözler anneme aitti. Neden sürekli oğlunun tarafında anlamıyorum ki bi kere kadın dayanışması diye birşey olmalıydı. Ama nerdeee... Neyse ki babam öyle değil beni çok seviyor. Keşke takıntılarındanda kurtulabilse o zaman harika bir baba-kız ilişkimiz olurdu.

"Tamam anne pes ediyorum. Ben yukarı çıkıp üstümü değiştircem."
Neyse ki ucuz atlatmıştım. Ama annemin inanmadığı gözlerinden anlaşılıyordu. Acaba ona gerçeği anlatmalımıyım? Elif hanım çok farklı bir kadındı. Bunca zamandır ailemle hiç inancımız hakkında konuşmamıştık. Arada bir babam herşey başarıdan ve insanların gözündeki konumundan ibarettir din denilen şey bu çağda kalmadı desede çok konuşulan bir konu değildi. Düşünceler beynimde tur atarken ben çoktan duş alıp odama çekilmiştim. Koridordaki topuk seslerinden anladığım kadarıyla annem odama beni hesaba çekmeye geliyordu.

KiMSiNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin