19.BÖLÜM: Haram

6.9K 573 18
                                        

"Hilaaaaaal.!! Çabuk arkama geç başka biri geliyor."

"Eylül. Bu defa çok korkuyorum. Belki de bizi korumak için gelmiştir."

Elimden sopayı almasıyla arkadaki adama geçirmesi bir oldu. Cam kırılma sesi geldi.

"Eylül, Hilal sakin olun benim Çağrı."

Haydaaa. Buda gelmiş. Şok olmuş vaziyette ona bakarken hemen koşup yerdeki arkadaşına baktı.

"Naptınız siz. Başı kanıyor."

"Şeyy ben sizi katil sandım. Ondan yani yüzünüde göremeyince ne yapacağımı şaştım."

"Hemen kaldıralım içeri taşıyalım birşeyler yapalım Çağrı. "

Hilalin korkulu sesi beni kendime getirdi. Hilal o çocuğu seviyordu doğru ya. Çağrı, Hilal'e bir bakış attıktan sonra Cihanı sırtına alıp içeri taşıdı. Bu çocuk bu gücü nerden buluyor aklım almıyor.

"Hilal canım mutfakta ecza çantası vardı üst rafta getirirmisin.?"

İkimizde CANIM kelimesine takılmıştık. Aynı anda birbirimize bir bakış attıktan sonra mutfağa gitti. Bu çocuğu şimdi buracıkta parçalayabilirdim. Çok geçmeden Hilal elinde küçük kırmızı kutu gibi olan çantayla geri döndü. Başına pansuman yapıp, Cihanı yüzüstü yatırdı. Bi ara inleyince ölmediğini anladık en azından. Derin bir nefes alırken Çağrının bana baktığını gördüm.

"Ne diye vurdun çocuğa. Delirdin mi?"

"O kadar düşkün olsaydın arkadaşına. önce sen gelirdin "

"Haa gelseydimde kafamı patlatsaydın dimi.?"

"Hilal kaşını patlattı ama.? Ona birşey demiyorsun.?!!"

"O bilerek yapmadı."

"Ben zaten Cihandan nefret ediyordum bilerek yaptım dimi.!!!"

Surekli Hilal'i savunması sinirimi bozuyordu. Arada bir sürekli Hilal'e bakıyordu. Karşımda oturan bu çam yeşili gözleri oymak isterdim. Ama neden böyle oldum bilmiyorum. Neden böyle şeyler hissediyorum anlamıyorum. Hilal bi ara mutfağa gitmiş kahve yapmıştı. Birazda aldığım hazır kurabiyelerden servis etti.

"Ne işiniz vardı burda? Hani gelmeyecektin?"

Hilal gelmesine kızmıştı. Aslan arkadaşım bağır şu pisliğe. Ben bişey diyemiyorum sen de bari.

"Hilal bak bizi yanlış anlamanı istemem. Biz sadece bi abimiz vardı, Ahmet abi evi buraya çok uzak sayılmaz. Hastalandığını duyunca ona gittik. Dönerkende Cihan seni görmek için ısrar etti."

"Bu saatte mi..!!"

Sesim sert çıkmıştı. Hilal gözlerini Cihana dikmiş onu izliyordu.

"Bakın farkındayım saat biraz geç oldu. Haklısınız gelmemeliydik."

"Çağrı ben zaten kiralayacak bir ev buldum yarın taşınırım. Fazla bir eşyam yok zaten."

"Hayır Hilal. Bak lütfen hiç gerek yok. Biz hatalıydık özür dilerim. Lütfen gitme."

Ben şok olmuş bi vaziyette yerinde kıvranan bu adama bakıyordum. Sanki birşeyler söyleyecekte söyleyemiyor. Yerinde kıvranıp duruyor.

"Hilal sana söylemem gereken birşey var."

İkimizin bakışları birbirini buldu. Dişlerimi sıktım. Aşkını mı itiraf edecekti acaba?. O zaman bu Cihan ne geziyor? İkisi arasında tercih yapsın diye mi? Sonuçta Cihan'ında Hilal'i sevdiğini biliyordu. Tam konuşacaktı ki Cihan inleyerek kendine geldi. Hilal panikle ona bakarken ben kalkıp başını yokladım. Kendimi tam bir salak gibi hissediyordum. Resmen kafasını patlatmışım.

KiMSiNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin