Resimdeki Henna
Gözlerimi perdeleyen parmakları, ellerimle yokladım. Nedense aklıma ''yedi yıl önce Şeyh Edabali' de gözlerimi kapayan Tuna'' gelmişti. Kalp atışlarım hızlandı, bayılacak gibi oldum. Tekrar onu görmek, dokunmak, bu olabilir miydi?
Ben bunlarını düşünürken, elin sahibi insafa gelip parmaklarını gevşetti. Gözlerimi ışığa alıştırıp arkamı döndüm.
_Sizin burada ne işiniz var?
_Gördüğüne sevinmedin mi, küçük hanım?
_Hiç de değil doktor.Diye boynuna sarıldım.
Eski dostum yanımdaydı. Hem de en çok ihtiyaç duyduğum, bu günlerde. Bir süre sarıldıktan sonra, kendimden uzaklaştırıp, yılların onda ne gibi izler bıraktığını incelemeye başladım.
Değişen hiç bir şey yoktu. Yine aynı yakışıklı ve karizmatik doktor karşımda duruyordu. Her yıl kalınlaşan ağaç gövdeleri gibi doktor da biraz kalınlaşmıştı ve artık gözlük takmıyordu.
_Nereye gittiler? diye sordum hayali gözlüklerini işaret ederek.
_Çizdirdim. Görüşmeyeli teknoloji hayli ilerledi dedi.
_Ama siz aynı kalmışsınız.
_Sen çok değişmişsin ama.
_Nasıl yani?
_Daha da güzelleşmişsin.
_Kadınlarla nasıl konuşulacağını iyi biliyorsun doktor. Seni bu yüzden seviyorum. Dedim koluna girip yürürken.
_Ayakların..
_Hııı!!
_Ayakkabıların olmadan mı yürüyeceksin?
_Ah! Sizi görünce unuttum. Hemen oturduğum kayanın kenarındaki sandaletlere uzanmıştım ki doktor beni durdurdu.
_Sen otur.
_Ama nasıl olur?
Beni az önce beklediğim kayaya oturttu, sandaletleri iyi bir ayakkabı satıcısı gibi ayağıma giydirdi. Önümde diz çöküp yaptığı şey, beni hem duygulandırmış hem de utandırmıştı. Çünkü babam dışında hiç kimse, daha önce ayakkabılarımı giydirmemişti.
Ayağa kalktı ve elimden tutup beni de kaldırdı.
_Doktor, çok tatlısınız, size aşık olursam sorumluluğu alacak mısınız?
_Seve seve. Dedi dudaklarında muzip bir gülümsemeyle.
Tekrar koluna girdim ve nehir boyunca yürümeye başladık. Manzaranın güzelliği, yanımdaki dostumun sıcaklığı beni mest ediyor, çocuksu bir mutluluk veriyordu.
_Ne getirdi sizi buralara söyleyin?
_Özledim.
_Demek ki daha önceleri yeterince özlememiştiniz.
Beni durdurdu ve gözlerimin içine baktı.
_Ne zamandır gelmek istiyordum, son mektubun acele etmeme neden oldu.
_Ne yapacağım doktor söyleyin?Çok endişeliyim.
_Ben de bunun için buradayım. Gelmeden önce araştırdım. Asaletin onaylanmış. Pazartesinden itibaren bir yıl ücretsiz izne ayrılacaksın. Ben de bu arada seni başka bir yere aldıracağım.
Olduğum yerde durdum ve ters ters doktora baktım.
_Neden ben gidiyorum?Hatalı olan ben değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENNA
ChickLitGüvercinin boynundaki o kırmızımtırak tüyler vardır ya, bir kere taktı mı güvercin o tasmayı boynuna başka birisini sevemezmiş, ama bazen fazla sevgiden güvercinler birbirlerini de öldürürlermiş, birbirlerinin gırtlağını deşerlermiş fazla sevgiden...