Bugün, izin günümdü.Bütün gün Bursa'da gezip çılgınlar gibi alış-veriş yapmıştım ve çok eğlenmiştim.Tek eksiğim; beraberce vakit geçirebileceğim bir arkadaşımın olmamasıydı.Bu konuda kendimi yalnız hissediyordum.
Bursa'ya geleli bir ay olmuştu ve işimden ayrılmayarak doktora çocuk olmadığımı ispatlamıştım.Çarşıya inmişken kırmızı güllerden güzel bir buket yaptırdım ve doktorun muayenehanesine doğru yola çıktım. Muayenehanesi çarşının içinde olduğu için bulmakta zorluk çekmemiştim. Kapının zilini çaldığımda heyecanlıydım. Kapıyı doktorun sekreteri açtı.Biraz bekleme salonunda bekledikten sonra beyaz önlüğüyle kapıya çıkan doktor yanıma gelip bana sarıldı.Etrafında iki tur döndürüp yere bıraktı.
_Ne oldu doktor? Neşenizin nedeni ne?
Bana bakıp
_Sen.Dedi
Elimdeki buketi ona bıraktım
_ Anlaşılan size çiçek getiren ilk kız benim.
Buketi alıp kokladı.
_Hiçbir çiçek, senin kadar mutlu edemez beni. Fakat sen neden bu kadar zayıfladın?
_Doktor nereden buluyorsunuz böyle güzel sözleri?Evleneceğiniz kadın çok şanslı.
Elindeki çiçekleri masasındaki vazoya yerleştirdi.Sonra önlüğünü çıkarıp askıya bıraktı.
_Hadi dışarı çıkalım, çok acıktım bir şeyler yiyelim. En kısa zamanda eski kilona döndürmeliyim seni.
_Elimde o kadar paket var ki doktor, görseniz şaşarsınız. Onlar burada kalsın, taşımak zor gelecek.
_Arabanın bagajına atarız.Yemekten sonra,eve bırakırım seni.
_Yaşa doktor.Dedim koridordaki paketlerin yarısını doktorun eline tutuştururken.
Birlikte dışarı çıkıp arabaya bindik. Bursa'nın en güzel ve şık lokantalarının birinin önünde durduk.Uzun zamandır doktorla yemek yememiştik. Ben çok iştahlı olduğumdan, doktor ne zaman beni görse, yemek yedirmeden bırakmazdı. Zayıflamış olmam da içten içe onu üzmüştü.Karşılıklı oturup sipariş ettiğimiz iskenderlerin hazırlanmasını bekledik.
_Henna aferin sana, beni şaşırttın.Bu kadar dayanabileceğini düşünmemiştim.
_Aslında sizinle girmiş olduğum bahsin, dayanmamda çok etkisi oldu. Karşınızda çocuk konumuna düşmek istemedim.
_Ne yani, bahse girmeseydik Tuna'yı bırakıp yanıma gelecek miydin?
_Dürüst olmak gerekirse, bırakmazdım. Onu o halde bırakıp sırtımı dönemezdim. Çocukluğumda sevdiğim adamı, öyle görmek içimi acıttı doktor.
_Tuna'ya acıyor musun?
_Bilmiyorum.Ama onu iyileştirmek, yeniden ayağa kaldırmak istiyorum.Eski neşesine dönmesi için ne gerekirse yaparım.Eski Tuna' yı çok özlüyorum.
_Seni seven, aşık Tuna yok artık Henna, hayal kırıklığına uğramanı istemem. Eskiden benim için deli olan her fırsatta görüşmek isteyen Tuna' yı ben de arıyorum. Ama ne kadar uğraşsam da onu geri getiremedim.
_Erkekler çabuk mu unutur doktor?
_Nasıl anlatsam.Bir kadının sevgisi, çam ormanının yangınına benzer. Çam ağacı çıra gibi çok hızlı yanar, alev alev yanar ama çabucak yanar biter kül olur.
Bir erkeğin sevgisi ise, meşe ormanının yangınına benzer. Yavaş yavaş, için için yanar. Dumanlar çıkarır. Kimse söndüremez. Tamam söndü dersin, aradan uzun zaman geçer, kalıntılarını mangala atıp mangal kömürü olarak yakarsın. Hala cayır cayır yanmaya devam eder...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENNA
ChickLitGüvercinin boynundaki o kırmızımtırak tüyler vardır ya, bir kere taktı mı güvercin o tasmayı boynuna başka birisini sevemezmiş, ama bazen fazla sevgiden güvercinler birbirlerini de öldürürlermiş, birbirlerinin gırtlağını deşerlermiş fazla sevgiden...