Tek Değilim

14.1K 727 21
                                    


Sabah gözlerimi​ açtığımda daha saatin bile farkında değildim yatağımın içinde tekrar uyumak için dönüp duruyordum . En son kendimi bir boşlukta hissettim ve kalçamda ufak bir sızı oldu. Yataktan düşmeme hiç şaşırmamıştım . O yüzden yerde kalan uykuma devam etmeyi düşünüyordum ki Brenda gürültüden uyanmış​ olmalıydı ki ,“Bella ne yapıyorsun sabahın köründe saat daha altı . Git yat ya ! “ dedi . Brenda  benim yerde olduğumun bile farkında değildi . Sonunda uykumun kaçtığı kanısına varmıştım ve sesimi çıkarmadan ayağa kalkıp ayağıma dolanmış örtüyle kısa bir mücadele ettikten sonra örtüyü yatağın üzerine fırlattım . Sabahın köründe kalkmama şaşırmadım değil .  Neden bu saatte kalkıyorum ki ben ?  Uykum da yoktu ne yapacaktım ? Sarayda erken kalktığım zamanlar bahçeye çıkardım ve kocaman bahçede dip köşe gezerdim . Burada da aynı şeyi yapmaya karar verip dolabımın karşısında dikildim ve üzerime sportif bir şeyler geçirdikten sonra ayakkabılarımı giyindim ve sonunda kendimi dışarıya attım .

Anında kuş cıvıltıları kulağımı doldururken gülümsedim . Dışarıda kimse yoktu ve bu benim için çok güzel bir şeydi . Yavaş tempoyla koşarak okulun arka bölümüne ilerledim. Okulun bu bölümü kocamandı . Yarısı orman gibi ağaçlarla kaplı olmasına rağmen yine koskocaman boş alan artıyordu . Bir tanede arka kapı vardı

.Bir anda arka kapı açıldığında merakla içeriye kimlerin girdiğini baktım . Dylan ve arkadaşlarını görünce beni fark etmemeleri için bir ağacın ardına saklandım ve onlara izledim . Hızlı adımlarla okula ilerliyorlardı . Dün gece partide giydikleri takım elbiseler üzerindeydi ama sanki toprağın üzerinde yuvarlanmış gibi kirliydiler . Ama yüzlerinde güzel bir mutluluk edası vardı . İçeri girdiklerinden bir süre sonra saklandığım yerden çıktım . Bütün gece dışarıda olmalıydılar ama ne yapıyorlardı ? Bunları düşünürken yürümeye devam ettim . Düşünceler kafamda yankılanırken saatin ne kadar çok geç olduğunun farkında değildim . Odaya geri dönmem gerekiyordu . Yatakhaneye doğru ilerlerken bahçede tek olmadığımı fark ettim . Siyahlara bürünmüş bir çocuk okuldan içeriye doğru ilerliyordu . Dışarıdan normal biri gibi gözüküyordu ama ben ona bakınca sanki burada ki bütün güzellikleri yok ediyordu . Bir anda dünya tüm benliğiyle kararıyor, bitkiler soluyor , ağaçlar yaprak döküyordu . İçim titremişti . Daha önce hiç böyle olduğumu hatırlamıyordum . O çocuk içeriye girdiğinde her şey eskisi gibi olmuştu benim için . Olduğum yerde öylece dikildiğimi fark ettiğimde hızlıca odama ilerledim . Odaya hızlıca giriş yaptığımda ,Brenda yatağında okumuş olduğu kitabı hızlıca kapatıp , “Ah korkuttun beni! Neredeydin ? “ dedi .

“ Hiç bir süre yürüyüş yaptım . Ne okuyorsun ? “ dedim .

“Öyle saçma bir hikaye işte boşver ...Saatte epey geç olmuş ben duşa giriyorum sonra çıkarız. “dedi ve kitabı dolabına atıp banyoya gitti . Garip,acaba o kitapta gerçekten ne yazıyordu ? Ama şimdi bunları düşünmenin sırası değildi . Eninde sonunda öğrenirdim . Dolabımın karşısına geçtim ve bugün ne giyeceğimi seçmeye çalıştım .

***

Brenda ile spor salonunun köşesinde yerde oturuyorduk . Profesörün bir işi olmalıydı çünkü gelemesi gerekirken şuan hala onu bekliyorduk . Sofia ve yanında ki bir kaç kızın bize doğru yürüdüğünü farkettim . Ama fazla dikkate almayıp etrafa bakınmaya devam ettim . Sofia tepemde dikildiğinde Brenda beni koluyla dürtükledi .

“Ne oldu Sofia ? Çalışmak istiyorsan kum torbaları seni bekliyor . “dedi Brenda .

“ Seninle işim olmaz . Ben Bella için geldim . “ dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım .

“Adım Isebella . Anlayamıyor musun ? “ dedim .

“Her neyse sen kalk bir ayağa bakalım . “ dedi.Göz devirip ayağa kalktım.

UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin