Sipiritus malus

6.2K 369 15
                                    


Thomas kollarının arasında yarı baygın bir şekilde duruyordu . Ne yapacağım şimdi ? Dylanı arayım evet zar zor cebimden telefonu çıkardım ve Dylanın numarasını tuşladım. Telefon biraz çaldıktan sonra telefonu açtı.

" Bella . " Dedi uykulu bir sesle.

" Dylan yardımına ihtiyacım var . " dedim soluk soluğu .

" Ne ne oldu ? " dedi telaşla .

" Dylan acele et . Okulun arkasında ki çalılıkların ordayız . " dedim .

" Kim var yanında ? Tamam tamam geliyorum şimdi . " dedi ve telefonu kapattı . Bende telefonu çebime attım ve Thoması tokatlamaya başladım .

"Hey hadi uyan hadi . " Dedim . Kar taneleri havada ağır çekim süzülüyordu . Dakikalar sonra Dylan bahçede gözükmüştü . Beni ve Thoması görünce vampir hızıyla yanımıza geldi .

" Ne oldu ?" Dedi ve thoması üzerinden aldı . Thomasın kolunu omzuna attı ve yürümeye başladı .

" Bilmiyorum dolaşmaya çıkmıştım birden bire thomas karşıma çıktı ve bayıldı . " dedim onun yanında yürürken . Hızlıca revire gittik . Revirdeki görevli bizi görünce hızla yanımıza geldi .

"Hastayı biz hallederiz siz burada bekleyin ." Dedi.

Hasta yanımı kalmış hala hasta diyorsunuz . Görevliler Dylanın kolundan Thoması aldılar . Hemen kendimi Dylanın kollarına attım . Dylan bana sıkıca sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı. Gözümden bir damla yaş gelmişti . Sonuçta o benim bir arkadaşımdı çok eğlenceli vakitler geçirmiştik bazen ise hüzünlü o hep benim yanımdaydı. Brendaya nasıl söyleyeceğim şimdi of ne yapacağım ? Ama söylemem gerekiyor . Ne yaptığı umrumda bile değil şimdi durumu çok ağır ve o bu haldeyken bunları düşünmemeliydim .

" Brendaya haber vermem lazım. " dedim . Oda kafa salladı .

" Bende geliyorum . " Dedi .

" Hayır sen burda thomasla kal ben getiririm onu . " dedim ve yanından vampir hızıyla uzaklaştım . Onun gelmesini istememin sebebi eğer Brendanın vereceği tepki farklı olursa Dylan onun bu halini görebilir ve bunu Brenda hiç istemez .Hızlıca yatakhaneye geçip odama girdim . Brenda yatağında uyuyordu. Brendanın yanına gittim ve önünde diz çöktüm . Nasıl diyebilirim ki ?

" Brenda . " dedim ve onu hafif sarstım. Brenda gözlerini yarı açtı. "Hı "dedi .

" Bak sana birşey söyleyeceğim ama fazla tepki verme . " dedim . Oda gözlerini tam açtı ve kolunun üzerinde doğruldu . Çatık kaşlarla bana bakmaya başladı. Bende gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım .

"Thomas şu anda revirde. " dedim .

" N-Nee ? " dedi titreyen sesiyle.

" Brenda kalk bir şey giy senin yanında olmasına ihtiyacı var . "Dedim . Brenda hemen yataktan kalktı ve direk odadan çıktı . Bende vampir hızımla arkasından koştum. Revire geldiğimizde Dylan duvara yaslanmış boşluğa bakıyordu. Brenda direk dylanın karşısına geçti .

" Bana bir şey olmadığını söyle . " diye bağırdı . Yüzü solgun ve bitkindi. Gözünde ki damlalar göl oluşturmuştu.

" Daha birşey söylemediler . " dedi Dylan . Brendanın ağzından bir hıçkırık çıktı . Hemen gittim ona sarıldım . Şuanda en çok sarılmaya ihtiyacı vardı. Brenda hıçkırıklarla ağlamaya devam etti .

" Ne oldu ?" Diye sordu boğumlanmış sesiyle .

" Bilmiyorum . Birden karşıma çıktı ve bizde onu buraya getirdik . " dedim . O sıra bir tane erkek görevli yanımıza geldi .

UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin