"Gabriel?!" Dedim şaşkınlıkla . Herkes oraya odaklandı ." Merhaba çocuklar ? " dedi .
" S-siz nasıl buraya..sizi profesör mü yolladı ? " dedi Brenda
" Hayır biliyorsunuz ben hala ormanda yaşıyorum . Bana ulaşması çok zor ben sizi izliyordum ve Dylanın durumunu gördüm. " dedi .
" Siz o yüce Gabrielsiniz . İnanmıyorum . Sizi görmek beni çok sevindirdi . " Diyip diz çöktü o elimi öpen büyücü .
" Ah beni utandırıyorsun Carlos . " dedi Gabriel . " Kalk lütfen . " dedi ve Dylanın yanına geldi ben hemen kalkıp Gabriele yerimi verdim . O sıra Kenin babası Carlosu yanına çekip sessizce , " Adını nerden biliyor ? " dedi .
" O dünya da var olmuş en büyük büyücü . O herşeyi bilir benim gerçek adımı bile . " dedi . " Takma ad mı kullanıyorsun ? " diye sordu .
" Takıldığın şey bu mu ? " dedi Carlos .
" O kadar çok şey gördüm ki bu artık beni şaşırtmıyor . " dedi . O sıra Gabriel Dylandan yarayı göstermesini istemişti . Dylan t-shirtünü çıkartıp kana bulanmış bandajı çözmeye başladı . Zorlanmaması için Tyler yardıma geldi . Yarayı açtığında hiç birşey değişmişti gece sarılmadan önce ki hali gibiydi .
" Büyüyü kullanırken ne kullandın ? " diye sordu Gabriel .
" Mine çiçeği , kurt kanı , kırmızı yonca , ters ağaçtan bir kaç yaprak ve bir tutam ölü ağaçtan kabuk tozu. " dedi .
" Bu büyünün panzehiri yok . " dedi Gabriel . Herkes merakla beklediği sorunun cevabını bu şekilde alınca üzülmüştü .
" Lakin şunu unutmayın . Herşeyin panzehiri kendisidir . Belki büyüyü tersten yaparsak ve içine bir damla melez kanı eklersek . " Dediğinde lafını tamamlamadan boynuna ataladım ve sımsıkı sarıldım . " Teşekkür ederim . " dedim sevinçle .
" Daha bir şey yapmadım prenses . " dedi ardından. " Malzemeler varmı ? " diye sordu Gabriel , Carlos'a.
" Hayır . Malzemeler çok zor bulunuyor . " dedi .
" Şey o zaman bizde gelelim belki daha çabuk buluruz . " dedi Corley .
" Belki evet. Birilerinin yanımda olması işe yarar . " dedi Carlos .
" Tamam bana uyar . " dedim .
" Sen burda Dylanın yanın da dursun daha iyi olur Bella . " dedi Tyler . " Evet en azından sen burada dur . " dedi ardından Corley .
" Ama bir şey yapmak istiyorum gercekten . " dedim. Dylan elimi kavrayıp , " Yanımda ol yeter Bella . " dedi. İstemeyerek de olsa burada kalmayı kabul etmiştim .
" Tamam o zaman ... Ne zaman yola çıkıyoruz ? " diye sordu Brenda .
***
" Dikkat edin çocuklar ? " dedim ve herkese teker teker sarıldım .
" Sizde dikkatli olun burda ne olacağı belli olmaz . " dedi Alice .
" Peki , çok teşekkür ederim . " dedim .
" Dylan bizim kardeşimiz Bella onun için herşeyi yaparız . " dedi Corley
" Aynen buna katılıyorum . " Diyip parmağı ile Corleyi gösterdi Scott . Gülümsedim . Hep böyle olalım istiyordum . Hiç ayrılmayalım . Arkamdan Dylan geldiğini duydum .
" Gerçekten saoğlun çocuklar . Ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten . " Diyip herkese sarıldı Dylan .
" Amaa abartmayın yeter artık . Sadece biraz hava alıcağız . Bu duvarlara bakmak artık bende kusma isteği uyandırıyor . Biraz dolanmak iyi gelecek değil mi Thomas ? " dedi Brenda . "Kesinlikle . " Diyip Brendanın omzuna elini koydu Thomas .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor )
FantasíaTehlikelisin,tehlikedesin Seni korumamız gerek Yapma Yapmamalısın Şuna bir son ver artık. Hayal kurma, bu seni daha çok yıpratır . Kendi odan dışında başka bir yerde güçlerini kullanma. Kan iç ! Kokunu ele veriyorsun "Bıktım " "Bıkma , başka çare yo...