UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor )

"Tek insan dahi kalmaz!"

Silah sesi kulaklarımda yankılanırken Dylana doğru koştum . Onun yanına en kısa sürede vardığımda ona kenara çektim ama onu kenarı çekmek tahtanın tek kalbine girmemesini sağlamıştı . Ok omzunun bir tarafından girip diğer tarafından çıkmıştı . Dylan gözlerimin içine dehşetle baktığında endişe ile " Dylan . " dedim ve onu kollarımın arasına aldım . Yere yavaşça çömelip dizlerinin üzerine çöktü ve yüzünü buruşturup koluna girmiş olan tahtaya baktı . " Kahretsin . " dedi .

" Iskaladım . " Diyip bize tekrar silahı doğrulttu Kenin babası . Ama Ken öne atıldı .

" Baba dur yapma . Onlar hayatımı kurtardı . " diye bağırdı .

Babası Kene dönüp , " Ne saçmalıyorsun sen ? " dedi .

" Eğer onlar gelmeseydi kurt sürüsü çoktan beni parçalamıştı bile . Baba indir o silahı . " dedi Ken . Dylanın önüne geçtim. " Baba indir o si-la-hı . " diye heceledi Ken . Babası biraz daha dirensede sonunda silahı indirip arkasına döndü ve "Kahretsin . " Diyip silahı yere attı . Dylana geri döndüğümde Dylan kazığı sıkıca tutmuş çıkartmak için hazırlanıyordu .
" Dur . " dedim hazırlıksız olduğum için . " Bu doğrumu yani profesörü arasaydık yada . " dememe kalmadan Dylan kazığı hızlıca çekip çıkardı . Acı ile inlerken ne kadar acı çektiğini empati kurarak bütün iliklerime kadar hissettim.  Kazık mine  çiçeği ile kaplı olmalıydı ve bu daha fazla acı demek .Dylan elimdeki kazığı yere atıp iki büklüm oldu. Yüzünü avuçlarım içine aldım .

"Dylan kahretsin çok acıyor mu ? " dedim .

" Sorun yok....İyiyim geçti sayılır . Kazık mine çiçeği ile kaplıymış . " dedi. İyi gözükmeye çelılıyordu ama öyle gözükmüyordu . Eliyle kapattığı yarasını elini yavaşça çekerek göz attım . Yara kötü gözüküyordu .

"Yaranın kapanması uzun sürecek kurtulduğuna dua et . " dedi Kenin babası . Ona ters ters baktım .

" Kanımdan iç iyileşmeni kolaylaştırır . " dedim Dylana .

" Hayır Bella . " dedi kısaca sonra acı ile yüzünü buruşturdu . İç geçirdim resmen .

" Ne yapabilirim onu söyle lütfen . " dedim.

" Birazdan geçer merak etme . " dedi nefes nefese ve acı ile tekrar inledi .

" Lanet olsun nasıl bir kazık bu . " diye söylendim kendi kendime.

" İğleşmesi uzun zaman alıcaktır . " dedi Kenin babası . Hemen ayağa kalkıp adamın karşısına geçtim ve kurt gözlerimi ortaya çıkardım .

" Ne tür bir kazık bu !? " diye bağırdım . Adam bana yaklaşıp , " Çek şu gözlerini gözümün önünden seni öldürme isteği uyandırıyor. " dedi .

" Bana zarar veremezsin . Bunu sana daha önce de söyledim sanırım . Şimdi söyle bana ne tür bir kazık bu ?" dedim dişlerimi sıkarak . " Bella !" Dedi Dylan ama öksürüğü onun lafını böldü . Böyle olmaması lazım öyle değil mi ? Kenin babasına ters ters baktıktan sonra Dylanın yanına koştum .

" Bir yolunu bulacağım ,acını azaltacağım . " dedim güven verirce .

" Sorun yok acımıyor . " dedi bir eliyle yanağımı okşadı ve ayağa kalkmaya çalıştı . Hemen yaralı olmayan omzunun altına girip kalkmasına yardım ettim . Dylan üzerinde ki kanlar ile bulanmış  kısa kollu t-shirtünü önünü sıkıca kavrayıp yırtarak üzerinden çıkardı ve t-shirtünü eline sarıp Yaranın üzerine baskı yaptı . Kolunda ki yara iyleşmek üzereydi ama kurt tırnakları olduğu için o da yavaş iyleşiyordu .

" Onu eve götürmemiz gerekiyor . " dedim Kene.

" Tamam arabaya götürelim . " dedi . Bende başımı sallayıp Dylanın kol altına girdim ve yürümesine yardım ettim .Arkamızdan Ken ve Babası ilerliyordu .