Odaya girdiğimde Brenda yatakta duvara dönük bir şekilde cenin pozisyonunda yatıyordu . Yanına yaklaştım ve omzuna dokundum .
" Rahat bırak beni Alice . " dedi ve yatağa iyice gömüldü .
" Brenda . " dediğimde şaşkınlıkla arkasını döndü.
" Bella " diye bağırdı ve boynuma atladı . Brenda ile yeri boylamıştık. " Seni o kadar çok merak ettim ki . " dedi ve dahada sıktı .Artık nefes alamıyordum .
" Bren.. da nefes....alamıyorum. " dedim zorlukla .
" Ah pardon sen banyoya gir rahatla bende sana bir ziyafet hazırlayayım. " dedi ve yerden kalkacağı sırada kolundan tuttum hızlıca . Söylemeden duramıyacağım çünkü .
"Brenda Gabriel burda . " dedim bacaklarının üzerine oturdu . Gözleri dolmaya başlamıştı bile . Bana öyle bir bakıyordu ki ? Anlatılmaz yaşanır .
"Bella çok ama çok teşekkür ederim ben ne diyeceğimi bilmiyorum . Seni çok seviyorum . Sen olmasan ne yaparım ben bilmiyorum . " dedi ve ağlamaya başladı.
" Brenda tamam bak geçti herşey . " dedim ona sarılırken. Biraz daha ağlarken burnunu çekti ve benden ayrıldı . Benim de gözümden bir damla yaş gelmişti. Hızlıca gözyaşımı sildim ve gülümsedim . " Artık temizlensem iyi olacak . " dedim gülerken . Göz yaşlarını sildi ve gülümseyip başını salladı . Yerden kalktım ve banyoya girdim . Sonra kafamı banyodan çıkarttım .
" Brenda ! Thomasın yanına git bence biz akşam çalışmaya gideceğiz . " dedim . " Doğru ben öyle yapayım . " dedi. Güldüğü sesinden belliydi .Üstümdeki artık kullanılmayacak kıyafetleri çıkardım ve kendimi soğuk suyun altına attım. Ne kadar soğuk olursa olsun soğuk suda duş almayı hep seviyorum . Bana az da olsa üşüme duygusunu yaşatıyor . Tabi sandığım şey o ise . Ne zamandır soğuk suyun altındayım bilmiyorum ama su gittikçe ısınmaya başlamıştı . Suyun altından çıktım . Iki gün önce öleceğimi düşünürken şimdi odamda keyifle banyo yapıyordum . 'Nerden nereye' kelimeleri böyle zamanlar için galiba . Üzerime bornozumu geçirdim saçlarım içinde bir havlu alıp saçlarımı havlu ile kurulurken banyodan çıktım . Havluyu başıma sarıp gardolabımın önünde durup biraz eğilip çekmeceden iç çamaşırlarımı aldım ve üstümdeki bornozumu çıkarıp iç çamaşırlarımı giydim . Sonra dolaptan antreman için sort ve sporcu atletini çıkarıp üzerime geçirdim . Banyoya tekrar gidip saçlarımı kurutup at kuyruğu yaptım . Boğazımda ki yanma hissi açlığımı hatırlattı . Koşar adımlarla dolaba gittim ve iki paket kan torbası çıkardım .
Tıpasını ağzımla çıkartıp kırmızı kanın ağzının içine dolmasına izin verdim . Ah bu tadı cidden özledim . Diğer paketi de büyük bir ihtahla bitirip boş torbaları lavobonun içine attım . Öyle rahatlamıştım ki ? Keyfim yerindeydi . Sonra aklıma şu kurtçuklar geldi ve sinirimin kat sayısı tekrar atmasına sebep oldu .Umarım Dylan onlara ağızlarının payını vermiştir . Ona güveniyorum . Sehbanın üzerinde bir haftadır kullanılmayan telefonum çalmaya başladı . Hızla telefonun yanına vardım . Dylan arıyordu. Hemen telefonu açtım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor )
FantasyTehlikelisin,tehlikedesin Seni korumamız gerek Yapma Yapmamalısın Şuna bir son ver artık. Hayal kurma, bu seni daha çok yıpratır . Kendi odan dışında başka bir yerde güçlerini kullanma. Kan iç ! Kokunu ele veriyorsun "Bıktım " "Bıkma , başka çare yo...