Yolculuk hala bitmemişti ama herkes bitmiş durumdaydı . Yorgunluktan herkes belli aralıklarla uyanıyordu . Yolcuğun tamamı uyuklamalar ve arada çıkan sohbetlerden oluşuyordu . Her fırsatta herkese hem teşekkür ediyor hemde bulundukları yaşamlardan vazgeçtikleri için özür diliyordum . Bunu onlara nasıl ödeyeceğim konusunda hiç bir fikrim yok . Çok sık mola vermiyorduk . Şuana kadar sadece bir kere mola verdiğimizi hatırlıyorum . Onda da herkes kanlı kıyafetlerini değiştirmişti . Bir gündür yoldaydık sanırım . Çünkü güneş bir kere doğup batmıştı ve şimdi de doğmak üzereydi .
Etrafı şöyle bir kolaçan ettiğimde Adını yeni öğrendiğim Soförümüz Watson dışında herkesin uyduğunu gördüm . Watson'a bir kaç kere arabayı kullanma teklifi gelmişti ama o hepsini reddetmişti . Bu onun görevi olduğunu ve buna alışık olduğunu söylemişti . Bizde fazla üzerine gitmemiştik . Yolculuğun ne zaman biteceğini bilmiyordum ama ne kadar uzak olursak o kadar güvende oluruz .Dünyanın diğer ucuna gitmeye razıydım .
***
"Bella aa yeter be kalk artık . " homurdana homurdana açtım gözlerimi . " Ne oldu be ?! " dedim boğazımın acısıyla . Uzun zamandır kan içmediğimi hatırlattı bana bu acı . " Sabah oldu . " dedi Brenda .
Sabah mı ? Neredeyim ? Hemen yataktan fırlayıp etrafa bakındım . "Merak etme profesörün evindeyiz . Bizi hiç kimse bulamaz . " Dedi yatağın köşesine oturup . " Maalesef artık oda arkadaşım değilsin . " dedi üzgün görünmeye çalışarak .
" Hmm öyle mi ? Peki kim oda arkadaşın ? " dedim .
Otuz iki diş sırıtıp "Thomas . " dedi . "Salak ya . " Diyip kıkırdadım . " Dur asıl bombayı söylemedim . " dedi .
"Sence Alice 'in oda arkadaşı kim ? " Dedi . Kaşımı kaldırıp "Kim ? " diye sordum . " Acaba kim? " dedi . Belli ki ağzından zorla laf alacaktık . Ama ben biliyorum nasıl alacağımı .
" Pekala sen söyleme bende Alice sorarım . " dedim ve ayağa kalktım .
" Ya... ama ... of tamam be. Corley . " dedi .
" Ah aman tanrım yani sen şimdi onların . " dediğimde kafasını salladı . " Ama emin değilim . Çok fazla kavga ediyor gibiler . " dedi . Gülüp kapıya ilerledim . Brenda da arkamdan geldi . Çocukların sesini aşağıda duyabiliyordum . Sağ tarafa doğru ilerlediğimde Brenda gülüp " Yanlış taraf prenses merdivenler sol tarafta . " dedi . " Ah öylemi ? " dedim mahçup bir şekilde ve sol tarafa ilerlemeye başladım. Brenda gülüp arkamdan geldi . Merdivenlerden aşağıya inip sesin yoğun olduğu bölgeye gittim . Herkes oturma odasında oturmuş bir şeyler konuşuyordu .
" Hayatta olmaz benim toza karşı alerjim var bir kere . " dedi Scott .
" Yalan atma lan vampirsin sen . " dedi Tyler ve yanındaki yastığı ona fırlattı .
" Günaydın . " dediğimde herkes dikkatini bana verdi . " Günaydın " dedi herkes bir yandan . Gülümsedim . Sonra etrafa göz gezdirdim . Profesöre göre klasik ve sade bir evdi . Etrafta kalabalık hiç bir şey yoktu . Gerektiği kadar eşya vardı ama burayı biraz renklendirmek gereke bilir . Çünkü evde hiç aksesuar yoktu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor )
FantasiaTehlikelisin,tehlikedesin Seni korumamız gerek Yapma Yapmamalısın Şuna bir son ver artık. Hayal kurma, bu seni daha çok yıpratır . Kendi odan dışında başka bir yerde güçlerini kullanma. Kan iç ! Kokunu ele veriyorsun "Bıktım " "Bıkma , başka çare yo...