22.Bölüm: En güzel hediye

182 1 0
                                    

Berk bütün gece ayakta kalmanın acısını çıkarırcasına öğlene kadar uyudu. Yinede yatağından çıkmazdı ya, Ceylanı merak ediyordu. Onu hastanede görmeye gitmek için bir bahane bulması lazımdı. Sonuçta herkes onu bu olaydan bihaber sanıyordu. Eliz denen o kızın dediklerini duymuş olmasa belkide hep öyle kalacaktı. Duyguyla odasındaki lavaboda heyecanlı başlayan sevişme seansının böyle yarım kalacağını hiç düşünmemişti. Duyguya aşık olmasada itiraf ediyordu ki bu kadın onda alışkanlık yapmıştı. Tam neticeye varacakken tıklanan kapıyla ikiside nefeslerini tuttu. Ciyak bir kadın sesi duyuldu:
- Duygu orda mısın?

Kapının açılması felaketleri olurdu. Kapının tokmağı aşağı ineceği vakit Duygu cevap verdi:
- Bekle! Geliyorum!

Kapıdan uzaklaşan topuk sesleri ikiliye nefes aldırdı. Duygu fısıldıyarak:
- Sen burda dur, ben onu şimdi gönderirim. Seni görmesin.

Üstünü başını düzeltip çıktı. Berk kulağını kapıya verdi. Duygunun son derece soğukkanlı çıkan sesini duyuyordu:
- Demek döndün! Buna çok sevindim Eliz. Eski iş yerini unutmamış olman güzel.

Ardından cıvık bir kahkaha:
- Seni sevindirecek bir haberim var şekerim. Ben işime geri döndüm!

Duygu hazırlıksız yakalanmıştı:
- Nasıl?
- Kaan beni tekrar işe aldı. Yine Mianın yüzüyüm.
- Onu yanlış anlamış olmayasın? Uzun süre burda yoktun, bilmiyorsun tabi... Kaan Ceylanla sevgili. O asla burda çalışmana izin vermez.

Eliz boğuk bir kahkaha attı:
- Ben görmeyeli sen ne kadarda herşeyden habersiz kalmışsın. Kulaklarıma inanamıyorum şu an. Kaan ve Ceylanın ayrıldıklarını nasıl bilmezsin?

Duygu yüzünde aptal bir ifadeyle Elize baktı. Genç kız onun bu haliyle alay edercesine gülmekten nerdeyse yerlerdeydi:
- Gerçektende bilmiyorsun! Sana birşey daha diyeyim mi? Dün geceyi Kaanla birlikte geçirdim. Yani şehzademizin yeni gözdesi benim. Zavallı Ceylan, beni onun evinde görünce hayatının şokunu yaşadı.
- Ceylan sizi birlikte mi gördü?
- Sayılır. En azından artık Kaanın onu istemediğini anlamıştır. Yada... şimdi benim kullandığım silahı kullanıyorsa... Küçük bir ihtimalda olsa, onu geri kazanmış olabilir.
- Kadınlığını mı yani?
- Evet.
- Ceylan bunu asla yapmaz!

Hiç düşünmeden ağzından çıkı vermişti. Duygu kendi söylediğine şaştı. Halbuki baştan beri tam tersini düşünüyordu. Ama Ceylanı tanımaya başlamıştı artık. Amaç birşeyleri elde etmekte olsa Elizin seviyesine düşmezdi. Her neyse, Duygu esas işini hatırlayıp (Elizi burdan göndermek) kendini düzeltti:
- Mirana uğradın mı? Seni görünce çok sevineceğine eminim. Birazdan çıkacaktı. Şimdi gidersen odasında yakalarsın. Benim yetiştirmem gereken işim olmasaydı size katılırdım.
- Artık hep burda olduğuma göre eskisi gibi sık sık birlikte takılırız.

Duygu kapının dışına kadar ona eşlik edip etrafı kolaçan etti. Sonra kapıyı kapatıp lavaboya koştu ama Berk ondan önce davranmıştı. Arkasına bile bakmadan kapıdan çıkıp gitti. Duygu az önce onunla birlikte olmak için sabırsızlanan bu adamın küçük bir tehlike sezince tazı gibi kaçmasına bir anlam veremedi. Nerden bilirdi söz konusu olanın o olmadığını. Berk Ceylan adını duyunca kapıyı adeta yapışmış, Duyguyla ilişkilerinin ifşa olmasından çekinmese çoktan kapıyı vurup çıkmıştı. Elizin söyledikleri kulaklarını tırmalıyordu. Meseleyi tam anlamasada emin olduğu tek şey Ceylanın şimdi iyi durumda olmadığıydı. Miadan çıkar çıkmaz Kaanın evine doğru yol aldı. Arabasını park edeceği anda gördüğü şeyle gözleri karardı. Ceylan üstü başı perişan bir halde sokak ortasında bağırıyordu:
- Yardım edin! İmdat!

Arabadan çıkıp peşinden gitti. Ileride birilerinin ona yardım ettiğini gördü. Onu aralarından çekip alıp almamak arasında bocalarken bir taksi gelmiş Ceylan binip gitmişti. Taksinin ancak plakasını alabildi. Deli danalar gibi arabasına koştu. Telefonundan birisine talimat verirken tek düşündüğü Kaanı gebertmekti ama Ceylanı bulmalıydı önce. Onu bulma umuduyla bir saattir arabasıyla sokakları arşınlarken beklediği telefon geldi:
- Ceylan hanım evine gelmiş efendim. Az önce birinin kucağında aşağıya indi. Yanlarında doktor var galiba, hastaneye gidiyorlar.
- Tamam, anladım. Sen onları takip et. Bana gittikleri hastaneyi bildir. Birazdan yanındayım.

Ceylan- Hayallerinin peşinden giden kızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin