34. Bölüm: Davetsiz misafir

49 1 1
                                    

Bir hafta sonra Miran hastaneden çıkar çıkmaz Berk polise teslim oldu. Avukatların savunması ve Ceylan ve arkadaşlarınında şahitliğiyle hafifletici sebepler (kızkardeşine tecavüze yeltenme vardı) göz önünde bulundurularak beş yıldan yedi yıla kadar istenen hapis cezası üç yıla indi. Kaanın şikayetci olmaması, hatta sinir krizi geçirip kendi kendini darp ettiğini söylemesi, yani bunun üzerine Berkin darbeleriyle komaya girdiğini anlatması Berkin çok az ceza almasını sağladı: birbuçuk yıl. Para cezasına çevirilebilecekken Berk bunu istemedi:
- Islah olmaya başlamışken... Daha beter şeyler yapmadan Allahım bana hatamı telafi etme yolunu açtı. İçerde olduğum süre zarfında yaptıklarımı gözden geçireceğim.

Ceylan abisine sarılırken sık sık onu ziyaret edeceğini ekledi. Berk polis memurlarıyla gözden kaybolurken Kaan tekerlekli sandalyeyle Miran ve Ceylana yanaştı. Ceylan ona minnetle baktı:
- Sağol, sen ifadeni değiştirmeseydin kimbilir şimdi kaç yıl yatardı.
- Bunu neden yaptığımı biliyorsun. Affettin mi beni?
- Affettim, ama olanları unutamıyorum. Sana her baktığımda aklıma bana saldırdığında yüzündeki o deli ifade geliyor. Eskiden tanıdığım bildiğim Kaan değilsin artık benim için. Sana karşı olan sevgimi öldürdün.
- Belki...

Miran lafını kesti:
- Ceylana yabancı olmayı sen kendin seçtin Kaan. Sana değer veriyordu, arkadaşlığıyla yetinseydin... Bir daha böyle bir şansın yok! Onun hayatında yerin yok! Ceylan senden şikayetçi olmadı ama dava yargıtayda hala. Bundan sonra bizimle irtibata geçmene gerek yok, herşey avukat aracılığıyla olacak.

Kaana söyleyecek birşey kalmamıştı. Üzüntü içinde önüne baktı:
- Anlıyorum.

Sevgilisi konuşurken Ceylan kafasını onun göğsüne bastırmıştı. Kaan onlara bakarak uzaklaştı:
- Her nerde olursan ol, tek dileğim mutlu ol Ceylan.

Onlara sırtını dönüp tekerlekli sandelyesiyle ilerledi.

Aşıklar el ele adliyeden çıktı. Yollarının üstünde bir çocuk parkı vardı. Orada oynayan çocukları seyrettiler. Miran elini bırakıp bir çocuğu kaydırağa bindirmek için giden sevgilisini muhabbetle izledi. Oradaki banklardan birine oturdu. Ceylan yanına geldiğinde oturması için yanını işaret etti. Sonra oturmasını beklemeden kendi kucağına oturttu. Ceylan utanarak:
- Ne yapıyorsun? Görecekler!

Genç adam kollarıyla onu sardı:
- Görsünler, mutluluğumuza eşlik etsinler.

Başını onun omzuna koyup sevgilisin ellerindeki ellerini onun karnının üstünde birleştirdi:
- Hala inanamıyorum. Benim bir ailem var, karım, çocuklarım.

Genç kadın sevgilisinin kokusunu içine çekerken, kendinden geçmiş bir sesle:
- Biz daha evlenmedik, daha karın değilim senin.

Genç adam başını kaldırdı:
- Daha ne bekliyoruz? Hemen evlenelim!
- Hemen?
- Şimdi!

Kucağındaki genç kadını banka bıraktı. Önüne çöküp sesini kalınlaştırarak:
- Sayın Ceylan Karaca Miran Doğuyla  evlenmeyi kabul ediyor musunuz?

Ceylan şaşkın şaşkın ona baktı.

Ceylan şaşkın şaşkın ona baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ceylan- Hayallerinin peşinden giden kızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin