~Bir Umut~

13.7K 462 27
                                    

"Bu bir intihar olamazdı. Bu resmen cinayetti. Kıydınız kızıma! Vicdansızlar!" diye sitem ediyordu kadın. Bütün herkese, her şeye isyan ediyordu. Kızını ondan almışlardı. Koparıp atmışlardı bu kadının yüreğini.

"Sus ana! Sus!" diye inletti hastaneyi Bertan Ağa. Kardeşinin ölmesine nasıl izin verdiğine yanıyor. Geri gelmesini istiyordu. Küçük kız kardeşine sahip çıkamamıştı.

Hırsla ayağa kalktı Bertan Ağa. Gözü dönmüştü. Bu olanları kaldıramıyordu.

Kardeşi Burhan'ın üzerine doğru yürüdü. Yakasına yapıştı, yüzü kas katıydı.

"Sen! Onun ölmesine neden olan sensin! Benim küçük kız kardeşim içeride can çekişiyor! Umrunda değil! Neden olsun ki? Sen onun katilisin. Allah belanı versin. Senin gibi iğrenç bir kardeş olmaz olsun. Sen kardeş katilisin!" diye yüksek sesle gürledi Bertan Ağa. Burhan abisinin sözlerine karşı fazlasıyla sarsılmıştı. Gerçekler bir bir yüzüne vurmuş, canından can gitmişti.

"Ben.." diye söze başlamaya çalıştı Burhan. Ama Bertan Ağa izin vermedi ve kardeşinin boğazına yapıştı.

En sonunda Emre Ağa girdi aralarına. "Yeter! Kendinize gelin!" diye noktayı koymaya kalktı.

Bertan Ağa sesli bir kahkaha patlattı. Alayı ve içinde hüzün yatan bir kahkaha. "Sen hiç ağzını bile açma." diyerek karşılık verdi Bertan Ağa.

"Fazla ileri gidiyorsun." diye uyardı Emre Ağa. En sonunda büyük bir kavga çıkacağını anlayan Esin araya girdi.

"Hiç sırası değil! Yapmanız gereken tek şey dua etmek. Susun artık! Susun." diyerek hepsini susturdu. Elinde olsa hepsini öldürmek istiyordu. Dostunun katilleriydi onlar. Köşesine sindi ve sessizce göz yaşlarını akıttı.

Saatler saatleri kovaladı. Yelkovan ve akrep birbirini takip ediyordu. Zaman geçiyor ve zaman geçtikçe herkesi daha fazla umutsuzluk kaplıyordu.

O hayata bağlı, çocuk ruhlu kızı kayıp ediyorlardı. Dünya bütün masumluğunu kayıp ediyordu. Büyük bir kayıp.

En sonunda Nur ayağa kalktı. Beklemek istemiyordu artık. Kardeşini istiyordu. Biricik kardeşini kayıp etmeye hiç hazır değildi. Onu kendi elleriyle büyütmüş sayılırdı.

Asıl en çok içi yanan kişi annesiydi. Gözleri kan çanağına dönmüş ve sakinleştiriciler ile ayakta kalıyordu. Bütün içi cehennem gibiydi. Cayır cayır yanıyordu.

Kapı açıldı ve doktor göründü. Herkes ayaklanırken kalpler korkuya büründü.

"Söyle! Yaşıyor değil mi?" diye soludu Bertan Ağa. Tek istediği şey kardeşinin yaşamasıydı.

"Başınız sağolsun. İnanın yardım etmeye çalıştık. Ama kızınız fazla direnemedi. Hiç direnmedi. Kalbi dayanmak istemedi." dediğinde doktor Bertan Ağa doktorun kolunu sıktı.

TÖRE -Küçük Hanımağa-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin