~Son Çare~

8.8K 288 23
                                    

Günler
birbirini kovalıyordu. Her gün aynı şeyler gelişiyordu. Hastaneden çoktan çıkmış ve rutin hayata atılmıştık. Konaktan çıkmıyor, öylece zaman geçirmeye çalışıyordum.

Canım sıkılmasın diye birçok kitap almıştı Emre. Onları okuyarak zaman geçiriyordum kaç gündür. Özellikle dışarı çıkmamamı Emre istemiyordu. Deniz'in bana bir şey yapmasından korkuyordu.

Elimdeki çoğu kitap bitmişti bile. Elime telefonumu alıp Emre'nin numarasını tuşladım. Birkaç çalışta açılmıştı.

"Bir şey mi oldu?" diye sorduğunda "Ben izin almak için aradım." dedim. Telefonun arkasından ofladığını duymuştum. Bu kaçıncı izin isteyişimdi. Aslında her zaman olduğu gibi şimdi de itiraz edecekti. Bunu her arayışımda biliyordum .

"Kaç kere dedim Belinay? O hala dışarıda! Sana bir şey yapmasından korkuyorum." dediğinde bir şey demedim ve telefonu kapattım. Ben bir tutsak değildim. Resmen beni evden çıkartmıyordu. Bütün hayatımı evde onun gelmesini bekleyerek geçiremezdim.

Kapattığımda tekrar aradı ama açmadım. Telefonu kenara koyup üstüme bir hırka aldım ve odadan çıktım. Kendimi kafese kapatılmış bir kuş gibi hissediyorum. Her ne kadar benim iyiliğimi düşünse de kendimi iyi hissetmem gerekiyordu.

Merdivenlerden inerken kimseye gözükmemeye çalışıyordum. Öyle de oldu. Kimseye gözükmeden konaktan çıktım. Tabii arka kapıdan. Çünkü arka kapı pek kullanılmazdı. Tek istediğim biraz hava almaktı. Her gün aynı yerde aynı şeyleri yapmak canımı sıkıyordu.

Koşar adımlarla yolda ilerlerken nefes nefese kalmıştım. Hamilelik her şeyi zorlaştırıyordu. Doğru düzgün yol alamıyordum bile.

Ara sokağa girdiğimde saniyeler içinde boynumda soğuk bir şey hissettim. Aklımda kurulan senaryolar saniyeler içinde kurulmuştu. Kim olduğunu adım gibi biliyor ve bunun olacağını tahmin ediyordum.

"Şhh. Sessiz ol." diyen sesin sahibi şüphesiz Deniz'di. Bana gideceğini söyleyip gitmemiş olması sinirlerimi bozuyordu. Zaten gitmesini beklemiyordum.

Yavaş bir şekilde önüme dönüp gözlerine baktım. Gerçekten seven insan böyle olmamalıydı. Sevdiğine zarar vermemeliydi.

"Gitmemişsin." dedim ve kaşlarımı çattım.

"Gidemedim. Ne senden gidebiliyorum ne de sana gelebiliyorum. Canım yanıyor Belinay... Çok canım yanıyor. Kalbimi söküp alsan canım daha az acır."

"Kendini saçma aşık tavırlarına sokma. Çocukluk dedim sana. Ötesi yok. Hayatımdan uzak dur. Benden ve ailemden uzak dur." dedim ve bir adım geriledim. Elinde ki silah bana doğruydu ve sıkıca kavranmıştı. O tetiğe basamazdı, basmamalıydı.

"Daha dün nefret ettiğin adam ne zaman ailen oldu? Daha dün kaçmak için her şeyi yaparken şimdi durmak için diretiyorsun. Benim aşkım saçma değil Belinay. Aciz olmaktan sıkıldım. Sana dokunamazken sen her gün o adamın yanındasın." deyip silahı karnıma, bebeğime doğrulttu.

TÖRE -Küçük Hanımağa-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin