~Kavga~

12.3K 384 34
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta buldum. Bilmediğim bir yatak. Yanımda uyuyan kişiye baktım. Emre.

Üstümde ise beyaz uzun bir gecelik vardı. Topuzum bozulmuştu. En son suya düştüğümü hatırlıyordum sadece.

Hemen ayağa kalkıp ellerimi saçımdan geçirdim. Gözlerimi yere dikip gerçekleri idrak etmeye çalıştım. Ben evlenmiştim.

Dolan gözlerimi tavana diktim ve kendime gelmeye çalıştım. Omzumda bir el hissettiğimde hemen arkamı döndüm.

Emre Ağa uyanmıştı. Bir adım geriye doğru gittim. Uykulu olan zümrüt gözlerini bana dikmişti.

"Neden uyandın?" diye sorduğunda gözlerimi kaçırdım.

"Sen uyu. Benim uykum kaçtı." dedim ve arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim. Kapının tokmağına elimi koyup tam açacakken kolumdan hızla kendine doğru çekti. Onun bedenine aniden yapıştım. Başım yere doğru sarkmış, saçlarım önüme düşmüştü. Bir elini saçlarımın arasına soktu. Kendimi geriye çekmeye çalıştım. Ancak nafileydi.

Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırmaya başladığında kendimi sertçe yere attım. Kafam kapının kenarına çarptığında ağzımdan büyük bir çığlık çıktı.

Gözlerim tekrar kapanırken konakta ayaklanmalar olduğunu duydum.

***

Yatakta gerilip esnedim. Tek başımaydım. Duvardaki saate baktığımda saatin sekiz olduğunu gördüm.

Yataktan çıkıp odadaki giyisi dolabının kapağını açtım. Karşıma erkek kıyafetleri çıktığında diğer kapağı açtım. Şimdi kadın kıyafetleri karşıma çıkmıştı ve hepsinin etiketi bile duruyordu.

Dolaptan uzun kırmızı bir elbise alıp ayağıma hafif topuklu olan siyah bir ayakkabı seçtim. Hemen üstüme giyip aynalı masanın önüne oturdum.

Uzun kahve saçlarımı güzelce taradım ve hafif bir makyaj yaptım.
Odadan çıktığımda konakta gözlerimi gezdirdim. Büyük bir konaktı. Merdivenlerden inerken derin bir nefes aldım. İşte başlıyoruz. Bu konağı başlarına yıkacağım.

Avluya çıktığımda tam ortada çeşme vardı. Akan suya bakarken dikkatimi köşedeki masa çekti. Büyük bir yemek masasıydı.

Avluyu aynı zamanda renk renk çiçekler süslüyordu. Çatal bıçak sesleri gelen yere doğru ilerledim. Sanırım mutfaktı.

İçeriye geçtiğimde tahmin ettiğim gibi mutfaktaydım. Çalışanlar hızla kahvaltı hazırlıyorlardı.

Beni gördüklerinde garip garip baktılar. Bu kim dercesine. Sonra aralarında bulunan yaşlı teyze boğazını temizleyip konuştu. "Hoşgeldin hanımağam. Bir arzunuz mu vardır?"

TÖRE -Küçük Hanımağa-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin