Puzzle 27 : Karanlığa Tutulan Işık

4.5K 222 14
                                    

Three Days Grace - Burn

Anathema - Angelica

WhiteSnake - Is this love

Küçücük bir ışığı takip ederiz çoğu zaman. Gerçekleri öğrenmek umuduyla, fersiz bir ışığın peşine takılırız. O ışığın sönmesi ihtimalini umursamadan, olduğumuz karanlıktan başka bir karanlığa sürüklenmeyi düşünmeden.

Annemin sesli nefesleri hastahanede duyulacak kadar derindi.

"Cevap ve Anne." sesimi yükseltmek istemiş fakat becerememiştim. Neden? Bedenim neden sözümü dinlemiyordu.

"Kızım." zar zor kurduğu bu iki hecelik cümlesinde çaresizlik, pişmanlık, korku, bir nebze de olsa umut... Bir çok duyguyu barındıran sesi, bende hissizlik duvarlarımda parçalanıyordu.

Telefonu kapatıp çantaya attım. Bir an önce eve gidip onu bulmam gerekiyordu. Merihin adımları kulaklarımı iyice doldurduğunda, yere eğdiğim başımı kaldırarak ona baktım.

Diyecek bir şeyi yok gibiydi. Kesinlikle diyecek bir şeyi yok gibiydi. Zaten benim de yoktu. Susmak en iyisiydi.

"Yemek yemek ister misin?"diye sordu. "Olur."dedim. Kafamı dağıtmak istiyordum. Elimi tutarak merdivenlere ilerlemeye başladı. Onu yavaş ve halsiz adımlarımla takip ediyordum. Ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. Belki de babamla konuşabilirdim. Fakat nedense ilk defa, annemle konuşmak daha doğru geliyordu.

Arabanın önüne geldiğimizi fark ettiğimde kapıyı yavaşça aralayarak oturdum. Soğuktum. Bedenim buz kesmişti. Belki de duyduklarım kanımı dondurmuştu ha? Merih anahtarı çevirirken ben de uzanıpp ısıtıcıyı açtım.

"Nereye gitmek istersin?"dedi. Bu beni şaşırtmıştı.

"Cidden benim istediğim yere mi gideceğiz?"dedim şaşkınlıkla. Merih'in bana fikrimi sorması garipti.

"Hayır."dedi ve arabayı öttürerek caddeye hızlı bir giriş yaptı. Gözlerimi devirmekle yetindim. Salaktım. "Gerçekten..."dedi ve kafasını bana çevirdi "Gözlerin beynine kayacak. Devir, devir... Yazık o güzel gözlere." dedi

Şuan sadece gözlerime güzel demesi umurumdaydı. Camı açıp Merih gözlerimin güzel olduğunu söyledi diye bağırmak istiyordum. Hemen elimle yel yaparak kovdum düşüncelerimi.

"Ne o? Benimle ilgili fantezilerini mi kovuyorsun?"

"Ne! Sen tam bir sapıksın." Kafamı cama çevirerek ellerimi göğüslerim de birleştirdim. Merih kıkırdayınca ona döndüm. Bakışları göğüslerimdeydi. Bir şey mi var diye eğilip göğüslerime bakınca sesli gülecek sandım bir an. Ellerimi sardığım için, yukarı doğru tırmanmışları biraz. Sadece biraz...

"Sen gerçekten tam bir sapıksın."dedim. Sesimde dehşete düşmüş bir hal vardı. Merih bir yolu kontrol ediyor bir bana bakıyordu. "Önüne baksana sen. Kaza yapacağız."dedim ssinirle soluyarak.

"Haklısın."dedi yola bakarken. Sonra bana döndü ve "Yazık o"dedikten sonra kısa bir süre bakışları göğüslerime kaydı tekrar. "Gözlere."dedi vurgulayarak. Pislik.

Şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Diyecek hiçbir şey bulamamıştım. Bu çocuk neden böyleydi ki? Beni utandıracak bir şeyler mutlaka buluyor ve ben susturmayı başarıyordu. Bu defa susmayacaktım.

"Sıcak bastı."dedim ısıtıcıyı kapatırken. Merih'in gözleri beni odağına aldı konuşmamla birlikte. "Nereye gidiyoruz?"diye sorarken gömleğimin bir düğmesini açtım. Şuan yaptığım şeyi belkide utanarak hatırayacaktım fakat Merih'in bana karşı sürekli zafer kazanması canımı sıkıyordu. Üzerimdeki etkisini kullanıyordu. Ve şuan onu kendi taktiğiyle vuracaktım.

MERİH (Mor Ve Yeşilin Dansı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin