SİYAHLI | Kelebek Etkisi

Bölüm 4 | Dalga

Keskin bakışları üzerimde gezinirken arabaya yönelmekten vazgeçmiş yanıma doğru gelmeye başlamıştı. İyice yaklaşıp üzerime eğildi. Biçimli dudaklarının her kıvrılışında kaşlarım çatılıyordu.

"N-ne yapıyorsun sen?"

Ellerimi iki yanıma açmıştım.

"Göreceksin küçük hatunum, beni buna o zorladı."

Kaşlarım havalanırken herşey kafama aniden yediğim bir kurşun gibi gözümün önüne gelmeye başlamıştı. Anında arkama geçip kollarımı tutmuştu.
Burnuma bastırdığı bezi farkettiğimde çok geçti.

BARS'IN BAKIŞ AÇISINDAN

Bana sadece bakmıştı. Kıpırdamamıştı bile. Canının yandığı düşüncesiyle kasılırken telefonumu çıkarıp numarayı tuşladım.

"Kızım nerdesin sen?"

Sinirlerim bir anda artarken sakin ses tonu beni çıldırtmaya yetmişti.

"Kusura bakma fazla içmişim."

Daha fazla konuşmasına izin vermeden bağırdım.

"O gereksiz beynini dağıtmamı istemiyorsan hemen Nar'da ol!"

Yavaş adımlarla Yankının yanına doğru ilerlemeye başladığımda gözlerimi üzerinden alamıyordum. Saçları ara ara yüzüne örtülmüştü. Saf güzelliği bu dünyaya ait değilmiş gibi hissettiriyordu. Ellerimi narin saçlarına koyduğumda göğsümün üzerine saplanan keskin sancıyı hissetmiştim. Onu hayal ettiğimde de olan bu narin sancı ona dokunduğumda beşe katlanıyordu. Aralanan dudaklarına bastırdığım parmağımı öptüğümde salak gibi sırıtmaya başlamıştım. Silkelenip kendime gelmeye çalıştığımda başımı gökyüzüne sabitleyip bir kaç derin nefes aldım. Beynimdeki derin fırtınalara aldırmadan kollarımın arasına aldığım narin bedenini arabama taşıdım. Sürmeye başladığımda gözlerimi üzerinden alamıyordum. Yolun sonuna geldiğinde Yankının başını düzeltip arabadan inmiştim. Kırmızı boyalı kapıya ulaşıp sinirle bir nefes verdikten sonra kapıyı çaldım. Açılan kapının ardından saçlarıma attığım elim havada kalırken tişörtümden tutup beni kendine çekmişti. Boynuma verdiği nefesinden bir kez daha iğrenirken itici ses tonuna kulaklarımı tıkamak istemiştim.

"Yine mi sen?"

Memnun olmuş bir ifadeyle dudaklarıma yöneldiğinde saçlarından tutup onu geriye ittim.

"Hiray, evin bana bir haftalığına lazım eşyalarını al ve çık." İçeri adımımı attığımda sert bir erkek parfümü duymuştum. Oturma odasına geçtiğimde ortaya atılmış iç çamaşırlarından birini elime alıp kaşlarımı çattım.

"Bunları sakın böyle ortada bırakayım deme." İğrenç parfüm kokusuna daha fazla dayanamayacağımı düşünüp çıkışa yöneldim.

"Ben bugünlerde yoğunum Bars bu hafta almasan?" Siyah pantolonumun üzerindeki tozu sert bir biçimde itip ona döndüm.

"Ya da alabilirsin."

Sert bakışımla onu etkilemeyi başarmıştım. Benden çok fazla korkuyordu. Sözlerine devam etti.

"Ama benimle bir gece daha geçirirsen." Kalkan tek kaşımla birlikte Alaycı bir tavırla konuştum.

"Sıkıyorsa verme evini."

Evden çıktıktan sonra devam ettim.

"Yarım saat sonra burdayım Hiray, bence hemen toparlanmaya başlamalısın."

Tekrar arabaya binip çalıştırdım. Isıtıcıyı açıp Yankıya döndüm. Küçük bir çocuğa benziyordu. Fazla masumdu. Elimi saçlarına götürdüm. Dinginlik veriyordu. Dalga dalga saçları bana okyanusu hatırlatıyordu. Çok garip bir şekilde yanında sakinleşiyordum. Üzerine eğilip koltuğunu arkaya doğru çektim. Rahat uyuyabilmesi için yer ayarlıyordum. Yaptığımın saçmalığına sinirlenip elimi direksiyona vurdum. Arabayı çalıştırıp bara doğru sürmeye başladım. Oraya ulaştığımda Yankının uyanabilme ihtimalini düşünüp çıktıktan sonra arabayı kilitledim. İçeri doluşan sigara dumanı yarı çıplak insanların bedenlerinde dans ederken beynimde çaglayan düşüncelerim beni huzursuz ediyordu. Barmene baş selamı verip Sağ tarafımdaki dans eden insanlara odaklandım. Unutmak için dans ediyorlardı. Dönüp ortalarına doğru göz kırptım. Birkaçı heyecanlanmış, kendilerine göz kırptığımı sanıyordu. İçlerinden biri yanıma doğru geliyordu. Bu iş hoşuma gitmeye başlamıştı. Hatun yanıma geldiğinde belinden kavrayıp kendime doğru çektim. Güzel olduğunu düşündüğü iğrenç bir kahkaha attı. Suratımı buruşturmaktan kendimi alamadım.