Bölüm 6 | Tunahan

3.7K 131 23
                                    

Elimde sertçe tuttuğum sigaradan bir nefes daha çektikten sonra nefesimi dışarı vermiştim. Burasının neresi olduğu hakkında ufak bir bilgim bile yoktu. Çok fazla içki içmiştim. Bünyemi içkiye dayanıklı hale getirmem gerekiyordu. Havada süzülen dumana bakıp sırıttım. İçerisi leş gibi kokuyordu.

"Naber canım?"

Bana yöneltilen soruyla birlikte ters bakışlarımı yerden çekebilmiştim. Bana canım demesine kızıyordum ama lanet olası bu huyunu bırakmıyordu. Yönelttiğim bakışlara omuz silkerek yanımdaki sandalyeye oturdu.

"Gördüğünü söylemiştin, gerçekten gördüğünü nerden biliyorsun?"

Sorusuna cevap verdiğimi biliyordum. Fakat o küçük beyniyle benimle iletişime geçmeye çalışıyordu. Onu sadece uzun bir süre izledim. Ağzımda tuttuğum dumanı havaya bırakıp kolunu tuttum.

"Bak, Bars sana Doğanın nerede olduğunu bulduğumu söylüyorum ve senin umrunda değil!"

Çatılan kaşlarına sinirle bakıp ayağa kalktım.

"O lanet olası çeneni kapatmanı söylüyorum ve senin umrunda değil"

Onun aksine sakin bir ses tonu kullanmıştım. Onu kendime yakın görmüyordum. Kardeşim olması umrumda bile değildi. Yeni şeyler duymak istemiyordum. Onu asla kabullenmeyecektim.

"Bak Sema, gitmeni istiyorum."

"Adım artık Sema değil Bars, biliyorsun."

Sinirlenmeye başlamıştım. Ona git diyordum ve o sadece bu kısmına takılıyordu.

"İsmin umrumda değil."

Arkama bakmadan mutfağa girdim. İçki şişesini elime alıp birkaç yudum daha içtim. Narda kendini padişah ilan etmiş bir salağa haddini bildirmem gerekiyordu. Mutfak kapısından dışarı çıkıp arabama bindim. Nara doğru sürüyordum.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle birlikte arabayı durdurdum. Mesajın babamdan geldiğini görünce rahatlamıştım.

Arabayı çalıştırıp direksiyonu kırdım. Babama gidiyordum. Beni yanına çağırmıştı ve o çağırdıysa boş yere çağırmazdı. Arabamı büyük evin önüne park edip kilitledim. Kapıyı çalmadan içeriye girince babamın sert bakışlarına maruz kalmıştım.

O hep bu konuya özen gösterirdi. Aldırış etmeden yavaş adımlarla ilerleyip yanına oturdum.

"Neyin var baba?"

Elimi alnına götürüp yüzünü kontrol ettim. Elimi ellerinin içine alıp indirdi.

"Hala kontrollü olmayı öğrenemedin mi Bars?"

Söyledikleriyle kaşlarım çatılmıştı. Anlamayarak başımı salladığımda sözlerine devam etti.

"Nara seni niye acilen çağırıyorlar hiç düşünmedin mi? Önce araştırman gerekir. Ben o kadar adamı süs diye dikmedim o bara. Onlara bir kontrol ettirtmen gerekirdi."

Yaptığım yanlışa kızarak babamı tekrar dinlemeye başladım.

"Sana yeni bir suikast düzenliyorlardı."

Duyduğum şeye çok şaşırdığım söylenemezdi. Daha önce de defalarca olmuştu.

"Bundan sonra daha dikkatli olurum baba."

Başımı şefkatle okşayışını izlemek güzeldi. Ellerini sıkıp ayağa kalktım. Arabama gidiyordum. Binip Nara sürmeye başladım. Bana suikast düzenlemeye çalışan o piçleri hizaya getirmeden rahat edemezdim. Semayı aradım. Açmıyordu. Tam kapatacakken açmıştı.

SİYAHLI | Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin