SİYAHLI | Kelebek Etkisi

Bölüm 9 | Dehşet

Suskun dudakları aralanıp gerçeksi kelimelerini dışa vurduğunda dinledim.

"Bu Barsın üzerine oynanan basit bir oyundu Yankı... Zaten bundan onun haberi olacaktı."

Ellerimi saçlarımın arasından geçirip dişlerimi sıktım.

"Ne zaman olacaktı peki Doğan?"

Bakışlarını yere dikti. Sinirle odadan çıkıp aşağı indim. Bara gitmek için bir taksiye bindiğimde ona söyleyeceklerimi beynimde tartıyordum. Bir türlü çıkmazdan kurtulamayan beynim Barsın bana güvenmediğini haykırırken barın önüne gelmiştim. Barsla yüz yüze konuşmaktan vazgeçip bir tasarım mağazasına girdim.

"Kalem ve kağıt?"

Bir kız bana göz kırpıp elime üzerinde mağazanın logosu ve telefon numarası bulunan bir not kağıdı ve kalem getirdiğinde söylemek istediklerimi kağıda döktüm.

" Bars Han.. o adamı sen öldürmedin. Hepsi planlanmıştı. Üzerine oynandı. Ve sen vurduğunu sandığın adamın nabzını kontrol etmeliydin. "

Kağıdı cebime atıp mağazadan çıktığımda Barın önüne ulaşmıştım. Barın koridorlarında volta atan Yağız Han beni görmeden yönetici odasına ulaşmam gerekiyordu.

Beni gören kimsenin olmadığından emin olup odaya girdim. Masanın üzerine bırakıverdiğim notun üzerine kupa bardağı sabitleyip biryere uçmamasını garantilemiştim. Hızla odadan çıktığımda Yağız Han buraya doğru bağırmıştı.

"Hasan! Ses yapma ulan!"

Kapıyı sessizce kapatıp bardan fırladığımda yine bir taksi durdurdum ve evimin yolunu tuttum.

Bu burda bitmeyecekti. Barda olanların peşine düşecek ve Doğanın Barsla ne derdi olduğunu anlayacaktım. Barsın çok zeki bir adam olduğu belliydi. Beyninde öyle güzel kurguluyordu ki olayları, beni kaçırdığında arabada serbest bırakmasının tam bir aptallık olduğunu düşünürken Doğanı oraya getireceğimi, onun acı çekmesini istediğini nasılda belli ediyordu. Ve biliyordu. Herşeyi biliyordu. Zekasını alt edebilirdim. Televizyonda izlediği evlenme programına baktım. İç geçirip koltuğa daha da yayılırken annem konuştu.

"Evde kaldın Yankı!" Hemen doğrulup anneme baktım.

"Daha 17 yaşındayım. Töreye kurban giden küçük gelinler gibi beni de bi ağaya kakalamayı düşünüyorsun heralde."

Söylediklerimin ardından sinirle bana döndü.

"Komşunun çocuğu sevgili yapmış sende daha tık yok!"

Gözlerimi irileştirip çatlak anneme cevap verdim.

"Bizim okulda çok taş çocuklar var anne istersen hemen yapayım." Kafama vurmuştu.

"Sus! Sıpa seni. Şaka yaptım. Sende ne kadar meraklıymışsın sevgiliye." Gülümseyip odama gidip yatağıma kuruldum. Yastığı başımın altından alıp yüzüme kapattım. Yastığına parfüm sıkan bir gerizekalıydım. Sonuçta ben güzel kokan herşeyi çok severdim.  Telefonumu elime alıp Tumblra girdim. Gönderileri inceleyerek tüm vaktimi harcamıştım. Sıkılıp Doğana mesaj attım.

"Napıyorsun?"

Yaptıklarımdan sonra benden nefret etmiş olmalıydı. Ona rağmen Barsı seçmiştim.

Mesajıma cevap yarım saat sonra gelmişti. İlk beş dakikasında mesajı göndermiştim. Bana sadece yan yan sırıtan emoji göndermişti. Pis işler yaptığı belliydi.

"Nerdesin peki?" Anında gelen cevap beni şaşırtırken sadece mesajın erken gelmesine şaşırmamıştım.

"Ayçadayım güzelim."