Özge'den...
Bugün günlerden pazartesi ve ben yine okuldayım. Bu okul sabahın köründe olmak zorunda mı acaba? Yani benim gibi uykuyu seven birine bu yapılır mı? Tamam, herkes uykuyu sever ama herkes bir ben değil işte... Bir kere ben hep bebek olmak isteyen biriyim. Çünkü hep uyuyorlar, ders yok, ödev yok, sınav yok, sabahın köründe okul yok... Saymakla bitmiyor yani. Ben uykuyu düşünürken gözüm Akın'ı arıyor. Cumartesi gecesinden sonra hiç konuşamadık neredeyse. Ben Deniz'le ilgilenirken o da 2 yıl sonra barıştığı arkadaşıyla zaman geçiriyordu ve ben de onları sürekli rahatsız eden düşüncesiz arkadaş olmak istememiştim. Sonunda Akın'ı gördüğümde bu düşünceme sadık kaldım ve Bora'yla birlikte olduklarını gördüğüm için yanlarına gitmedim.
''Özge.'' adımı duyduğumda Akın'a doğru döndüm ve yanlarına doğru yürüdüm. Sanırım artık o düşünceme sadık kalamayacaktım.
''Selam.''
''Selam, naber?''diyen Bora'ya baktım.
''İyidir Bora senden naber?''
''Ben de aynı işte. Otursana.'' Dediğinde daha fazla ayakta dikilmemek için oturdum.
''Ben de iyiyim ya sorduğun için sağol.'' diyen Akın'a döndüm.
''Trip mi atıyorsun?'' deyip güldüğümde Bora'da güldü.
'' O bir kere sizin cinsinize özel bir şey canım. '' dediğinde daha fazla gülmeye başladık.
''Yani şimdi senin yaptığın trip değil zaten.'' diye dalga geçen bu sefer Bora'ydı.
''Neyse. Görüşmeyeli napıyorsun?''
''Yani görüşmeyeli sınavların başladığını fark ettiğimden ders çalışıyorum. Ne de olsa öğrenciyiz. '' dediğimde ikisi de bıkkınlıkla baktılar.
''Doğru ya başlıyor.''
Az önce bir şeyi fark etmiştim. Gerçi bunu yeni fark etmiş olmam tam bir salaklıktı. Neredeyse herkes bizim masaya bakıyor sonra yanındaki arkadaşlarına bir şey söylüyor ve tekrar bize bakıyorlardı. Tabi cumartesi gün ki olaydan sonra bu çok doğaldı ama bari bunu bu kadar belli etmeselerdi. Tahminimce bugün okula Mert gelmezdi.
''İnanmıyorum bugün okula cidden geldi mi bu gerizekalı.'' direk Akın'ın baktığı yere baktım. İyi insan lafın üzerine gelir derler ama başka bir şey daha denilir ve bu kişi Mert olunca ben oyumu 2. düşüncemden yana kullanıyorum.
''Sakin olun arkadaşlar lütfen.'' Diye ikisini de sakinleştirmeye çalışıyordum çünkü ikisi de öldürecekmiş gibi bakıyordu. Akın'ın elini yumruk yaptığını görünce bu sinirin kolay geçmeyeceğini anladım.
''Arkadaşlar şu an ona ateş saçan gözlerle bakmanız onu daha mutlu edecek. Bırakın ya siz barıştınız, bütün gerçekler ortaya çıktı. Şimdi sadece dostluğunuzun kuvvetini gösterin herkese bu ona yeterince büyük bir ceza bence. Lütfen sinirlenip saçma sapan şeyler yapmayın. Şu gerizekalıya istediğini vermeyin.'' Son cümlemi Akın'ın gözüne bakarak söyledim.
''Haklısın Özge.'' Bora'da beni desteklediğine göre Akın bir şey yapamazdı.
''Bence de haklısın ama şu gerizekalı karşımda sırıta sırıta oturunca da sinirlerime hakim olmam zorlaşıyor. ''
''Sende sırıt o zaman ve onu takma. Biz konumuza dönelim. Bugün 5. saat biyoloji sınavı var.'' dedim gülerek. Amacım Akın'ın sinirini bozmaktı. Sinirinin bozuk olduğunu biliyordum ama benim ki tamamen tatlı bir sinirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞK
Teen FictionİLK AŞK - TANITIM Acaba bir erkeğin İLK AŞKI olmak nasıl bir şey veya aşkla alakası olmayan bir kızın İLK AŞKI? İşte bu kitap bu olayı anlatıyor. Özge'nin İLK AŞKINI. Özge lise 2'ye giden bir genç kız ve onun ailesiyle ilgili sorunları.. Acaba aşkın...