İLK AŞK

21. BÖLÜM 'Seni seviyorum'

"Gruplar nasıl olacak?" Diye soran Özge'ye baktığımda sinirim hâlâ geçmemişti ve bu gece boyunca da geçeceğini sanmıyordum.
"Bence kızlar erkeklere karşı olsun. Kızların gücünü bunlara gösterelim Özge. Ne dersin?" Diyen Sude'nin sırf Umut ve Özge'nin aynı takımda olup da beni daha fazla sinirlendirmesinler diye söylediği biliyordum.
"Aslında ben Özge'yle olsam sorun olur mu? Her ne kadar bunu söylemem karizmamı çizse de Özge'yi karşıma almaktan korkuyorum." Diyerek gülen Umut'un o gülen yüzü bu günün sonunda da gülebilecek mi emin değilim.
"Peki doğum günü çocuğu. Sırf doğum günün diye senin istediğin olsun. " diyerek cevap veren Özge'ye sinirle baktım. Ellerimi sıkmaktan damarlarıma kan gittiğini sanmıyordum.
"Aa doğum günün mü? " diye merakla sordu Sude.
"Aslında yarın doğum günüm ama Özge bugün olarak kabul ediyor çünkü bu oyun onun doğum günü hediyesiymiş." Diye cevap verdi Umut.
"Özge hediye almaktan kurtulmak için mi böyle bir şey yaptın? " diyen Sude'ye Özge cevap vermeden Umut cevap verdi.
"Aslında bu parayla alınan bir şeyden daha değerli benim için. "Deyip Özge'ye gülümsedi. Bence beni oturduğum koltuğa bağlamaları gerekiyor yoksa gerçekten çok kötü şeyler olacak.
"Hadi başlayalım mı? " diye sinirle gülerek sordum.
"Tamam başlayalım. " dedi Özge de beni incelerken.
"Başlayın bakalım. " dedi Sude, Özge'ye bakarak. Özge'yse Umut'a baktı.
"Peki başlayayım o zaman. " dedi Umut ve bir top alıp yuvarladı. Sadece 2 lobutu devirdi ve tekrar topu yuvarladı. Bu sefer de 1 lobut devirince güldüm. Ortağı Özge olmazsa bitmişti gibime geliyor. Gerçi bende pek iyi değildim ama olsun.
"Akın sıra sende. "Dedi Sude bana bakarak. Kafamı onaylar şekilde salladım ve bir top aldım. Topu yuvarladım ve çok şaşıracağım bir şey oldu. Tüm lobutlar devrildi. Umut'a tek kaşımı kaldırarak bakıp gülümsedim. İşte şimdi havaya girebilirdim. Sıra Özge'ye geldi. Topu aldı ve topa bir süre baktı. Şu an içinden topa bir şeyler söylüyordu. Bunu her seferinde yapardı.
"Özge hâlâ topla konuşuyor musun sen?" Diyerek gülen Umut'a baktım. Bir dakika ya bunu sadece benim bilmem gerekiyordu.
"Huylu huyundan vazgeçmez. " dedi Özge ve gülümsedi.
"Özge büyüdük artık. Hala psikolojik baskıya inanıyor musun? Daha doğrusu cansız maddeler üzerindeki psikolojik baskıya. " deyip güldü Umut.
"Bence bunu yapması çok da dalga geçilecek bir şey değil. Yani kendini böyle motive ediyor olabilir." Dedim düşüncemi söyleyerek.
"Ayrıyeten bunu yapması benim hoşuma gidiyor. " dediğimde Özge bana bakıp gülümsedi. Bu gülümseme Umut'a gülümsediği gibi bir şey değildi. Sadece bana özel gibiydi. Öyle sıcak, öyle içten. Al işte yine tüm sinirimi unutturmuştu bana. Bende ona gülümsedim.
"Görürsün Umut. "Dedi ve topu yuvarladı. Top tüm lobutları devirdi. Gülerek arkasını döndü ve Umut'un havada olan eline çaktı. Şimdi sıra Sude'nindi. Sude de kendine güvenerek topu aldı ve yuvarladı. Top 3 lobutu devirdiğinde şaşkınca baktı. Ikinci atışta geriye kalanları devirdi. Neyse ki şu an Özge ve Umut'tan daha iyiydik. Başlangıç nasılsa öyle devam ederiz diye rahatladım. Sıra bana geldiğinde kalktım ve Özge'nin öğrettiği falsolu atışı yaptım. İstediğim olmuştu. Top gerçekten de falso almıştı. Bugün nasıl oluyordu da iyi oynuyordum anlamıyorum.
"Aferin Akın öğrenmişsin." Dedi Özge gülerek.
"Öğretmenim kim sonuçta. " diyerek bende güldüm.
"Özge iyi oynadığını biliyordum ama kendini bayağı geliştirmişsin. Hatta başkalarına da öğretmeye başlamışsın. Bir gün bana da öğretirsen sevinirim. " diyen Umut'a ters ters bakmaya başladım.
"Çok isterdim Umut ama sadece Akın'a öğrettim ve ona da başka kimseye öğretmeyeceğime dair söz verdim. " dedi Özge. Bense Umut'a alaycı bir şekilde baktım. O ise bozulmuş gibiydi.
Son atışlarımızı yapıyorduk ve yeniliyorduk. Umut gayet iyi bir oyuncu olduğunu göstermiş bense normal seviyede ilerlemiştim. Özge son atışını yaptı. Her zamanki gibi falsolu bir atıştan sonra yine strike yapınca arkasını döndü ve Umut'a sevinçle sarıldı. Bense sinirden kendimi yiyordum. Sude'nin boşuna atmasına gerek yoktu. Yenilmiştik. Özge'nin yenilmesini tabii ki istemezdim. Çünkü o yenilince surat asıyordu ama Umut'a yenilmeyi kendime yediremiyordum. Sude her ne kadar elinden geleni yapıp iyi oynasa da ben oyunun içine etmiştim. Umut bir yere gidince Özge benim yanıma geldi.
"Neyin var?" Diye sordu. Ona 'ciddi misin? ' der gibi baktım. Yenilmiştik sonuçta. Mutlu olmamı mı bekliyordu?
"Hani yenildik ya Özge o yüzden moralim bozuk olabilir mi?" Dediğimde yanıma oturdu.
"Ondan bahsetmiyorum. Buraya geldiğimizden beridir surat asıyorsun, sinirleniyorsun ve adam akıllı konuşmuyorsun bile." Dediğinde derin bir nefes aldım.
"Bir şeyim yok. Sadece birisine yenilmeyi sevmiyorum ve bugün biraz ters tarafımdan kalktım. " dediğimde inanmadığı belliydi.
"Sen bana yenilince surat asmazsın Akın hatta mutlu bile olursun. " diyen Özge'ye gülümseyerek baktım.
"O mutluluk sadece sana özel Özge. Tek sana yenilince mutlu oluyorum ama tanımadığım birine karşı yenilince pek de mutlu olamıyorum. " dediğimde güldü.
" Bence sen daha güzel oynadın. " dedi gülerek.
"Özge dalga geçme. " dedim sahte bir kızgınlıkla.
"Ya gerçekten. Umut'un doğum günü olmasaydı senle ortak olurdum. " dedi kulağıma eğilerek. Bense güldüm. Ben gülünce o da güldü. O sırada Umut elinde içeceklerle geldi.
Özge bardağa uzanınca Umut onu durdurdu.
"Senin ki o değil. Soğuk çay aldım sana." Dedi gülümseyerek. Bu oğlan Özge'nin soğuk çay sevdiğini nerden biliyordu acaba?
"Teşekkür ederim. " dedi Özge. Bende bardağa uzandım. Bize de kahve almıştı.
"Şeker de aldım. Nasıl içtiğinizi bilmediğim için. " dedi Umut.
"Akın şeker kullanmaz. " diyerek telefonuyla uğraşan Özge'ye baktım ve gülümsedim. Bunu öylesine söylermiş gibi söylemişti. Sanki sıradan bir şeymiş gibi ama benim hakkımda bir şey bilmesi benim için çok önemliydi.
"Teşekkürler Umut." Dedim Umut'a dönerek.
"Rica ederim. " dedi ama bozulmuştu.
"Burada işimiz bittiğine göre bilardoya ne dersiniz? " dedim. Bu oğlanı bir şeyde yenmem gerekiyordu.