Final

3.3K 89 17
                                    

''Oo Selim Bey çok şık olmuşuz bakıyorum. Hayırdır?'' diye sorduğumda güldü.

''Bugün anneni işten alıp yemeğe götüreceğim. Agresif gününde de biraz.'' Dediğinde kafamı salladım.

''Sende çok şık görünüyorsun. Bu güzellikte nereye gidiyorsun bakalım?'' diye sordu tek kaşını kaldırarak.

''Akın'la birlikte mezuniyetimizi kutlayacağız. Sonuçta liseden kurtulduk. Hem de o kadar yaşanan şeyle birlikte. Kutlanması gerekiyor.'' Dediğimde gözlerini kıstı. Selim amca ve annem bir yıl önce evlenmeye karar vermişlerdi. Her ne kadar ben annemi paylaşamayıp onu çok kıskansam da Selim amca annemi ne kadar çok sevdiğini ve bize ne kadar çok değer verdiğini kanıtlamış benim ve Ece'nin onayından geçmişti. Peki babama ne oldu diye sorarsanız, Selim amca ve annem evlenmeden önce Esra cadısı babamı aldatmış bu yüzden ayrılmışlardı. Babam yaptığı şeyden pişman olup annemden ikinci bir şans istemiş ama en başta Ece olmak üzere hepimiz bu şansı büyük bir zevkle reddetmiştik. Sonuçta son pişmanlık fayda etmiyordu ve babama da fayda etmemişti. En azından anneme yaşattığını kendisi de yaşamıştı ve hakkettiğini bulmuştu.

''Mezuniyetinizi kaç kere daha kutlayacaksınız acaba? Daha geçen gün kutlamadınız mı? Hem daha lise bitti. Lise de böyleyseniz üniversite bitince ne yapacaksınız tahmin bile edemiyorum. Herhalde ülke genelinde her şehirde kırk gün kırk gece kutlama falan yaparsınız.'' Dediğinde güldüm.

''Şöyle ki; bir okulla birlikte yapılan kutlama var. Orada birçok gereksiz insan olduğu için ayriyeten yakın arkadaşlarla yapılan kutlama var. Daha sonra aile ile yapılan kutlama var biz bunların hepsini bitirdik. Şimdi sevgili ile yapılan kutlamaya geçtik. Anladın mı?'' dedim bilmiş bir şekilde.

''Tamam anladım da başka bir kutlama türü falan yok değil mi? Kızlarla falan.'' Dedi alaycı bir şekilde.

''Ya ben senin her gün annemi yemeğe götürmene bir şey diyor muyum? Yani her ne kadar annemle evlenmene izin vermiş olsam da sınırı çok aşıyorsun beyefendi. O yüzden benim kutlamalarıma laf edemezsin. Yoksa sana karşı annemi doldururum.'' dedim tehditkar bir şekilde. İkimiz de dalga geçtiğimi biliyorduk.

''Tamam tamam bir şey demiyorum. Git ne kutlaması yapıyorsan yap. Akın'a da selam söyle. İyi eğlenceler.'' Deyip güldüğünde bende güldüm. Selim amca çok kafa dengi bir adamdı. Onunla çok rahat şakalaşıyor, sohbet edebiliyorduk. Hatta Akın'la bile çok iyi anlaşmışlardı kısa bir sürede. Eğer onu sevmeseydim kesinlikle annemle evlenmesine izin vermezdim. Belki biraz bencilceydi ama ben sevmiyorsam kesin bir nedeni vardır diye düşünüp karşı çıkardım. Ama Selim amca bizi  şaşırtmış kendini bize baya alıştırmıştı.

''Tamam söylerim. Size de iyi eğlenceler. Bu arada anneme senin haricinde aynı zamanda iki kızı daha olduğunu ve o iki kızın onu çok özlediğini söylersen sevinirim. Çünkü bu aralar ya işte ya da seninle yemekte olduğundan onu pek göremiyorum.'' Dediğimde güldü ve kafasını salladı. Salona geçtiğimde koltuğa pineklemiş bir adet Ece ile karşılaştım.

''Naber cadı?'' diye sorduğumda kafasını telefondan kaldırıp bana baktı.

''Benden iyi de bakıyorum çok güzel olmuşuz. Kaptın sen bu giyinme işini, aferin. Benden bir şeyler öğrenmişsin sonunda.'' Dedi alaycı bir şekilde. Bense göz devirdim.

''Sen evde yalnız mı takılacaksın? Arkadaşını falan çağır istiyorsan.'' Dedim düşünceli bir abla edasıyla.

''Yok ya yalnız kalsam daha iyi. Hazır okuldan 3 ay gibi bir süreyle kurtulmuşken bunun tadını çıkarayım. Sabaha kadar dizi izlemeyi planlıyorum.''

''Peki sen bilirsin. Ben çıkıyorum o zaman. Görüşürüz canım.''

''Görüşürüz.'' Dediğinde evden çıktım. Ve her zaman ki görüntüyle karşılaştım. Akın arabaya yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu. Şaşırmış mıydık? Hayır. Yılların değişmeyen tek görüntüsü buydu sanırım ve ben bu görüntüden oldukça memnundum.

İLK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin