Bölüm 32

4K 126 23
                                    

Akın'dan...

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Başımda, elinde dosyalarla dikilen bir doktor vardı. Beni fark ettiğinde elindeki dosyayı kapattı.

''Akın Bey nasılsınız?'' dedi doktor. Karnımda ağrım vardı. Ne ara hastaneye geldiğimi düşündüm.

''Biraz ağrım var.'' Dedim zorlukla. Aklıma gelen Özge'yle doktora döndüm.

''Özge nasıl, iyi mi?'' diye sordum endişeli bir şekilde. En son bana bir şey olacak diye çok korkmuştu. Doktor gülümsedi.

''Gayet iyi merak etmeyin. Dışarıda uyanmanızı bekliyordu. Ne Özge'ymiş, adını sayıklayıp durdunuz bir de uyandığınızda ilk onu sordunuz. Şimdi izin verirseniz müjdeli haberi yakınlarınıza vereyim. Özgeniz de sevinsin.'' Dedi gülerek. Bende gülümsedim. Demek ki ismini sayıklamıştım. Doktor odadan çıkmadan önce bana döndü.

''Hemşire gelir birazdan. Ağrı kesici verir.'' Deyip odadan çıktı. Bunu da atlatmıştık sonunda. Birkaç dakika sonra içeri annem girdi.

''Oğlum nasılsın? Bir yerin ağrıyor mu?'' diye sordu endişeli bir şekilde.

''İyiyim anne merak etme. Bir şey olur mu sence bana? O kadar mı güçsüz senin oğlun?'' dediğimde gülümseyip elimi tuttu.

''Benim oğlum çok güçlü. '' dedi. Çok endişelenmişti. Yorgun görünüyordu. Babamda buradaydı.

''Özge nerede? Doktor dışarıda olduğunu söylemişti.'' Dediğimde annemin yüzü değişti.

''Kötü bir şey mi oldu?'' dedim korkmuş bir şekilde.

''Merak edilecek bir şey olmadı. Senin uyandığını duyunca bayıldı. Zaten güçsüz düşmüştü kız. Kan falan da verince tabi bünyesi kaldırmadı.'' Dediğinde babam, endişelendim.

''Ne kanı?'' dedim anlamamış bir şekilde.

''Dün gece çok kan kaybettin. Biliyorsun kanın da zor bulunuyor. Tek uyuşan kişi Özge'ydi. Onda da kansızlık varmış. Yani durumlar biraz karıştı.'' Dediğinde annem endişem artmıştı. Bir şey olmaması için dua ederken annem konuyu değiştirdi. Aklım Özge'deydi ama annem de endişelendiği için onunla da ilgilenmem gerekiyordu. Ona iyi olduğumu göstermek için bir süre onunla sohbet ettim. Aradan yarım saate yakın bir süre geçmişti. Özge için daha çok endişelenmeye başladım. Neden hala uyanıp buraya gelmemişti. İçeri Arda ve Bora girdi.

''Nasılsın kardeşim?'' dedi Bora. Onlarda yorgun görünüyordu. Ben ne kadardır hastanedeydim acaba?

''İyiyim ya merak etmeyin. Siz de amma büyüttünüz.'' Dediğimde, Arda bana sinirli bir şekilde baktı.

''Oğlum salak mısın sen? Bıçaklandın. Bir de büyüttünüz diyorsun. Dua et yaralısın yoksa çok fena yapardım seni.'' Dediğinde güldüm.

''Ya bu yaralı olma işi iyiymiş aslında. Kıymetimiz biliniyor en azından.'' Dediğimde, annem elime vurdu.

''Sanki normalde bilmiyorduk. Dediğine bak. Biz burada neler çektik biliyor musun?'' dediğinde annem elini tuttum.

''Bak iyiyim anne. Bana bir şey olmadı. Artık endişelenme tamam mı?'' dedim güven vermeye çalışarak. Gülümsedi o da. Sonra Arda'ya döndüm.

''Özge nasıl?'' dediğimde yüzü değişti. Bir şeyler dönüyordu burada.

''Neler dönüyor burada? Benden bir şey mi gizliyorsunuz?'' dediğimde Bora Arda'ya baktı.

''Aslında gayet iyiydi, şu anda da iyi aslında ama sabah hemşire Özge'ye verilecek ilaçların birini karıştırmış. O da Özge'ye yan etki yapınca bayıldı. Şimdi midesi yıkandı ve iyi.'' Dediğinde Arda, endişeyle anneme baktım.

İLK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin