Dolunay Gecesi

11.9K 642 11
                                    

Gecenin bir yarısı uyandım. Sanki beni biri dürtmüştü. Dışarıdan gelen ay ışığı odayı aydınlatmıştı.

Aç olduğumu farketmiştim, ama babam bu gece kan içmemem için ısrar etsede, üzerime rahat bişeyler giyip dışarıya çıktım.

Boş, karanlık, ve sessiz sokaklarda yürüyordum. Kimse yoktu sokaklarda. Ben ve beni takip eden kişiden başka.

Sokaktan yine döndüm, ve yine başka bir sokaktan döndüm derken arkamdakini atlattım.

Derken karşımda sarhoş bir salak çıktı. Başka bir alternatif olmadığı için yanına gittim ve kanını emmeye başladım.

Taze kan boğazımdan akıp gidiyordu. Kanda alkolde vardı biraz ama bana koymazdı.

Kanını içmeye bitirince, ona kendi kanımdan verdim ve gönderdim.

Eve dönerken hiç uykum yoktu. Ormanda biraz koşmak istedim. (bilirsiniz bu tarz kitaplarda hep gece yarısı ormana giderler) ve vampir hızımı kullanarak ormana gittim.

Arkamdan bir ses duydum.

"Masal"

Arkamı hızlıca döndüğümde eski dostum Albert'i gördüm. Eskiden çok iyi arkadaştık taki o karanlık tarafa geçene kadar.

Yanıma yaklaştı ve pis pis sırıttığını duyabiliyordum.

"Sen her zaman cesaretli birisin, ama bu kadarı pes. Ben yarı vampir biri olsam dolunay gecesi ormana gelmezdim."

Tabi ya bügün dolunay vardı. Ormana gelmek bir vampir için intihar oluyor.

Babam bu yüzden bügün kan içmememi söylemişti. Bende salak gibi ormana gelmiştim.

Düşüncelerimden sıyrılıp etrafıma baktım. Bakmaz olaydım etrafımda 5-6 tane kurt çember oluşturmuş.

Ortada benle Albert vardık.

Ne yalan söyleyeyim biraz tırstım. Albert konuşmasına devam etti.
"Karanlık tarafa geçtiğimde, seni yanıma almak için ne kadar çok çaba harcadığımı hatırlıyorsun dimi. Ama sen... " derken sözünü kestim.

"Ama ben ölsem bile karanlık tarafa geçmem Albert biliyosun. Beni zorlama, ve defol git işine."

"Benim işim sensin be masal, seni kraliçenin yanına götürünce çok sevinecek. "

" Ne demek istiyorsun anlamıyorum."sonrası karanlık.

************************************
ATEŞİN GÖZÜNDEN

Melez kızın evinin önünde bekliyordum. Ormana gittim dolunay gecesiydi dönüşümümü tamamladım.

Ayaklarım beni Melez kızın evinin önüne sürükledi. Baktığımda melez dışarıdaydı.

"Bu kızın dolunay gecesi Dışarıda ne işi var" diye içimden söyleniyordum.

Onu takip etmeye başladım. Önce, bir sarhoşun kanını içti. Sonra ormana gitti.

Ona fazla yaklaşamıyordum ki beni fark etmemesi için ardından bir kurtla konuşmaya başladı saydığımda 7 kurtun arasında kalmıştı.

Biraz uzaktan izledim onları dayanamayıp tam yanlarına gidecekken bir kurt melez kıza mine tozu serpti.

Acı içinde kıvranıyordu. Sonra bir arabaya 3 kurt ve melez kızı koydular.

Melez baygındı.

Onlara şimdi saldırsa başarısız olurdum. O Yüzden onları izlemeye karar verdim.

10 saattir araba ile onları takip ediyordum. Bir deponun önünde durdular.

Melez hala baygın duruyordu. Kucağına alarak deponun içine girdiler.

Daha adını bile bilmediğim kızı takip ediyordum. Ama o kız çok farklıydık kaçırılmıştı. Yardıma ihtiyacı vardı.

Onları gözetlemek için bir yer aradım buldumda. Melez kızı bir sandalye ye bağlamışlar.

Ve melez Kıza mine ve kurtboğan tozu veriyorlardı. Mine tozu vampirleri, kurtboğan tozu ise kurtlara acı veren bir tozdur.

Bi kaç kere kurtboğan tozu yemiştim. Acı ile kıvranıyor ve bayılıyorsun.

O melez olduğu için ikisinide vermişlerdi. Onları izliyordum uzaktan içerideki sesleri duyabiliyordum.

Kurtlar gitmişti sadece 2 tanesi vardı. Arkamda bir şeyler hissettim ve kurtboğan tozuna maruz kalmıştım.

************************************
MASALIN GÖZÜNDEN

Kas Yığını ile el ele sahilde geziyorduk, eğleniyorduk, tam beni öpecekken yüzümde ıslaklık hissettim etrafa baktığımda, bir kova suyu başımdan aşağı yemiştim.

Etrafta göz gezdirirken, dünkü olaylar aklıma geldi. Albert beni kaçırmıştı. Ama etrafta Albert yoktu.

Başımda 2 tane kurt dikilmiş mal mal sırıtıyordu.

"Beni bırakın yoksa sizi öldürürüm. Hemen beni çözün".diye bağırıyordum. Cevap gelmeyince susup kaçış planı aradım.

Aradan 5 dakika geçmişti. Ve gürültüler gelmeye başladı. İçeriye 4 kurt ve baygın birini taşıyorlardı .

Albert ile arkalarından geliyordu.

Albert sırıtarak söze girdi.
"Bak sana kimi getirdim. "

Baygın kurtu yanıma getirdiler.

" Ateeeeeş" diye bağırdım. "Onu hemen bırak, aptal." diye ekledim.

Pis pis gülüyorlardı.

"Senin sevgilin mi? Hırçın melez. Bayada yakışıklıymış, yazık olcak çocuğa. " dedi pislik Albert.

"Albert seni öldürceem ve bunu yaparken hiç işim sızlamıycak."

"Bu kadar oyun yeter, hadi gidiyoruz" diyip yanındaki kurtlara işaret etti ve bana kurtboğan ve mine tozu yedim. Sonrası karanlık.

************************************
Arkadaşlar biraz kısa bölümler yazıyorum. Ama uzatıcam.

BU ARADA VOTE VE YORUM YAPARSANIZ ÇOK İYİ OLUR.

14 Ocak 2016 yayınlama tarihi

ATARLI MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin