Gecenin 2sinde yola çıktık. Arabayı Ateş kullanıyordu. Sonra gözlerimin yorulduğunu hissettim ve onları serbest bıraktım.
Ateş beni dürterek uyandırdı. Saate baktığımda 5 olmuştu.
"Hadi geldik in" dedi ifadesizce
"Tamam aşkım burası neresi? "
" Burası en yakın ve en iyi arkadaşım Thomas'ın evi. Şuan büyük bir ihtimal bizi duyuyor ve görüyordur. Hadi ona el salla. "
" Ateş iyimisin hayatım." Dediğimde birden karşımda esmer bir adam belirdi. Bıraz tırsmıştım.
" Ateş gayet iyi ama sen hiç iyi değilsin." demişti adam sonra Ateşle selamlaştılar.
Ateş söze girdi.
"Bu benim arkadaşım Thomas. Kendisi dünyanın sayılı iyi bütücülerindendir. İşindede çok başarılıdır.""Ah Ateş deme öyle kendimle övünmeyi sevmem biliyorsun" dedi ve bana doğru gözleri kapalı yaklaştı ve dibime geldiğinde gözlerini aniden açtı "Melez" dedi.
Çok pis korkmuştum. Sonra bizi içeri davet etti. Ateş ona olanları anlattı. Ve biraz düşündü.
Büyük kütüphanesinden birkaç kitap kurcaladı ve aniden "EVET buldum" diye bağırdı.
Lanet olsun yine korkmuştum. Eline aldığı kitabı okudu.
Bu büyüyü yapmanın bedeli çok ağırdır. Bu büyü yapılan kişi gün geçtikçe yavaş yavaş acı çekerek çeke işkence ile ölecek. 1000 yıl acı çektikten sonra ölümü gerçekleşecek. Bu büyünün tek kurtulma yolu ilk 1 yıl içinde hamile kalmaktan geçiyor. Eğer bu büyüyü bilmeden hamile kalırsa az da olsa kurtulma ihtimalin var. Ama çocuk doğduğunda büyünün etkisi ile bazı olumsuz kötü davranışlar yapabilir. Dedi ve elleriyle beni baştan aşağı sürdü.
"Sen, Sen hamilesin" dedi ve devam etti. "Eğer bu büyüyü çocuğa aktarırsak kurtulursun." dedi.
"Hayır, hayır böyle birşey yapmıycam. Bunu benden istemeyin olmaz." dedim ve koşarak evden çıktım.
Ağlıyordum. Ateş de peşimden geldi. Arabaya bindim. "Ateş beni evime götür." Dedim ve yol boyunca hiç konuşmadık.
Eve gider gitmez ilk yapmak istediğim şey uyumak ve olan biten herşeyi unutmaktı. Eve vardığımızda içeriye girdim ve hızlıca yatak odasına doğru gidiyordum.
Ateş kolumdan tuttu.
"Masallll""Hayır Ateş! Hayır. Kendim için masum bir candan vazgeçmiycem. Onun ne şuçu var söylesene ne? "
" Bak hayatım seni çok seviyorum. Ben sensiz yaşayamam,"
"Ateş sakın peşimden gelme" dedim ve koşarak odama çıktım. Kapıyı kilitledim.
İstese Ateş tek hamle ile kapıyı açardı ama kızız işte. Odanın en köşesine yere oturdum. Ayaklarımı kendime çektim. Ellerimi kafa koydum.
Hıçkırarak ağlamaya başladım. Karnımdaki benim çoçuğumdu. Canımdan bir parça. Ben onu nasıl kendi ellerimle ölüme terk edebilirdim.
O doğacaktı ve kaderini ben yazmıştım. Yazacaktım. O kötü biri olacaktı lanetli olarak gözlerini açacaktı dünyaya.
Kendi ellerimle, onu Ateşe atacaktım. Olamaz böyle bir şey olamaz. Ateşi seviyordum. Ona deliler gibi aşığım. Annem babam ölmüştü.
Mia kendi kaderini bana yaşatmıştı. Onunda annesi ve babası ölmüş. Sadece hayatında Ateş vardı. Bense Ateşi elinden almıştım.
Mia ise bana empati yapmamı sağlamıştı. İkimizinde annesi babası ölmüş İkimizinde tek sığınacağı kapı Ateş vardı. Sadece Ateş.
Belki Ateş yıllar sonra banada aynısını yapacaktı. Belkide Miayıda bana yaptığı gibi yapacaktı.
Belki yıllar sonra Ateşin yeni sevgilisinin annesini ve babasını ben öldürürdüm. Aman tanrım.
Öngörümüydü bunlar, yoksa hamilelik nedeni ile hormon mu?
Bilmiyorum...
BU ARADA VOTE VE YORUM YAPARSANIZ ÇOK İYİ OLUR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATARLI MELEZ
VampireMelez bir kız aşık olursa başına geleceklerinin katlanmak zorunda kalıyor. Kitabın bitiş tarihi: Şubat 2016