=Bölüm 15=

13 3 0
                                    

Herkese mutlu yıllar umarım 2016 herkes için çok güzel bir yıl olur :)

Keyifli Okumalar

O kadının beni araması üzerinden 1 hafta geçmişti ve bugün yılbaşıydı. Çınar ile beraber geçireceğimiz ilk yılbaşıydı ama ben yine de mutlu olamıyordum. Dışarıdan bakıldığında televizyon izliyordum ama kafam bambaşka yerlerdeydi. Ya tekrar ararlarsa ya da eve gelirlerse en çokta bundan korkuyordum. Ya eve gelirlerse... '' Deniz sen ne diyorsun olur mu ?'' başımı 'evet' anlamında salladım. '' Olur '' neye tamam dediğimi bilmiyordum ama akşam için plan yaptıkları barizdi. Çınar yanıma oturup elini omuzuma attığında yüzümde kendiliğinden bir gülümseme oluştu. '' 2016 bizim için çok güzel olacak Deniz Göz '' yüzümde ki gülümseme genişledi '' 2016 bizim için çok güzel olsun Çınar Ağacı '' çünkü buna çok ihtiyacım var... Destek olmak ister gibi elimi sıkıca tutup yanağıma bir buse kondurdu. Kulağıma '' sana ne oldu diye sormayacağım ama yanında olduğumu ve seni sevdiğimi sakın unutma Deniz Göz'lüm'' akmak için bekleyen göz yaşımı umursamadan boynuna sarıldım. '' seni çok seviyorum Çınar ''

***

Sahil kenarına gelmiş kumlara oturmuş bir şekilde elimizde biralarla Rüzgar'ı dinliyorduk. Defne'nin gözlerinin içine bakarak söylüyordu şarkıyı ama Defne farkında bile değildi. Aşka kördü sanki Defne gözünün önünde onun için ölüp biten bir adamı görmüyordu. Bizim için de her şey en başında böyle değil miydi? Ben görmezden gelen bir kördüm o ise benim için ölüp biten bizim hikayemizi onlar başlatmıştı o zaman onların hikayesini de biz başlatırız. Çınar'ın elinden tutup ''biz biraz yürüyeceğiz'' dedikten sonra bizimkilerin yanından ayrıldık.

=Defne'nin ağzından =

Bir süre sonra Deniz 'in gelmesiyle erkeklerin hepsi ayaklanmıştı. '' nereye gidiyorsunuz şimdi?'' diye soran Yağmur benden önce davranmıştı. '' Çınar böyle yılbaşı kutlanmaz güzel bir mekan bulalım dedi. Yani mesaj attı '' dedi Timur telefonunu göstererek pek inandırıcı gelmemişti ama sesimi çıkarmadım. Deniz karşıma oturup bitmiş şişelerden birini eline alıp '' şişe çevirmece oynamaya ne dersiniz kızlar '' dediğinde hepimiz onayladık. Deniz şişeyi çevirdiğinde şişe Yağmur ile benim aramda durdu. Yağmur '' doğruluk mu ? cesaretlik mi ?'' dediğinde hiç düşünmeden 'doğruluk' dedim. '' Rüzgar'ın adı geçtiğinde aklına ilk ne geliyor?'' amaçlarını şimdi anlamıştım. Bizim Deniz ile Çınar'a yaptığımız şeyi şimdi Deniz'ler Rüzgar ile bana yapmaya çalışıyordu. Peki öyle olsun bakalım '' ego, Rüzgar denilince aklıma egodan başka bir şey gelmiyor açıkçası kendini beğenmişin teki'' dediğimde Deniz sırıtıyordu niye sırıtıyordu ki şimdi ? şişeyi çevirdiğimde Damla ile Deniz arasında durdu şişe Damla '' doğruluk mu cesaretlik mi ?'' diye sorduğunda Deniz cesaretlik dedi. '' Kızlara sırayla birisini arat ve seni seviyorum dedirt istersen kafandan at istersen de telefonunda kayıtlı bir numarayı arat sana kalmış '' itiraz etsek de Deniz çoktan telefonunu çıkartmıştı bile ilk Yağmur'a arattı telefonu da hoparlöre verdi. Telefon çaldıktan bir süre sonra açıldı.

'' Alo''

'' Merhaba''

'' Merhaba '' Yağmur Damla'ya öldürücü bakışlar yolluyordu ama Damla'nın umurunda bile değildi. Kahkahamızı tutmaya çalışırken hepimiz şekilden şekle giriyorduk. '' seni seviyorum'' deyip telefonu kapattığında tuttuğumuz kahkahalarımızı serbest bıraktık. Yağmur'un yanında ben olduğum için sıra bana gelmişti. '' Kızlar beni atlayın ben böyle bir şey yapmam'' dediğimde Deniz beni umursamadan birini aramaya başlamıştı bile '' sana bir soru Defne '' Damla ve insanı arafta bırakan soruları '' sor bakalım'' dedim bıkmış bir şekilde Deniz'e baktığımda telefonu bırakmış olduğunu gördüm kapatmıştı telefonu. '' Rüzgar gitse üzülür müsün ?'' aynı soruyu bu defa bana sormuştu ama ben Deniz gibi değildim. Evet Rüzgar gitse belki çok az bir boşluk hissedebilirdim ama ne bileyim sanki o giderse boşlukta kaybolurum gibi bir his oluşmadı içimde olsa da olur olmasa da olur ama bunu demekte istemiyordum. Rüzgar'ı sevdiğimi düşünüp aramızı yapmaya çalışıyorlardı ama ben Deniz gibi kör değildim bilerek ve isteyerek görmezden geliyordum. '' üzülmem, siz de artık sanki onu seviyormuşum da kendimi buna inandırmıyormuşum gibi davranmayı kesin. Evet bu taktik Deniz de tutmuş olabilir ama bende tutmaz. Çünkü ben onu sevmiyorum '' bir kırılma sesi geldi o sırada. Telefon açıktı ve Rüzgar dediklerimi duymuştu işte bu kendimi kötü hissetmeme sebep olmuştu. Yılbaşına böyle girmek istemezdim ama kendileri kaşınmışlardı. '' Peki neden şimdi o duyduğu için kendini kötü hissediyorsun?'' oradan bakılınca çok mu duygusuz birine benziyordum. '' ben kalpsiz değilim Damla o yüzden tabi ki de kötü hissederim'' biz toplandığımızda niye illaki kötü bir şey oluyordu biz niye normal insanlar gibi eğlenemiyoruz ki ayaklandığım sırada Yağmur kolumdan tuttu '' gitme Defne hem bak yeni yıla nasıl girersen tüm yıl öyle geçermiş '' dediğine inandığımdan değil ama bugünün en azından güzel bitmesini istiyordum.. Biraz oturup sohbet ettikten sonra Rüzgar'ın ellerini yumruk yapmış bir şekilde buraya doğru geliyor olduğunu fark ettim. Anlaşılan bu gece güzel bitmeyecekti. '' Ne istiyorsun lan sen benden ! Ha sırf o gün yaptığım öküzlük yüzünden mi ? Ya da senden izin almadan seni öptüğüm için mi ? Defne cevap ver bana ben sevilmeyecek biri miyim lan !'' bağırırken alnındaki damarlar belirginleşmiş yüzü kıpkırmızı olmuştu. Şu an neden bunlara dikkat ettiğimi bende bilmiyordum. '' Bu yüzden Rüzgar, istediğin olmadığında deliriyorsun adeta '' dediğimde daha da sinirlenmişti. '' Evet deliriyorum ama istediğim olmadığı için değil senin aşkından deliriyorum ben ama madem sen beni sevmiyorsun sıkıntı değil unuturuz '' derken alay ve sinirle karışık sırıtıyordu. 'sıkıntı değil unuturuz' işte bu lafı dokunmuştu ya da ben bencil biriydim beni sevsin ama ben onu sevmeyeyim istiyor olamazdım. Kendimi tanıyamıyordum şu an ama bildiğim tek şey içimde kabaran çok büyük bir üzüntü idi. Çınar telefonuna bakıp 12'ye 5 dakika kalmış diye mırıldandığında mantıklı düşünmeyi bir kenara bırakıp kalbimi dinlemeye karar verdim. Rüzgar'a baktığımda arkasını dönüp gitmekte olduğunu fark ettim. Onu şimdi kaybedersem bir daha asla geri kazanamazdım. Her ne kadar üzülmem desem de şu an ağlamak istiyordum. Belki bu aşktı ya da değildi ama önemli olan şuan o değildi. Rüzgar'ı kaybedip kaybetmememdi. '' Rüzgar!'' deyip koşarak yanına gittim. '' Özür dilerim'' deyip boynuna sarıldığımda bir süre öyle durduk ellerini belime koyduğu sırada hawaii fişek patladı. 2016 bizim için güzel olacaktı...




HER ŞEY YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin