Keyifli Okumalar :)
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. En son hatırladığım şey Çınar'ın baygın yüzüydü. Çınar, ona bir şey olmamıştı değil mi ? Benim Çınar'ı görmem gerekiyordu. Başımı çevirdiğimde ablamın koltukta uyuyakaldığını fark ettim. Kim bilir ne kadar korkmuştu. Ben ablamı incelerken boynu yana düşünce uyandı. '' Sen ne zaman uyandın '' ''yeni, Çınar uyandı mı o nasıl '' dedim kuru ve yorgun bir sesle '' iyi '' ama nedense içimden bir ses bunun tersi olduğunu söylüyordu.' ben hemşireyi çağırayım'' oturduğu yerden kalktığında kolunu tuttuğum için bir yere gidememişti daha doğrusu kaçamamıştı.'' Benim Çınar'ı görmem lazım abla '' başını 'tamam' anlamında salladı '' ama önce biraz dinlen kendine gel daha yeni uyandın zaten doktorundan odadan çıkmana izin vermez '' deyip gülümsedikten sonra odadan çıktı. Kolumu kıpırdatırken bile tüm vücuduma bir ağrı saplanıyordu ama bunu görmezden gelip güç bela yataktan kalkıp odadan çıktım. Her attığım adımda vücudum zonkluyordu adeta. Ama en sonunda bizimkileri bulabildiğimde beni fark edince hepsinin kaşları aynı anda çatıldı. '' uyanır uyanmaz ne işin var senin burada Deniz '' Buğra'yı duymazdan gelip yanlarına gittiğim de Çınar'ın yoğun bakım ünitesinde olduğunu yeni fark edebilmiştim. '' Çınar'ı niye burada tutuyorlar'' diye saçma bir soru attım ortaya Yağmur yanıma gelip beni sandalyeye oturttuktan sonra yanıma oturdu. '' Deniz önce sakin ol tamam mı ?'' demesiyle daha da korkmaya başladım. '' Çınar komada Deniz '' demesiyle gözlerimden yaşların akması bir olmuştu. '' ko-komada mı yani ?'' derken hıçkırarak ağlıyordum. '' benim yüzümden '' Yağmur bana sarılınca daha da çok ağlamaya başladım. '' ben onu kaybedemem Yağmur ka-kaybedemem'' Yağmur bana daha çok sarıldı. '' Kaybetmeyeceksin zaten Deniz bu defa birini daha kaybetmeyeceğiz '' dediğinde aklıma Can'ın ölmesine sebep olanında ben olduğum geldi aklıma. Ben neden sevdiklerimin zarar görmesine sebep oluyordum hep '' Deniz hadi odana götürelim seni '' Yağmur'dan ayrılıp Kağan'a çevirdim başımı '' o bu haldeyken ben hiçbir yere gitmiyorum'' deyip başımı cama çevirdim. Uyurken bile o kadar güzeldi. Eğer bir daha onu göremezsem ben yaşayamazdım. '' inat etme güzellik hadi seni odana götürelim'' '' Buğra asıl sen inat etme ben hiçbir yere gitmiyorum'' dediğimde pes etmişti. ''tamam ama buradan kalkmıyorsun'' dediğinde onu duymazdan geldim. Ablam endişeli adımlarla bize doğru gelirken beni görünce kaşlar çatıldı. ''senin burada ne işin var Deniz hadi odana gidiyoruz '' dediğinde duymazdan gelip Çınar'ı izlemeye devam ediyordum. '' Melek bırak burada kalsın ne desek gitmeyecek zaten odasına '' Timuçin abinin ablamı ikna edince ablam yanıma oturup eliyle sırtımı sıvazladı '' uyanacak merak etme '' inşallah uyanırdı. İçeri giren doktor 5 dakika içinde geri çıkınca tüm dikkatle ona verilmişti ben ise Çınar'ın yüzünü ezberlemek istercesine ona bakıyordum. Doktorun dediklerinden anladığım tek şey ''kendinizi en kötüsüne hazırlayın '' olmuştu. Çınar ölemezdi o beni bırakıp gitmezdi ki...
***
'' Hastayı kaybettik üzgünüm '' hıçkırıklarımın arasında boğulacaktım. Beni bırak gitmiş olamazdı, gidemezdi. Yanımızdan ayrılıp giden doktora buğulu gözlerle bakıp üzeri örtü ile kapatılmış Çınar'a bakmış '' Ölmüş olamaz beni bırakıp gitmiş olamaz'' bunu dememle ablam bana daha çok sarıldı bana sarıldığını bile yeni fark ediyordum. Ablamın kollarının arasından çıkıp odaya girdim. Örtüyü kaldırdığımda Çınar'ın bembeyaz yüzüyle karşılaştım. '' Hepsi benim yüzümden sevgilim '' morarmış dudaklarına bir öpücük bırakıp odadan çıktım ama hala gözlerim onun o güzel yüzündeydi. '' Seni seviyorum '' '' Deniz uyan !'' ablamın sesiyle kendime geldim '' kabustu '' dedi kollarını bedenime sararken gözlerim Çınar'ı bulduğunda üzerinde ne örtü vardı ne de yüzü bembeyazdı sadece solgundu. '' Ona bir şey olursa ben yaşayamam Melek yaşayamam...'' '' ona bir şey olmayacak '' derken daha da sıkı sarılmıştı. Melek'in telefonu çalmaya başlayınca benden ayrılıp telefona baktı. '' Bu ne diye arıyor şimdi ya ''arayana baktığımda Barış olduğunu fark ettim telefonu elinden alıp açtım.
'' Ne var Allah'ın cezası ne var !''
'' Deniz bak ben böyle olsun istememiştim.''
'' Senin yüzünden ölüyor lan ölüyor '' senin ve benim yüzümden ölüyor Çınar
'' Ben sadece Pelin 'in...'' lafını tamamlamasına izin vermedim.
'' Ne Pelin ne de sen umurumda bile değilsin Şu an umurumda olan tek şey Çınar'ın uyanması '' deyip telefonu suratına kapattım. Belki birine bağırıp çağırırsam iyi gelir diye düşünmüştüm ama hiçte düşündüğüm gibi olmamıştı. '' Deniz iyi misin ?'' çok iyiyim o kadar iyiyim ki kendimi ölecekmiş gibi hissediyorum. '' iyiyim Melek hemşireyi çağırır mısın şu serumdan artık kurtulmak istiyorum '' dediğimde bana dik dik baktı '' bana bakma öyle şu serumdan ve üzerimdekinden kurtulmak istiyorum '' dediğimde başıyla onaylayıp hemşire bulmaya gitti. '' Deniz şansını sence de fazla zorlamıyor musun ?'' Defne'ye öyle bir bakış attım ki oturduğu yere sinecekti adeta '' orada yatan Çınar değil de Rüzgar olsaydı ve sende benim durumumda olsaydın ne yapardın Defne o odaya gidip haber mi beklerdin yoksa ölecekmiş gibi olsan bile burada kalmaya devam mı ederdin ?'' deyip diyeceğini şeye umursamadan Çınar'ı izlemeye devam ettim dünden beri yaptığım tek şey buydu zaten elimden başka hiçbir şey gelmiyordu. Keşke zamanı geriye alabilseydim o zaman değil o cümleyi söylemeyi o kavgayı bile etmezdim... '' Ben Çınar'ın yanına girmek istiyorum'' Timuçin abi dediğimi başıyla onayladı ve birini bulmaya gitti ablam ise henüz gelememişti. Timuçin abi geldiğinde beni bir yere götürdüğünde önce serumdan kurtuldum daha sonra giyinip Çınar'ın yanına girdim. '' Ben geldim '' ne diyeceğimi bilemiyordum hala komadaydı ama beni duyamayacağını bildiğim halde duymasını ümit ediyordum. '' Çınar uyan artık lütfen! Ben sensiz yapamam eğer beni bırakıp gidersen arkandan da ben gelirim '' içeriye giren hemşire çıkmamı söyleyince bir şey demeyip odadan çıktım. Ablam elindekileri bana verince üzerimi değiştirip eski yerime oturup Çınar'ı izlemeye devam ettim. Çınar'ı pür dikkat izlediğim için parmağını oynattığını fark edebilmiştim. Yerimde heyecanla kalktım. '' Parmağını oynattı '' deyip camın önüne gittim. İçeriye doktor girdikten sonra hepimiz camın önüne toplaştık ama Çınar hala uyanmıyordu. Oysa uyanıyor sanmıştım. Doktor içeriden çıktıktan sonra yanımıza gelip bizi bilgilendirdi. Dediklerinden anladığım tek şey '' uyanma ihtimali var '' olmuştu.
1 HAFTA SONRA
Yarı baygın yarı uyanık bir şekilde Çınar'ı izlerken bir an gözlerini açtığını görür gibi oldum. Gözlerimi kırpıştırıp tekrar baktığımda gerçekten uyandığını gördüm. Bizimkilerin hepsinin bir köşede uyuyakaldığını fark ettim. Sadece Buğra ve ben uyanıktık. '' Buğra ben rüya görmüyorum değil mi gözlerini açtı gerçekten değil mi ?''dediğimde gülümseyerek Çınar'a baktı. '' Uyandı Deniz uyandı '' dediğinde adeta cama yapışmış bir şekilde Çınar'a bakıyordum o ise şaşkın şaşkın bize bakıyordu. Melek uyanıp yanımıza geldiğinde Çınar'ın uyandığını görüp diğerlerini de uyandı. Rüzgar gidip doktor çağırdığında doktor Çınar'ı muayene ettikten sonra dışarı çıktığında hepimizin dikkatle doktora bakıyorduk. ''hasta geçici hafıza kaybı yaşıyor. '' doktorun bu lafı benim için bardağı taşıran son damla olmuştu bedenim beni daha fazla taşıyamıyordum vücudumdaki ağrıya birde acı eklenmişti. Gözlerim kararırken aklımda tek bir şey vardı 'beni, bizi hala hatırlıyor muydu ?'
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Eğer bölümü beğendiyseniz oylamayı unutmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY YENİDEN
Teen FictionBen seni o kuyudan çıkardığımda hiç düşünmeden o kuyuya attın beni. Bu kuyudan sen olmadan çıkamam ki senin aşkın çıkarır beni bu kuyudan anca.Ama içinde bana karşı tek bir duygu kırıntısı bile yokken nasıl çıkacağım bu kuyudan..