20.03.2021 Tarihinde Düzenlendi .
'
Parmak uçlarımda yükselerek özlemimi giderdim . Midemde uçuşan kelebekler gibi sanki etrafımızda havai fişekler patlıyor gibi hissediyordum. Beynimin çalışmaya başlaması bir saniye kadar sürdü ve ne olup bittiğini yeni kavramaya başladım. Kollarımı boynuna sardım ve kendime daha fazla yakınlaştırdım -daha ne kadar mümkün olabilirse. Büyük bir adrenalin dalgası tüm damarlarımı suladı, her an alev alabilir gibi hissetmemi sağladı.
Kalçalarımı avuç içleriyle sıkarken üzerime biraz daha eğildi. Parmakları tenimde dolanırken dişleriyle alt dudağımı çekiştirdi.Beni İyice kavrayarak arabaya doğru yasladı .
Ellerini arkama doğru kaydırdı, bir süre orada tuttuktan sonra tekrar kalçalarıma getirdi. Onları sıktığında beklediği gibi nefesimin kesildiğini hissettim.
Öpüşmenin ortasında inledim, parmaklarımı saçlarının arasında dolaştırdım. Tanrım, çok iyi hissettiriyordu.Dili boğazıma kadar uzanmayı zorluyor gibiydi, ikimizin dili de egemen olmak için kavga ederken inleyerek saçını çekiştirdim.
Üzerime daha sert yüklendi ve elleri kalçalarımı daha da sıktı. Bir anlığına geri çekilip kafasını sağa yatırdı ve dudaklarını tekrar benimkilere bağlayarak bir kez daha diliyle ağzımdaki yerini buldu.Nane, sigara, ve tuhaf ama seksi bir kombinasyon oluşturan bir tadı vardı.
Geri çekildiğinde ilk beni izledi .
" Benimle kumar oynar gibi oynuyorsun, Klaus. " dedim gözlerim yarı açık yarı kapalı bir şekilde.
" Oynamak bu değil, asıl oynu oynamaya gidiyoruz, Herin. " dedi ve bileğimi kavradığı gibi arabaya soktu beni .
~•~•~•~•
Geldiğimiz yer, başlı başına saçma iken yaptığım şey de saçmaydı. Onunla sevişmek için otele gelmiştim hemde en lüx ve en pahalı olanına . Gerçek bir sürtük gibi. Ben bu olamazdım, bu değildim ama bana kim laf geçirebiliyordu. Sanki bir köle gibi Niklaus'u takip ediyordum. Saçmalık bu, başka bir şey değil.
Otelin içine girdiğimiz gibi direkt asansöre yönlendirdi. Demekti buraya daha önce geldi hatta bir dairesi vardı. Şimdi tam klasik sürtük olmuştum.
Asansöre bindiğimiz an arkama geçti ve kollarını karnıma doladı. Kafasını boynuma gömdü
" 48 . Kata bas Ketherine " dedi sessizce ve dediğini yaptım.
" Aklından ne geçtiğini biliyorum Ketherine . Sen sürtük değilsin, burası benim en yakın arkadaşım ve kız kardeşimin dışında kimsenin bilmediği dairem. Sen özelsin Ketherine, sen benimsin " dedi ve boynumu öpmeye başladı. Özel hissettiriyordu. Ve bu güzel duygu ona itaat etmemi sağlıyordu. Karnımda hareket eden parmakları yukarı çıkarak südyenimi buldu. Başlangıç yerlerinde uzun parmaklarını işkence eder gibi gezdirdi. Kıvranıyordum artık.
İçimde uçuşan kelebekler tüm vücudumu işgal etmişti.
Asansörün o tık sesi gelince elimi sıkıca kavrayarak beni sürüklemeye başladı. Ayaklarım hiç tökezlemededen ilerledim, İçimde patlayan volkanlar, göğüs uçlarımı yakan ateş, ve kasığımdaki ağrıya rağmen, tökezlemeden ilerledim .699 . Odaya geldiğimizde saniyeler kaybetmeden kapıyı açtı ve beni içeri soktu. Daha ne olduğunu anlayamadan öpmeye başladı.
İşte yine aynı duygular içerisine attı beni. Aşkı mı, benim tarafımdan belki ama başka bir şey vardı. Vücudumun her noktası onun adını haykırırken, beynim kaç diyordu, kaç.
Dudaklarımı, koparırcasına dinlemeye başlayınca sadece ritmine uydum. Birde arada acıdan ve zevkten inlemiş olabilirim.
"Delirtiyorsun beni Herin. " dedi dudaklarından ayrılıp boynuma giderken .
" Üzerimdeki etkinden dolayı gurur duy, bu ilk " dedi ve boynumu yalamaya başladı.
"Klaus, tanrım. " diyebildim sadece. Konuşamıyordum, beynimin o kısmı yanmıştı. Dilim sadece izlemelerini durdurmak için sıktığım dişlerimin arasında kalmıştı .
" Güzelim " diye saçlarımı okşadı bir ana. Kendimi güvende hissediyordum, aslında hissetmemem yerde ve zamandaydım .
Ellerimi ensesinden çekecek yavaşça aşağı indirdim ve öne doğru getirdim. Kaşları kasılmıştı. Onun bana yaptığını bende ona yapmak için tam sırasıydı aslında. Madem buraya kadar geldik, inceldiği yerden kopsun.
Tırnaklarımı beyaz kıyafetine geçirerek ikiye ayırdım. Kollarından hızla çıkardıktan sonra hayranı olduğum köprücük kemiğine dil darbeleri atmaya başladım.
" İşte benim küçük şeytanım" diyerek tısladı.Boynumda ıslak öpücükler kondururken kafasını kaldırıp oraya baktı " Bunlar yeni ve bayıldım " dedi piercingleri kast ediyordu . Yavaş yavaş aşağı inerken Göbek deliğine dilimi ittirince kıvanışını hissettim. Düğmelerini açarak pantolonunu indirdim. Elimi üzerinde gezdirmemle resmen çığlık atıp beni yerden kaldırması ve yatağa fırlatması bir oldu. Üstümdeki tişörtü ve atleti çıkartıp kenara attım ki yanıma gelip beni belimden kavradı.
" Ketherine, sen nesin böyle " dedi fısıldar gibi.
" Senin olan " diye fısıldadım. Gülümsedi ve gene beni mahvetti. Pantolonumu çıkartıp bir kenara attı. Daha sonra südyenimi ve daha sonra ilk çamaşırımı. Karşısında çırılçıplak duruyordum ve o da beni izliyordu ve işin garip tarafı ben utanmıyorum.
" Ketherine, durmamı istersen şu an söylemenin tam sırası " dedi ama gözleri yalvarıyordu.
" Niklaus" dedim, gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. İnip kalkan göğüs ile artık iyice delirme seviyesine ulaşmıştım.
" Artık durma " diye hırladım. Gözlerini açıp bana dikti.
Bacaklarımı ayırıp sokuldu iyice bana. Eğilip dudaklarımı delicesine öptü.
Artık her şeyden soyutlaşmaya başladım, içimdeki kelebekler file dönüşmüştü ve delicesine zıplıyorlardı. Karnımdaki ağrı iyice arttı. Yanıyordum, tutuşmuştum artık. Geri dönüşü yoktu.
Klaus içimdeki yeri tam anlamıyla doldurmuştu artık. Çığlıklarım ise bazen onun dudaklarında bazende içimde kaybolmaya başlamıştı. Acını , zevkin, tutkunun sonu buydu herhalde. Daha üst düzeyi olamazdı, tüm sınırı buydu.Düşüncelerim zamanı doldurmuş ve bitirmişti. Niklaus sarsıntısından sonra içime akan sıvı ile gözlerim yumdum , yanıma devrilmiş ve nefesini kontrol etmeye çalışıyordu.
Şimdi ne olacaktı peki. Ben şimdi kalkıp öylecisine çekip gidicek miydim. Hevesini almıştı. Diğerlerinden farkım neydi şimdi. Küçük itaatkar fahişe." Tanrım, sen mükemmelsin. " yanıma doğru doğruldu. Saçlarımı geriye savurup yanağımı öptü. " Benim güzel kadınım. Eğer birazcık daha böyle durursan benim kendimi engelleme kabiliyetim kalmayacak " dedi. Kaşlarım havaya kalktı. Güzellikle bana git mi diyordu.
Ayağa kalktı, bende onu izlemek için dirseklerimden destek alarak doğruldum. İlerledi ve bir dolaptan siyah bir tişört ve eşofman çıkardı. Eşofmanı kendi altına geçirip yanıma geldi. Elimden tutup gibi beni oturur pozisyona getirdi, tişörtü başımdan aşağı geçirdi.
" Birazcık daha öyle kalırsan sana tüm gün sahip olabilirim " dedi. Kıkırdama engel olamadım. O da gülümsedi.
Kollarımı tutarak geri sürükledi ve yatırdı. Yan tarafından kalın bir battaniye alarak üstümüzü örttü.
İnceldiği yerden kopmuştu. İyide olmuştu bir bakıma ama korkmuyor değildim , beni bırakıp giderse bir sürtük gibi davranırsa bana ya da ben pişman olursam , olur muydum ki .Parmakları saçlarımın arasında dolaşırken sıcak nefesini bana üflüyordu ." Şu an kafanın içinden dehşet şekilde saçma şeyler geçtiğini o kadar iyi biliyorum ki , düşünme . Yoruldum sabah konuşalım " dedi , şimdi konuşsak olmaz mıydı ?
" Klaus " diye fısıldadım ama devamını getirmeden beni sıcacık olan göğsüne çekmişti
" Uyu güzelim, düşünme sadece uyuyalım . İyi geceler " dedi.
" iyi geceler, Klaus. " dedim.
~•~•~•~•~•~
Merhaba güzel insanlar. Sürprizimi beğendiniz mi? Üç bölüm birden. Ben artık kendimi aştım . Her bölüme vote istiyorum lütfen. Yorumlarınızdan da mahrum bırakmayın beni .
![](https://img.wattpad.com/cover/15656799-288-k658906.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rule ♱
Ficción General🌸26/09/2023 TAMAMLANDI 💦 Elimi üzerinde gezdirmemle resmen çığlık atıp beni yerden kaldırması ve yatağa fırlatması bir oldu. Üstümdeki tişörtü ve atleti çıkartıp kenara attım ki yanıma gelip beni belimden kavradı. " Ketherine, sen nesin böyle " d...