25.bölüm : hafıza kaybı

37 6 0
                                    

Arkadaşlar bâzı arkadaşlar kızıyor bu bölüm burda bitirilirmi diye ben bölümleri yeterince heyecanlı yapmaya çalışıyorum ama sonlarını heyecanlı bitirmeye çalışıyorum ki daha çok okuma olsun diye. Kısa yazıyorum çünkü bölümleri telefonla yazdığım içim parmaklarım ağrıyo aradada yazım yanlışları oluyor kusura bakmayın neyse çok konuştum eğer hikayemle ilgili sorunlarınız veya söylemek istediğimiz birşeyler varsa veya eleştirilerimiz açığım yani. Lütfen. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum. İyi okumalar. ♡♥ çok konuştum be :) ;)

Multimedya - Sara var (ıga wysocka)

Multimedya - bölümün şarkısı
(Majeste - aşk dediğin)

♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪

Sara'dan devam

"Üzgünüm..." dedi. Aman Allah'ım bu ses Serenay!

"Se-Serenay!" Dedim. Evet yanlış okumadınız beni arayan Serenay!

"Sara seninle buluşmamız lazım çok önemli gözdem cafe' ye gel" dedi. Sesi sakin ve biraz duygusal çıkmıştı kararsız kaldım.

"Tamam 1 saat'e ordayım" dedim. Ve telefonu yüzüne kapattım. Odadan çıktım. Merdivenlerden indim. Kapıya doğru giderken
"Nereye!" Diyen biyolojik gereksiz adamın sesi geldi. Anlarsınız babam.

"Sanane bana karışamazsın sen!" Diye çıkıştım. Evet bunu neden yaptığımı biliyordum sırf sinir etmek için yapmıştım ve başardımda. Kaçlarını çattı.

"Evet karışırım! Sen 18'ine girene kadar benim gözetimim altındasın! Zaten doğum gününe 2 haftamı ne kaldı. Annende gitti. Abin zaten yok. Sende bana kaldın! Ben ne dersem o! Dışarı çıkmak yok otur oturduğun yere deli etme beni Sara Yıldırım!" Diye kükredi. Hah ondan korktuğumu falan mı sanıyordu? Çok yanılıyor! Birde annen gitti bana kaldın diyor çok meraklıyım sana Allah'ın ibnesi!!!
Birde ebeveyn'lik taslıyor. hah çokta tınımda!!!

"Bana bak biyolojik baba! Bir daha bana karışırsan çok fena olu-" sözümü kesen sürtük üvey annem Yasemin cadolozu oldu. Hah bi bu eksikti. Yırtık dondan çıkar gibi her yerden çık hemen!!. Gerizekalı karı!!

"Aşkııııım," ıyk kusucam şimdi yılışık şey! "Sinirlenme tatlım, hem bu gece bir şeyler yaparız anlarsınya.." diyip göz kırptığında babam biraz gevşedi. Allah'ın belaları!! Annem daha öleli 2 gün oldu gömmedik bile bunların düşündüğü şeye bak! Bu manzarayı daha fazla kaldıramadım ve evden çıkıp arabama bindim. Serenay'ın dediği cafe'ye gelince arabayı park edip indim. Çok tatlı bir cafe'ydi. Sarmaşıkla sarılmış orta büyüklükte ahşaptan masa ve sandalyeler. Boydan boya koyulmuş camlar. Güzel ve şık bir kafeydi. İçeri girip etrafa göz gezdirdim. Serenay'ın olduğu masayı görünce o masaya doğru ilerleyip direk konuştum "hızlı anlat!" diye emir verdim. Ve tam karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum. Serenay'da anlatmaya başladı.

"Öncelikle üzgünüm Emel teyze ölmüş..." dediğinde buğazıma bir yumru oturdu. Yutkundum ama geçmedi. 'Devam et' dercesine parmağımı salladığımda devam etti.

"Konu Nara'yla ilgili... bu anlatcaklarıma kızıcaksın biliyorum. Ama ben sözlerimi bitiriyim öyle ne yapıyorsan yap tamam mı?" Dediğinde kafa salladım. Devam etti.

"Ben Nara'yı kaçırdım," diyince azımda "ne?!" Diye bir bağıma çıkınca cafe'dekiler bize baktı. "Tamam lafımı bölme anlatıyorum. Herşeyi söylicem..." dediğinde şaşkınlığım hala üzerimdeyken kafa salladım. Şu incecik Serenay nasıl oluyoda kaslı maslı Nara'yı kaçırabiliyor yahu anlatın bana bir şunu diye yakınan iç sesime hem küfür ettim hem hak verdim.

"O gün... hani o Nara'nın yazdığını sandığın mektup onu aslında ben yazdım Nara'dan nefret et amaçlı. Ve başardımda sanırım... neyse... ben onun gecesi senin odandaydım dolabında saklanıyodum. nasıl girdin dersen biliyorsun evin anahtarı var bende..
Neyse... dolabında saklandım ikinizde uyuyunca dış kapıyı açıp adamlarımı içeri aldım. Onlar bayıltıp kaçırdı Nara'yı. Ben nasıl kaçıriyim yani ayı gibi adamı! Neyse... ben sonra o notu yazdım sırf sinir ol diye. O seni asla düşürmicem lafları falan ben senin dolabında olduğum için konuşmalarınızı duydum ordan yani. Neyse... sonra çabucak ulaşama diye telefonunu vazonun içine koydum. Akıl işte. Neyse... sonra Nara'yı bir dağ evine götürttüm adamlarımla. Ben sana dağ evinin adresini vercem bekle. Neyse... en kötüsüde burda başlıyor... Nara uyandığında dağ evinden çıkmak istemiş ama bir adamım çıkmasın diye başına odunu geçirmiş. Nara'da normal olarak bayılmış ve uyandığında hafızasını kaybettiğini anladık. Çünkü akıllı adamım Nara'nın kafasına onunu geçirince Nara'da bayılırken kafasını komidinin sivri yerine çarpmış ondan dolayı... neyse... sadete gelelim Nara seni hatırlamıyo. Beni de sevgilisi sanıyo." Bu anlattıklarıyla şok geçirdim. Nasıl yani Nara beni hatırlamıyormu? "Peki bu dağ evi nerede?" Diye sormayı akıl ettim yani. "Bu dağ evi hani benim babannemin .......... deki dağa evi varya orada. Ha bu Arada ben gidiyorum Newyork'a gidiyorum artık size bulaşmıcam. Söz veriyorum. Nara'nın hafıza kaybı kalıcı değilmiş. 2-3 hafta sonra hafızası yerine gelirmiş. Sara, Nara'ya iyi bak ben ona bakamadım sen bak tamam mı?" Dedi. Bende başımı salladım. Yerinden kalkıp "tekrardan söylüyorum annen için çok üzgünüm cenazesi yarın kalkıyormuş muhtemelen ben olamıcam başım sağ olsun kardeşim..." dedi ve sarıldı bende ona tereddüt etsemde sarıldım.
"Sağol... kardeşim..." dedim bende. Ayrıldık. Bende ayağı kalktım. "Bütün yaptıklarım için özür dilerim beni affet" dediğinde "affettim gitti!" Dedim bende. Biraz güldükten sonra Serenay
"hoşçakal..." diyince ve arkasını dönüp gidince çocukluk dostumu kaybetmiş gibi hissettim ve Serenay'ın kolundan tutup kendime çevirdim ve sarıldım.
"Sen gitme! Sen benim 2. Kardeşimsin. Abimden sonra. Newyork'u falan boş ver gel bizimle kal abim, ben ve sen aynı evde. Hergün eylence eskisi gibi. Ama kal. Tek dostumu kaybedemem. Sinem gitti sende gitme. Lütfen. Hem sana da birini ayarlarız. Böyle 3 çift gezeriz?" Dedim. Oda benden ayrılıp "3 çift?" Dedi sorarcasına. Bende açıklama yaptım "abim ile Sinem, Nara ile ben, sen ile artık sana kimi ayarlarsak ha ne dersin?" dediğimde heyecanla tamam anlamında başını saıladı "bana Ayaz'ı ayarlıyalım. Tatlı çocuk" dediğinde güldüm. Vay be Ayaz ha! Serenay Ayaz'a mı aşık olmuş? "Sen Ayaz'a mı aşık oldun?" Diye şaşkınca sordum oda "hayır.. sadece bir hoşlantı" dediğinde kafa salladım. Yüzü birden ciddileşti "ama Nara'nın hafızası yerine gelene kadar ortalıkta gözükmiyim ben." Dediğinde "tamam sen eski eve git abim gelince oda o eve gidicek bende biyolojik gereksiz adamdan kurtuliyim gelicem tamam mı? Ama şimdi Nara'yı almam lazım" dedim oda tamam ankamında başını salladı. "Bende gelmiyim senle beraber tek git mâlum... ben evde bekliyom sesi bay" dedi sarıldı ve cafe'den çıktı bende peşinden çıktım. Arabama binip dağ evine doğru yola çıktım...

♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡

Sizce Sara'yı neler bekliyor?

Nara ve Sara arasında neler yaşanacak?

Sizi komik, heyecanlı, güzel, bölümler bekliyor sakın kaçırmayın iyi geceler 。^‿^。

İLK GÖRÜŞTE NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin