Kafamdan bütün her şeyi atmaya çalışarak sırama yürüyordum ki zil çalmıştı.Çantamı bıraktığım sıranın kenarından alarak sınıftan çıkmıştım.
Koridorda ki dolabıma ilerliyordum.Dolabı açtığımda üzerime bir zarf düşmüştü.Etrafıma kimin koyduğunu bulmak için baktığımda ise herkes kendi halinde takılıyor beni önemsemiyorlardı.Zarfı yavaşça açtım.Hiç bir yerinde bir isim vb. bir şey yazmıyordu.Sadece kağıdın tam ortasına büyük harflerle yazılmış bir cümle vardı.
‘’İlk görevin ; akşam evine arkadaşlarını çağır. –J ’’ yazılanları içimden okurken ellerim titremişti.Justin’in aklından ne tür fikirler geçiyordu bilmiyorum ama evime çağıracak bir arkadaşımın olmaması nedeniyle çok şanslıydım.
Zarfın içine geri koydum ve zarfı yırtarak kenardaki çöpe attım.
Fransızca kitaplarımı aldığımda hızla dolabı kapatmıştım.
‘’Ah,çok özür dilerim.’’ Dediğimde Siyah saçlı ve fazla açık tenli olan çocuk bana kötü bir bakış fırlatıp uzaklaşmıştı. Yanlışlıkla kitaplarımı üzerine düşürmüştüm.Sanki onu her tarafından bıçaklamıştım.Ne garip insanlar vardı? Ve ben neden onlardandım? Ah, her neyse…
Önüme düşen saçı arkaya atıp kafeterya’ya doğru yürüdüm.Çantamı boş bir masaya bıraktım ve yiyecek almak için sıraya geçtim.
Her zaman ki menüydü.Patates vsvsvs. Her gün bunları yemekten kusma derecesine gelmiştim. Bir ‘of.’ Çekip arkamı döndüm.
‘’Bu zarfı sen mi düşürdün Stephanie?’’ Arkama baktığımda Ted Amca elinde bir zarf sallıyordu.
‘’Ah,evet.’’ Dedim ve hemen zarfı alarak ordan uzaklaştım. Bu zarf işi her neyse bitmeliydi.Çantamı bıraktığım yere giderken ayağım takılmıştı.
Bir çok kişinin dikkatini çeksemde düşmediğim için şanslıydım. Başıma bir ağrı saplanmıştı ve arkasından gelen Justin’in sesi…
‘’Eğer görevi tamamlamazsan sana hayatında ki en kötü günü yaşatırım.’’ Başımı tutarak çantamın yanındaki sandalyeye oturdum.
Yanıma oturan George’u gördüğümde yemeğimi yemeye devam etmiştim.Ama birisi bana bakarken çok utanırdım.
‘’Kızarınca çok tatlı oluyorsun.’’ Dedi ve güldü.Elimle yüzümü kapatarak bende gülmüştüm.Sonra aklıma bir fikir gelmişti.
‘’I-ım şey bak belki sana ve arkadaşlarına uymaz ama bu gece bize gelmek ister misiniz? ‘’ Hemen sorduğum için kendimi mal gibi hissetmiştim.
‘’Ah,her neyse boşver.’’ Tam sandalyeden kalkıyordum ki bileğimi tuttu ve kalkmama izin vermedi.
‘’Bu gece çok güzel olucak.’’ Dedi ve sırıttı.
22:10
Bu gece Marie’yi evden göndermiştim.George ve birkaç arkadaşı 15dk’ya burda olurlardı heralde.
Üstüme krem rengi yarım kollu bir bluz altıma da siyah kot giymiştim.Saçlarımı da açık bırakmıştım.Bir kaç saat önce eve bir çok yiyecek ve içecek almıştım.
Sanırım hazırdım , geriye beklemek kalmıştı.Neden Justin’in istediği şeyleri yapıyorum anlamıyordum.Ayağa kalktım ve salonda bir o yana bir bu yana gitmeye başladım.
‘’Zihninden geçen bazı şeyleri duyduğu mu biliyorsun.’’ Arkamı döndüğümde göz göze gelmiştik.
‘’Neden onları eve çağırmamı isteyip beni tehdit ettin?’’
‘’Fazla soru soruyorsun.’’ Dedi ve yaklaştı.
‘’Bak istediğin her ne ise beni ilgilendirmiyor.Gidip başkalarından iste.’’ Dememle birden boğazıma yapışıp beni duvara yaslamıştı.
‘’Bu gece her dediğimi yapacaksın anladın mı?!’’ kafamı sallamakla yetinmiştim.
‘’Güzel. Bu gece hepsi teker teker ölücek. Ama eğer dediklerimi yapmazsan sen ölürsün anladın mı beni?!’’ gözümden düşen yaşları hızla silip başımı salladım.
‘’Şimdi ikisinden birini seç.Sen mi yoksa onlar mı?’’
‘’Öleyim daha iyi!’’
‘’Ah, tatlı Stephanie. Marie,Carter,Brad,Serena, Sen? Hanginizden başlıyim?’’
‘’Eğer onlara dokunursan…’’
‘’Şu an Brad’in evinde ders çalışıyorlar.İstediğim zaman gidebilirim.’’
‘’Psikopatın tekisin! Adi herif! İstediklerini yapıcam oldu mu?’’
‘’Benim hakkımda yanlış düşünüyorsun Step.Her neyse iyi eğlenceler.’’ Dedi ve kapıyı açıp gitti. Gözümden düşen yaşlara engel olamasam da bu geceden sonra bir katildim.Ve her ne olursa olsun bundan pişman olacaktım…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE BİR GECE.
FanfictionSadece Bir Gece... İnsanın hayatını başından sonuna kadar etkileyebilecek bir gece.Yanlış seçimler sonucu çıkmaza giren Stephanie ve Justin'in imkansızları yok ederek birlikte olma çabaları... Ama o günün geleceğinden habersizler.Ve o gün ; birbirl...