‘’İçeride ateş yanıyor.Buradalar!’’
Kenarda duran odunların arkasında bir kapı duruyordu.Sanırım arka kapı olarak kullanılıyordu.Küçük pencereden gördüğüm kadarıyla kar hızlanmıştı.Justin’in elinden çekiştirerek kapının önüne geldik küçük kapıdan yavaşça geçtik.Onlar kulübeye girerken biz çıkıyorduk harika. (!)
Justin’e bakıp kahkaha attım.O da gülmüştü.
‘’Sanırım şanslıyız.’’ Dediğinde birkaç metre öteden gelen havlama ile yerimden sıçramıştım.
‘’Ah,tanrım.Lanet olsun.’’ Dedi Justin ve ardından kapı sesi duyuldu.Köpekler neyse ki bağlıydı.Yoksa ölmüştüm.Ağaçların bizi kapatmasını umarak koşmaya başladık.
‘’İşte oradalar!’’ dediklerinde hızlanmıştık.Yollar çok yokuşlu olduğundan nefes alamıyordum.Justin bunu fark ettiği için durmuştu.
‘’Bu böyle olmayacak.’’ dedi ve beni kucağına aldı.O hızla koşarken , kusursuz yüzünü inceliyordum.Önümüze çıkan bir adam yüzünden Justin geriye dönmüştü.Justin’in kucağından indim ve arkama baktım.Hani filmlerde derler ya.Arkana bakma diye.O şeye asla inanmayın.Çünkü eğer arkama bakmasaydım Justin vurulabilirdi.
Gözlerim ağırlaşırken Justin başımda bağırıyordu.Gözünden süzülen yaşların yanağıma düştüğünü görünce yüzümde aptal bir gülümseme oluşmuştu.Evet, Justin’i kurtarmıştım.Önüne atlayarak kurşunun bana gelmesini sağlamıştım.Şimdi de neden öyle bir salaklık yaptığımı sorucaksınız.Onu seviyorum.Her şeyden fazla.Hatta kendimden bile daha fazla…
Aklıma 1 saat önce Justin’in dedikleri gelmişti ;
‘’Sadece bir gece Stephanie… Sadece bir gece tüm hayatımı değiştirdi. Ve bu hayatı sadece bir geceyle tekrar değiştirmek istiyorum.’’ Sanırım haklıydı.Sadece bir gece ikimizinde hayatlarını değiştirmişti.
Gözlerim yavaşça kapanırken iki kolun Justin’i üzerimden çekişini görmüştüm…
25.12.2012 13:00 p.m
Göz kapaklarım yavaşça açılırken siyah duvarları olan garip bir odada olduğumu fark ettim.
‘’İyi misin bebeğim?’’ sesin geldiği yöne dönünce Justin ile göz göze gelmiştim.Yanıma uzanmıştı ve saçlarımla oynuyordu.
‘’Ba-bana noldu?’’ dediğimde yattığı yerde doğruldu ve ayağa kalktı.
‘’Bunu söylemek zor ama-‘’ Başıma giren tonlarca sesle elimi başıma götürmüştüm.
‘’Neden garip sesler duyuyorum?’’
‘’Bana bağlandın Stephanie.’’ Gözlerim irice açılırken ne olduğunu anlamamış bir ifadeyle ona döndüm.
‘’Vurulduğunda… Ölmüştün.Ve nedenini bilmediğim bir halde nefes almaya devam ediyordun.Avcıların hepsi bana saldırırken sinirimden ne yaptığımı bilmiyordum.Ve seni kucağıma alarak yokoldum.Merak etme bizi burda bulamazlar.Ve artık Marie ya da tanıdığın insanlara görünemezsin.Değişik güçlerin var.Seslerin nedeni ise ; artık düşüncelerimi okuyabiliyorsun.’’
Justin’e ağzım açık bakarken yataktan kalktım.
‘’B-bu bir türlü rüya falan olmalı.Evet,evet hatta birazdan Marie beni okula gitmem için uyandıracak.’’
‘’Bak biliyorum Step.Üzgünüm elimden bişey gelmez.’’ Dedi ve kollarını belime dolayarak bana sarıldı.Gözümden düşen yaşlara engel olamıyordum.
‘’Tanrım ben Marie’siz ne yapıcam?’’ dedim ve ellerimi boynuna doladım.
‘’Ben yanındayım ve seni asla bırakmayacağım.’’ Onun da beni bırakacağı düşüncesi beynimde yankılanırken düşüncelerini okumuştum.
‘’Onu bırakmamak için her şeyi göze alırım.’’ Yüzümde oluşan gülümsemeyle Justin’den ayrıldım.
‘’Peki neden iplerle beraberken kaybolmadın?’’
‘’Bana değişik bir cihazla vücut değişikliği yapacak etkiler veriyorlardı.Sadece seninle konuşabiliyordum.’’
‘’Bir soru soracağım.’’ Justin kaşlarını kaldırarak ne diyeceğimi beklemeye başladı.
‘’Bu bir son muydu yoksa başlangıç mıydı?’’
‘’Stephanie için bir son , senin için bir başlangıç.’’ Dedi ve sırıttı.Yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve ;
‘’Senin için mutluyum.Tek başına sıkıcı olmalı.’’ Dediğimde güldü.
‘’Ne demezsin.’’ Dediğinde sırtına vurdum.Beni kucağına aldı ve salona götürdü.Şöminenin yanında ki koltuğa yatırdı ve ;
‘’Çok kaşınıyorsun.’’ Dedi. Beni gıdıklamaya başladığında nefes alamamıştım.
‘’Du-dur lütfeen!’’ diye bağırıyor ve karnım ağrıyacak derece de fazla gülüyordum.Kapı sesiyle ikimizde durmuş bakışlarımızı oraya yöneltmiştik.
‘’Sakın gitme Stephanie.’’ Gözlerimi devirdim ve kapıya doğru yürüdüm.
‘’Komşu felandır belki.’’
‘’Stephanie.Dağ evindeyiz ve buranın sahibi öldü.Sadece belirli insanlara görünebiliyoruz.’’ Justin’i dinlemeyerek kapıyı açtığımda nefes nefese kalmış sarışın uzun boylu bir çocuk bana bakıyordu.
Meraba :D Bu bölüm kısa mı oldu bilmiyorum ama diğer bölümü çabuk koyarım.Ayrıca yorumlarınız beni fena mutlu ediyor.Yapmaya devam edin! Sizi seviyorum :* -Duygu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE BİR GECE.
FanfictionSadece Bir Gece... İnsanın hayatını başından sonuna kadar etkileyebilecek bir gece.Yanlış seçimler sonucu çıkmaza giren Stephanie ve Justin'in imkansızları yok ederek birlikte olma çabaları... Ama o günün geleceğinden habersizler.Ve o gün ; birbirl...