Dudaklarımı balık gibi yaptıktan sonra yanaklarımda oluşmuş olan çukurlara gurur duyduğum M.A.C allığımı sürdüm. Aynadan kendimi kontrol ettim. Bu çılgıncaydı. Çok çılgınca. Bu senenin başında en yakın arkadaşım olan Allison ın verdiği gaz ile bir YouTube kanalı açmıştım.
Başta kanal yalnızca Demi Lovato şarkılarının Coverlarından ibaretti. Daha sonra birkaç şakıcıyı daha eklemiştim. Bilirsiniz Taylor Swift, One Direction, Lana DelRey gibi. Ve fazlasıyla çok izlenme almıştım. Kendi şarkımı yazıp yayınlamam ile Abone sayım artmıştı. Açıkçası hayranlarımın olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Özellikle de bir erkek. James ile konuşmak hoşuma gitmişti. Gayet eğlenceliydi. Ve az sonra onunla Face Time dan görüntülü konuşacaktım ha? Dediğim gibi, tek kelime ile; çılgıncaydı. Ama bir yandan beni mükemmel hissettiriyordu. Sanki ünlü biriymişim gibi.
Eyeliner sürmek gibi bir salaklık yapmayacaktım. Normal gün içinde sürmeme gerek yoktu. Ve James in üzerinde diğer çoğu kız gibi dış görünüşünü aşırı önem veren biri etkisi bırakmak istemiyordum. Yani önem veriyprdum ama saat sekizde yatağımda makyajla yatmak saçmaydı değil mi?
Fazla dikkatini çekmeyeceğini umarak rimel sürdüm. Bir ekz daha baktım kendime aynadan. Dış görünüşümü seviyordum. Herhangi bir şikayetim yoktu. Kendimi sevmeyi öğrenmiştim.
İyi göründüğüme kendimi ikna ederek çıktım banyodan. Baş ucumdaki komidinin üzerinde duran gece lambasını açtım. Daha doğrusu okuma lambası. Yatağıma yattım. Telefonumun kamerasını açarak ışığın yüzümü iyi gösterdiğinden emin oldum.
James in aramasını beklemeye koyuldum. Gevreğimin tamamını bitirdiğimde telefon çalmaya başladı. Bir bilgisayarım yoktu ama telefonda bana yetiyordu. Video işlerimi annemin bilgisayarından hallediyordum.
Hala bir hayranımın olduğuna inanamıyordum. Üstelik James çok tatlıydı. Yani en azından bana karşı.
Kalbim delicesine çarpıyordu. Olması gerekenden biraz fazla heyecanlanmıştım. Derin bir soluk aldım ve aramayı açacak iken annem kapımı çalmadan girdi içeriye. Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Ne oldu?"diye sordum sinirle anneme. Kollarını göğsünde birleştirdi.
"Büyük baban geldi Olivia. Telefon kutuya"dedi ve bana her büyük babamlar geldiğinde telefonlarımı koydupumuz kutuyu doğrulttu. James in aramasını istemeye istemeye reddettikten sonra, telefonumu kutuya koymak zorunda kaldım.
Bölümlerin kısalığından rahatsızsınız değil mi? Ama şimdiden söyleyeyim millet bölümler ortalama bu uzunluklarda olucak. Ama fazla olucak :) yani umarım :/
Şöyle ki millet bu hikayede bir süri taslağım var. Yani hepsini hemencecik yayınlayacağım ve bu kitabı biran önce bitireceğim.
Yorum ve oy bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİVİA//horan {tamamlandı}
Fanfiction"Senin için yaşıyorum, sana hasret çekiyorum, Olivia Gözlerindeki ışığı idolleştiriyordum, Olivia Senin için yaşıyorum, sana hasret çekiyorum, Olivia Gitmeme izin verme" OLİVİA SERİSİ #1