OLİVİA//horan {tamamlandı}

(3.Sezon) 46-Group

GENÇLER BU SEZON BENCE BOMBA GİBİ GELİYOR!!! İlk beş bölüm aşırı saçma oldu. Bu yüzden biraz hızlı yayınlayacağım. Bu bölümden sornaki dört bölüm ikili şekilde yayınlanıcak

*LeeRoy kişisi sizi ve diğer dört kişiyi HELLO grubuna aldı*

LeeRoy: Selamlar millet

Tommo: Al buyur şimdi de Liam başladı.

Hazza: Lou neden whatsapp gruplarına karşı bitmeyen bir garezin var acaba?!

Ally: Çocuklar

Ally: Umm şu an aynı evin içinde olduğumuzu farkındasınız değil mi?

LeeRoy: Ben hastanedeyim :/

Hazza: Oli nerede?

Tommo: Oliiii!!!

LeeRoy: Hello from the otherside!!!!

Ally: I must have called a thousand times!!!

Gelen onlarca whatsapp bildiriminden sonra pes edip onlara katılmaya ve mesajları okumaya karar verdim. Telefonumu açıp saçma ama eğlemceli olan konuşmalarını okudum. Evet aynı evde iken telefonla mesajlaşmak oldukça zekiceydi cidden. Liam ın hastanede olduğunu okuduktan sonra aklım direkt Niall a gitti.

İki gün önce Londra ya geri dönmüştüm. Ama Ally orada kalmıştı.

Olivia: O nasıl?

Niall geldiğim günden beri, bir saniye bile aklımdan çıkmıyordu. Düşündüğüm tek şey oydu. Doğal olarak. Doktor bize saçma sapan şeyler söylemişti. Doğru olup olmadığı hala tartışılırdı tabi. Bana hayal ürünü gibi geliyordu. Ve ya kusursuz düzenlenmiş bir tezgah. Nede olsa ünlü camiasında bu tür şeyler oluyordu değil mi? Ama doktor ciddi gibiydi.

Hazza: Öhöm

Olivia: Afedersiniz

Olivia: Merhaba çocuklar

Tommo: Selam Oli

Ally: Merhaba Oli

LeeRoy: O iyi Olivia. Hala uyanmadı. Doktorlar yarın uyanabileceğini söylüyor

Olivia: Sizce cidden unutmuş mudur?

Hazza: Muhtemelen

Hazza: Hafıza kaybını dizi klişesi sanardım

Ally: Öyle zaten! Bu yüzden bize saçma geliyor ya.

Tommo: Hadi biraz neşelenelim

Olivia: Agh evet. Madem döndüm unutup yoluma bakmalıyım. Tıpkı onun da yapacağı gibi.

Söylediğim şeye ben bile inanmıyordum ki. Onu unutmam imkansızdı. Asla unutamazdım. Unutmak da istemiyordum. Onun aklımın köşesinde bir anı olarak kalmasını da istemiyordum ama ikimiz içinde en iyisi bu gibi geliyordu. En azından onun için. Belki de Demi le hayatına devam edebilirdi. Nede olsa o beni unutmuştu.

FLASHBACK
Yavaşça yanına oturdum. Dudağının kenarı patlamıştı. Gözü morarmıştı. Anlında doktorun dediği kadarıyla on üç dikiş vardı. Burun kemiği çatlamıştı. Vücudundaki saymakla bitmez olan yaralardan bahsetmiyorum bile. Berbat haldeydi. Göz yaşlarımı sildim. Ona döndüm. Elini tuttum.