Bölüm Şarkısı : Toygar Işıklı - Sen Yanımdayken..
İyi Okumalar :)
49.Bölüm
İnsanlar gün içinde bir çok şeyden korkarlardı. Kimisi bir böcekten, kimisi köpekten, kimisi de yalnızlıktan. Bunlar basit şeyler olmasına rağmen insan üzerinde baskı bırakırdı ve korktukları şeyler genelde karşılarına çıkardı. Kurtulmak kolay olan şeylerden bilen korkan bir insanoğlunun "Kaybetmekten" korkmaması anormal olurdu dimi?
"ben onu kay-bet-tim.! "
Az önce gördüğü mutluluk barındıran o rüya bile bazı şeyleri yüzüne alenen vuruyordu genç kadının. Söylemesi, kabullenmesi zor olsa da bu sefer kaybediyordu galiba.
" yine saçmalamaya başladın Alya. Kimseyi kaybettiğin yok, karan ın biraz sakinleşmeye ihtiyacı var o kadar.! "
" beni avutmayı kes Ecrin.! "
Şişmiş ve kızarmış gözlerini arkadaşına dikip bağırmaya başlamıştı. Böyle durumlarda insan farkında olmasa da en çok yanındakine zarar verirdi zaten.
"1 haftadır sakinleşmedi mi? Niye gelmiyor? Niye bakmıyor suratıma? Niye göremiyorum ben onu? Anlamıyorsın işte nefes alamıyorum ben? "
" Anlıyorum seni. "
1 haftadır yanından gitmeyen, ona hep yardımcı olan arkadaşına alayla bakıp Histerik bir kahkaha attı ortaya. İşi çıkmaza sokuyordu ama farkında değildi.
" anlıyor musun? Nasıl anlıyorsun? Anlıyorsun da ne yapıyorsun? "
" yat dinlen Alya. Sinirlerin bozuk senin.! "
" evet bozuk. Sizin yüzünüzden bozuk.! Beni düşünmüyorsunuz bile siz.! Varsa yoksa bebek.! "
" sen iyice kafayı yedin heralde, kendi içindeki, kendi kanından bir canlıyı mı kıskanmaya başlıyorsun şimdi de.? "
1 haftadır içindeki siniri boşaltacak birini arıyordu Alya. Birine içindeki tüm kini acıyı anlatsa da geçse diyordu ama bilmiyordu ki kinini küstukça büyüyecekti acısı. Daha çok düşünmeye daha çok kendini yemeye başlayacaktı. O anlatınca rahatlarsın sözleri tamamen palavraydı. Rahatlatan tek şey yüzleşmekti..! Tabi karşındaki de yüzleşmek isterse.!
"ben onu kıskanmak istemiyorum ki:("
Bir anda bütün kalkanlarını indirip az önce sinirle kalktığı yatağın kenarına umutsuzca oturdu. Hamilelikten miydi bu gelgitleri o bile anlamıyordu hoş zaten anlamasına fırsat kalmadan başka şeyler oluyordu ya.!
"sana süt getirdim Alya. İç bunu birazcık dinlen hadi. İkiniz içinde dinlenmem gerekiyo. Sen onun annesisin hepimizden çok ona emeği geçecen iki kişiden birisin. Onu da kendini de yorma artık. "
" uyumak istemiyorum Ecrin. Uyuduğum da onla mutluyken uyandığımda onu yanımda bulamayıp mutsuz olmak istemiyorum.? "
Diyecek birşey yoktu. Aslında çok şey vardı da Ecrin için yoktu.! Aynı şeyleri oda defalarca yaşamamış mıydı? Şimdi ne diye akıl verecekti arkadaşına?" üzme kendini düzelecek mi?" demeliydi ya da "geçeçek mi?" demeliydi? Daha ne diyeceğini bilemeyen aynı sebepten yanıp kül olan birine sorulcak soru muydu ki bu?
" sana verecek bir çözümüm yok Alya. Bunu yaparsan geçer, şöyle yaparsan azalır diyemem çünkü ben bir türlü azaltamadım içimdeki acıyı. Ama senin bir şansın var. Olmasa bile yaratmak için bir nedenin var. Aynı acıtan yanıp tutuşan birinin aklıyla yola çık diyemem sana ama mücadele etmeden zaferi göremezsin.! Biraz dinlen ve ne yapacağına karar verdikten sonra ilk adımlarını at.! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆ Peri Masalı ☆ ( •DÜZENLENİYOR• )
JugendliteraturMasallarla , Hikayelerin Ortak Özelliklerini " Mutlu Son'la " Bitmeleri Degil.. " Bir Varmış Bir Yokmuş " Diye Başlamalarıdır... Bizim masalımız adıysa Belki Basit, Belki Yorucu olan bir ..."Peri Masal'ıydı"... **************************...