Bölüm Şarkısı: Alev Alev - Feridun Düzağaç..
50.Bölüm..
İki kelime 12 harf..
"İhtiyacim var"
Ne ifade ediyordu?
Ne ifade edebilirdi?
Ya da ne kadar çok şey ifade edebilirdi?
Kişiden kişiye değişsede bu anlam Alya nın anlatmak istediği şey gayet ortadaydı.
Onu yanında istediğini, o adam yanında olmazsa nelerden vazgeçebileceğini gayet güzel aktarmıştı ama anlamak isteyene tabı..
Karan salak ya da anlamakta zorlanan saf bir kişilik değildi. Ne kadar ince düşündüğünü etrafındakilerde onun kadar biliyordu ki düşmanları bile inkar etmezken karşısındaki kadının söylediği şeyleri anlamadığını dile getiremezdi.
Anlıyordu.
Anlıyordu da, anlamak istiyor muydu?"Geldim"
"Gelmek zorundaydım" diye devam ettirdi cümleyi genç adam içinden . Zorunda olunduğu için bir yere gelinir miydi?
Gelinse bile bu geliş ne kadar sağlıklı olurdu ki?"Ve ben artık rüyalardan uyandım.
-biliyor musun o acı veren şeylere bile kabus diyemiyorum. Çünkü içinde senin olduğun bir şey kötü olamaz bana göre. "Tamamladığı cümle yüzünde buruk bir gülümseme oluşmasını sağlamıştı genç kızın. Nasıl devam etmesi gerektiğini bilmediğinden susmuştu. Susması gerekmişti. Kendini affettirmek istese de konuşmaktan başka yapacağı pek bir şey yoktu. Hem pek fazla iyi de sayılmazdı. 1haftadır tam uykusunu alamaması bir yana, iyi de hissetmiyordu.. Başı dönüyor, ayakta durmakta zorluk çekiyordu. Tüm bunlar bir yana bir de Karan ın yokluğu vardı. En beteri de oydu zaten. Karan dan başka tedavisi olmayan muamma bir hastalık.
"Ka-ran"
Dedi titrek ve ağlamaklı bir ses tonuyla tekrar Alya. Genç adamın hiç konuşmaması bir yana çalışma masasının yanında öylece durması da ağlaması için bir sebepti. Zaten bozulan sinirleri ve hamileliği ağlaması için gerekli tepkileri vücuduna veriyordu bir de Karan ın hareketleri...
"Sakın ağlama!"
Karan ın sert ve otoriter sesi ortamı daha da gererken genç kadın küçük bir çocuk gibi hafiften kızarmaya başlayan burnunu çekip dolu gözlerle genç adama baktı. Çok bir şey beklemiyordu sadece kendisine sarılsa yetecekti ona. Karan sa ne yapacağını bilemez bir şekilde karşısındaki kadının dolan gözlerine ve kızaran burnuna baktı. İçinden o burnunu öpme isteği geçse de bunu sonraya bırakarak olduğu yerde sabit kalmaya devam etti.
"Ağlarsam sarılırsın ama :/"
Alya nın çocuk edasıyla büktüğü dudakları genç adamı gülümsetmişti. Şuan o kadar şebek göründüğünün farkında olmadan ona gülen genç adama kaşlarını çatıp bakmaya başladı. Kendiyle alay ettiğini düşünürken sol gözünden akan yaşla daha da dram moduna girmişti.
"O nerden çıktı?"
"Flimlerde öyle oluyo ya. Esas kızın başına bişey geliyo sonra ağlamaya başlıyo sonra esas oğlanda hemen ona sarılıyo falan sonra öp-neyse sonrası çok fazla şey değil başını yapsak yeterli bizde. "
"Bence başladığımız işin sonunu getirmeliyiz ;)"
"Abartmayalım.!"
"Gel hadi gel!"
İki kolunu açıp genç kıza doğru bir iki adım attı. Alya da kafasını kaldırıp konuşmanın başından beri yerinden kıpırdatmayan adamın ona doğru yürümesiyle kocaman bir şekilde gülümseyip genç adamın boynuna doladı kollarını. Diğer tarafsa 1 haftadır deli gibi özlediği karısının beline dolarken kollarını burnunu da o güzel sarı saçlarının kapattığı enfes kokulu boynuna gömdü. O anlatılması zor olan koku genç adamım burnuna hücum ettikçe "ÖZLEMEK" kelimesinin 7 harften çıkıp dünyaları içine aldığını fark etti. Kızgın da olsa, kırgın da olsa o kelimenin genç kadından başkasına bu kadar yakışmayacağını da aklına bir kez daha kazıdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆ Peri Masalı ☆ ( •DÜZENLENİYOR• )
Teen FictionMasallarla , Hikayelerin Ortak Özelliklerini " Mutlu Son'la " Bitmeleri Degil.. " Bir Varmış Bir Yokmuş " Diye Başlamalarıdır... Bizim masalımız adıysa Belki Basit, Belki Yorucu olan bir ..."Peri Masal'ıydı"... **************************...