"PM" "Hayal KIRIKLIĞI"

300 16 8
                                    

Neeeee neeeeee?
13 bin mi olmuşuz?
Gerçekten mi O_o
Hakediyor muyum bilmiyorum orası ayrı tabi.
Çok fazla beklettigimin farkındayım ama o kadar yogun haftalar geçiriyorum ki ; sınavlar mı dersiniz, stajdaki çocuklar mı dersiniz?, dayımın dügünü için hazırlıklar mı dersiniz, hastalık mı dersiniz ne derseniz deyin ben yazarken yoruldum şahsen :( uyku saatlerimi bile şaşırdım bu yüzden beni anlayacağınızı umuyorum çünkü emin olun ki ben sizi isteyerek bekletmem :)
Yarında okullar tatilmiş hadi yine iyisiniz ;)
Bölüme gelince biraz Karan dan takılayım dedim ama beyin yorgun olunca iyişeyler çıkmamış olabilir. Yazım hataları veya varsa diger hatalarım Affola.
Bölüm için sabırsıxca bekleyip anlayış gösteren @elmanınşekeri ne hem teşekkür edip hem bölümü ona ithaf ediyorum :)
Onun dışında son olarak bide size yılbaşı bölümü yazmamı ister misiniz diye soruyorum? Şahsen ben emin degilim ama yarın okullar da tatil olduguna gmre bişeyler karalayabilirim tabi isterseniz? Ve nasıl bi yılbaşı bölümü istersiniz onu da söyleyin lütfen. Eger yazarsam sizin isteklerinize gmre yazacağım çünkü :)

Hadi geveze masalkuşunuz kaçar. Sizde yoruma uçarsanız çok çokk sevinirim.. :)
Bu arada Bölüm şarkısı için yasemin ime teşekkür ederim :)

48.Bölüm...

Hissedilmesi gereken kelime ne bazen bilemez insan. Aşk mı ? Güven mi ? Sadakat mı? Üçlemesinde gidip gelinir ama hiçbir zaman mantıklı bir cevap bulunmaz. Çünkü karışıktır insan , tümüyle paramparça olmuştur. Üstelik bunu yapan da sevdiği kadındır , ne garib dimi ?
Aslında garip degil. Insan farkında olmasa da en çok sevdikleriyle sınanır ve hep kaybeden kendi olur. Bir çok kez kaybedildigini de gördünüz zaten.
Ama kazanmak zor oldugundan değildir bu yenilgi , kazanmak gerçekleri gün yüzüme çıkarmaktır o yüzden.

İlk defa yenildiğine inanan bir genç adam vardı şuan bu oda da , bir de o yenilgiye sebeb olan bir kadın.! Kimin haklı oldugunu önemli miydi peki ? Haklı olan taraf , mutlu olabilecek miydi?

Elinden düşen telefonun parçalara ayrılmasını izledi bir süre Karan. Böyle paramparça hissediyordu işte. Tek bir farkla ! Bu telefon tamir olurdu ama Karan I'n güveni kolayca tamir olmazdı. Kafası eğik o parçaları izlerken 5-6 adımlık mesafesinde bulunan hastane yatağındaki karısından ses gelmişti..

"Ka..ran.? Kim..di o?"

Kafasını sertçe kaldırıp genç kadının suratına baktı. Şuan çok fazla öfkeliydi hatta öfke kelimesi bile ufalır kalırdı hissettiklerine.. Çatık olan kaşlarını sanki daha da çatabilirmiş gibi sertleştirdi suratını ve birine bu kadar güvendiği için yine lanet etti kendine..

"Banu hanimın sekreteri.!"

Kısa bir süre durup Alya nın suratını inceledi , bir şeyler söylemesini beklerken. Ona ne zamn güvense bunu mu yaşayacaktı diye düşündü ve sinirle devam etti..

"Dur zorlama ben söyliyim. Kürtaj olacağının doktorun sekreteri..!"

"Ka-ran"

Dedi genç kadın titreyen sesiyle karşısındaki adama bakarken. Gözlerinde gördüğü şeyi görmemek istiyordu şuan. Hatta görmemek için yüzüne bakmamayı bile tercih ederdi ama artık çok geçti.. "Geç" degil , onlar için artık "Çok Geçti".

"Bak ben an-"

"Anlat lan .! Anlat hadi ! Bizim çocuğumuzu aldırmak istemenin mantıklı bir açıklamasını anlat bana.!"

Nerde oldugunu , ne durumda oldugunu umursamayarak bağırmaya başladı Karan. Hissettiklerine bir tercüman arıyordu. Güvenine bir sebep. Bu kadar sevdiği için bir neden arıyordu.. Arıyordu , arıyordu da eline geçen bişey hiç olmuyordu. Ne şuan hissettiği şeyi biliyordu , ne güveninin nasıl eskiye döneceğini ne de bu kadar sevmesine mantıklı bir neden buluyordu.. Sorular için de kaybolabiliyormuş işte insan. Kaybolmayı bırak o soruların altında ezilebilinirmişte..

☆ Peri Masalı ☆  ( •DÜZENLENİYOR• )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin