"PR" "Evleniyorsun!"

408 28 5
                                    

🎈🎈

"Tam 4 sene" dedim içimden tam 4 senedir o yoktu. adını anmaya korktuğum o kişi yoktu ! Peki umrumda miydi ? "Degildi!" Dedim sessizce.. olmamalıydı dimi ? Onun hiçbirşeyi umrumda olmamalıydı , Özlemi bile . beni benliğimle bıraktığı o yere baktım , yıkılışımın da , toparlanışımın da olduğu o sahil kenarında öylece bakarken buldum kendimi. Ben çok değişmiştim , bu dört sene de ben çok fazla değişmiştim.. Eski Alya değildim artık.. Okulumu bitirmiş , çok güzel bi üniversiteden 1 hafta önce mezun olmuştum.. Resmi olarak bi Tasarımcıydım artık. Önümde hiçbir şekilde bi engel bi ulaşılmazlığım kalmamıştı. "Ona gelince "dedim gülmeye çalışarak.. En son lise nin mezüniyetinde görmüştüm. Konuşmamıştık. ya da düzeltiyim konuşamamıştık. Kızgın mıydım ona ? Değildim. Sadece kırgındım biraz. Aslında kırgınlığım da ona degildi , kendimeydi , yakarışımaydı , kendi kendime acımamaydı.. Telafisi olmayan o ayrılıktan sonra zaten ne zaman toparlandığımdan benim bile haberim olmamıştı.. Yanımda sadece Yağız ve Ecrin olmuştu. Üniversiteyi bitirmeme , hayata yeniden bağlanmama en büyük sebeb onlardı.. Arkamı dönüp Cafe ye ilerlerken son kez kafamı çevirip 4 senedir herşeyimi içine Gömen o maviliğe baktım..

"Son kezdi!"

Dedim tekrar içimden ve devam ettim..

"Bir daha gelmek yok , bir daha hatırlamak , anmak , ismini söylemek yok , bir daha bu sahile onun için gelmek yok!"

Diyeli tam 4 yıl olmuştu. Dediğimi de yapmıştım " bir kaç şey hariç tabi " 4 sene sonra ilk defa gelişimden birşey çıkarmak yerine göstermek istediğim iyi olduğum du. Onsuz da yaşayabildiğimdi. Hayatımı düzene koyabildiğimdi. Ve ilk büyük adımı atıp burayla yüzleştiğimdi. Terk edilmişliğimle , Onsuzlukla yüzleşmiştim. Ve en kötüsü de artık buna alışmıştım. En son mezuniyet de görmüştüm onu dimi ! Ve bir daha hiç ! Bazen hatta çoğu zaman zor geldi. Geri dönmek istedim , bütün gururumu yok sayıp tekrar yanına gitmek istedim ama bulamadım. Koskoca Istanbul içine gömmüş gibiydi onu , kimse nerede olduğunu , nasıl olduğunu söylememeye yeminli , bense sormamaya inat etmiş gibiydim. Bir dahası yoktu zaten. Bir dahası onsuzluğa yemin etmem olmuştu. Başarmıştım da.. Artık 22 yaşında güçlü bir kadın olmuştum. Kimseye yenilmek , ezilmek , hatta sevmek bile yoktu hayatımda. Ben hayatımda olanlarla mutlu olmayı başarmıştım. Onu başarmaya zorlanan Alya'yı 4 yıl önce bu sahilde kendini bu uçurumdan aşağı iteklemişti. Ve orda o saf , çocuksu , herşeye inanan Alya orda ölmüştü.

Düşüncelerimden sıyrılmak istercesine kafamı sallayıp ilerdeki Cafe de bana el sallayan Ecrin'e gülümseyip içeri girdim.

"Ooo maviliklikuşum bugün pek bi güzeliz sankimsi!"

Dedi gülerek. Bende gülümseyişine karşılık verip sandalyeye otururken ona cevap vermeyi de ihmal etmemiştim..

" Her zamanki Halim canım ya !"

Dedim ukalaca sırıtarak. Önüme düşen saçları Elimle arkaya atarken Ecrin de Halim'e gülüp cevabını esirgemedi tabi ;)

"Kraliçelikten , ukala kraliçeye doğru terfi etmek istiyorsunuz sanırım Alya hanım!"

"Aslında düşünülebilirmiş:)"

Ikimizde gülmeye devam ettiğimizde tekrar konuşmayı Ecrin devir alınca 4 senedir beni hiç birakmayan bu kıza uzunca bir süre baktım. Buda onun sayesinde degil miydi ? Ya da degildi! Ecrin gerçek ve sadece benim arkadaşımdı.!

"Görüşme nasıl geçti ?"

Diye sorduğunda aklımdaki şeylerden sıyrılıp 2 saat önce çıktığım görüşmeden gayet memnun bi şekilde gülümsedim. Babam yanında çalışmam için büyük israrlarda bulunmasına rağmen iki şeyi aynı anda yababilecegime inanarak gitmiştim oraya ama tabiki önceliğim kendi bulduğum işti.

☆ Peri Masalı ☆  ( •DÜZENLENİYOR• )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin