Barış:Ulan!Dağıtacağım suratını piçin!
Meriç:Dur bi'.Sakin ol.Mesaj yazıyorum."Barış'ı tanıyor olsaydın ya da Derin'le konuşturabilme şansın olsaydı buna izin verir miydin yani?" yazdım.
Barış:Bir de ondan mı izin isteyeceğiz lan?!
Meriç:Sakin ol."Evet.Kesinlikle mutlu olmasını isterim." dedi.
O zaman gerçeği söyleyebiliriz,değil mi?
Sinirden ellerim titriyordu.
Barış:Bilmiyorum.Güvenebilir miyiz?
Meriç:Bence güvenelim.Hem o konuşturmasa Derin eninde sonunda telefonunu alır.
Barış:İyi o zaman.Söyle.Haa bir de sakın Derin'e elini sürmesin.Birgün karşılaşırsak ağzına sıçacağımı da söyle.Yaz yaz.
Meriç:Abartma.Adam akıllı anlattım her şeyi.
Derin bugün Güney'in evine gidecekmiş.Geldiğinde konuşturabileceğini söylüyor.
Barış:Ne?Evine mi gidecekmiş?Ne?Bu kız beni deli edecek.Hepsinin hesabını soracağım ondan.Telefon numaramı ver ona.
Meriç:Tamam,verdim.Artık sevin bari.Şimdi de kıskandığından her yeri dağıtacak gibi görünüyorsun.Ben gidiyorum.Bundan daha büyük bir iyilik yapamazdım zaten.Artık kendine gel.Görüşürüz.
Barış:Çok mütevazisin.Görüşürüz.
