En fazla Aşk

Hayaller-FİNAL

Tuhaf bir ruh hali içinde çıktım odadan. Mutluydum sanki. Ama dans edememek korkutuyor beni. Koridorda yürürken karşıdan Hyo Sonn'un geldiğini gördüm. Beni gören suratı en sinsi haline büründü. Vücudunu direkt bir savunma pozisyonuna alarak baktı suratıma.
- Yetenekli kızsın. Ne diyeyim takdir ettim seni.
- Sen beni takdir etme Hyo Sonn. Mümkünse benimle ilgili hiç bir şey yapma. Amacın ne? Hayatımı maffetmek mi? Niye bu nefretin bi anlatsana.
- Ben seni uyarmıştım Melis Min Jun'dan uzak dur diye. Dinlemedin. Bu olanların hepsini hak ettin sen!
- Kes şunu Hyo Sonn! Seninle karşılaşmayı bekliyordum. Sen ne yaptığını sanıyorsun.
- Hyoyeon bu seni alakadar etmez karışma! Ayrıca sen niye bu kızı savunuyorsun ki?
- Bak Melis'i daha yeni tanıdım. Ama keşke senin yerine daha önce onu tanısaymışım. Sen bunu yaparak Gizli Dans'ı tehlikeye attın. Sadece Melis'i değil Min Jun'u da ilgilendiren bir mesele bu.
- Min Jun'a asla zarar vermem ben.
- Biliyor musun? Bence senin bir tedaviye ihtiyacın var.
- Hyoyeon sakinleş gel gidelim hadi!
- Gidelim.
Dansa altı gün kala bu harika olaylar herkesin sinirlerini alt üst etmişti.
Merdivenlerden aşağı inerken Min Jun geldi karşımızdan. Koşarak bana sarıldı. 
- Halletmişsin. Ne dedi başkan?
- Dur dur! Heyecanlanma. Daha dans belli değil. Ama sorun çözüldü en azından.
- Biz seninle altı gün sonra dans edeceğiz. O konuda asla şüphen olmasın.
Hızla yukarı çıktı. Aşağı indik ve çalışma odasına girdik. Yoona ve Yuri oradaydı. Onlar beraber çalışacakları için Hyoyeon'i bırakıp odadan çıktım. Min Jun karşıdan geldi. Bir anda elimden tutup beni acil çıkış merdivenlerine geçen kapıdan içeri soktu. Dudaklarını dudaklarıma öylesine yapıştırdı ki sanki hep orada kalacaklarmış gibi. Çektikten sonra gülümseyerek baktım suratına.
- Ne oldu?
- Dans... Altı gün sonra muhteşem dansımızı yapacağız.
- Sen ciddisin!! İnanmıyorum sana !!
Kocaman sarıldım. Mutluluktan ölecek gibi hissettim bir an. Telefonum çaldı. Başkan arıyordu. (Hastane)
- Melis Hanım.
- Buyrun efendim.
- Aferin. Sorunu çözmekle kalmayıp hastanenin reklamını yaptın. Umarım böyle sorunlar hir daha tekrar etmez.
- Etmeyeceğinden emin olun efendim.
Bu sefer ben Min Jun'u kucakladım. Mutluluğu paylaşmanın en iyi yolu sarılmak. Hele ki bunu sevdiğin insanla yapıyorsanız daha da güzeldir. Her ne kadar imkansızı seviyor olsanız da...
.
.
.
6 gün sonra

Işıklar, kostümler, insanlar, tezahüratlar...
Min Jun tuttu ellerimden. Baktı gözlerimin içine...
- Sen hayatımda tanıdığım en iyi dansçılardan birisin. Bugün herkes sana hayran kalacak. Çünkü ben her gün, her dakika, her saniye sana hayran kalıyorum.
- Teşekkür ederim. Her an yanımda olduğun için. Ve benim olduğun için...
.
.
Şarkı başlasın...
.
.
Bütün eller bizi alkışlıyordu. Bütün gözler bizi izliyordu. Herkes bize hayran hayran bakıyordu. El el tutuşup selam verdik. Tezahüratlar 'Melis! Melis!' diye adımı bağırıyordu. Min Jun elimi bırakmadı ve bana doğru döndü. Ellerini yanaklarıma koydu ve dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Şaşkınlıkla kaldım yerimde. Gözlerinin içine baktım. Tezahüratlar çığlıklara dönüştü. Sevinç çığlıklarına... Gülümsedim. Sarıldım...
.
.
Uyanıyorum.
Gülümsüyorsun. Varlığında hayat bulduğum gamzelerin sen güldükçe derinleşiyor... Göz bebeklerin benimkilere değerken yumuşak ve bir tek boynuzlu atın yüreğindeki şifa kadar iyileştirici ellerinle yanağımda daireler çiziyorsun. Alarm mı? Çalmıyor. Bizim evimizde alarm yok ki !
İpek bir geceliği üzerine geçirirken hissettiğin o soğuk ama mutluluk verici his kadar güzel sesinle içinde AŞK geçen her hangi bir şey söylüyorsun bana... Sana bakıyorum. Bedenindeki tüm seksilikle bana bakmaya devam ediyorsun. Evet! Hala yan yanayız. Hala gözlerinle bana hayat veriyorsun. Bana yetiyor belki ama sana yetmiyor anlaşılan ki alt dudağını önce burnuma sonra seni bekleyen dudaklarıma değdiriyorsun. ''işte şu an ölebilirim '' . ''Uyandın mı meleğim ? Dans bizi bekler. '' diyorsun. Sesin hala bir şarkı gibi geliyor kulağıma.''tamam kalkalım hadi'' diyerek ben de sana gülümsüyorum. '' Hayat, sen gülünce başlıyor benim için'' diyorsun. Bak bak öyle seksi öyle tatlısın ki bir de bunu farkındasın. Sana doğru yaklaşıyorum.Ellerimi yanaklarına koyuyorum.'' Bir kerecik gülümse '' diyorum her sabah dediğim gibi ... Gülümsüyorsun...
.
.
.
Mutluluk güzeldir. Zorsa daha da değerlidir. Asla peşini bırakmazsan sana gelir. Benden sana bir tavsiye asla hayallerinden vaz geçme. Çünkü bir insanın hayallerinden daha değerli hiçbir şeyi yoktur. Hayalin dans mı? Onu iste! O gelecek. Bugün değil belki ama yarın neden olmasın?...
Umarım zevk alarak okumuşsunuzdur.... Ceren 'in büyük hayallerinden küçük bir yazı. Ben bırakmadım. Siz de bırakmayın!!