Dünyam Değişiyor

127 9 0
                                    

Hazırlandım ve hemen aşağı indim. Önce üzerimi değiştimeliyim değil mi? Taksiye atladım hemen otele gittim. Benim acilen yakınlardan ev bulmam gerekiyor bu şekilde otelde olmayacak. Ama şu an bunu düşünmenin sırası değil hazırlanmam gerekiyor. Yine dar ve rahat bir pantolon giyeceğim çünkü nereye gideceğim hakkında bir fikrim yok. Üzerime salaş bir t-shirt geçirdim. Hafiften bir makyajımı tazeledim ve sanırım hazırım şey için... Şey... Ben de bilmiyorum ney?

Aşağı indim ve yine taksi çağırdım. Kağıtta yazan adresi taksiciye verdim ve yola koyulduk hemen. Nereye gideceğimi çok merak ediyorum. Beni neyin beklediğini... Bakalım göreceğiz.

Şehir ışıklı sokaklarında bir ara sokağa saptık ve taksi durdu. Gelmiştik... Taksiden indim. Karşımda ince uzun kapılı bir bina vardı içeride ışıklar yanıyordu. Kapıyı açtım ve içeriden müzik sesi geliyordu. Küçük bir koridorda yürüyordum ve müziğin geldiği yöne doğru gittim. Min Jun... Dans ediyordu. Kıvrak hareketleri ve müziğin ritmi beni alıp başka dünyaya götürdü. Kendi dünyama... Ayna karşısında kendini izleyerek dans eden bu estetik ve seksi adamı izlemekten alıkoyamıyordum kendimi. Ne var ki bu an dönüp beni fark edene kadar sürdü. Beni gördü ve gülümsedi. Önce gidip müziği kapattı. Sonra bana döndü.

-Gelsene. Farketmemişim geldiğini. Ben de dans ediyordum.

-Evet gördüm. Çok güzel dans ediyorsun gerçekten.

-Teşekkür ederim. Dans etmeyi seviyorum tıpkı senin gibi.

-Ah evet dans... Gerçekten seviyorum dans etmeyi.

-Bugün seni buraya neden çağırdım biliyor musun?

-Açıkçası bunu çok merak ediyorum. Neden?

-Çünkü dün gözlerin resmen 'ben delice dans etmek istiyorum' diyordu.

-Aha yok artık bunu nasıl gördün ki?

-Ben anlarım.(kendini öven bakışlarıyla)

-Ben dans etmeyi çok seviyorum ama on sekiz yaşımdayken önüme bazı engeller çıktı ve yapamadım.

-O zaman bugün tam burada dans edeceksin. Merak ediyorum nasıl dans ettiğini. Bu arada burası benim çalışma yerim her gece buraya gelirim. Yorulana kadar dans ederim.

-Ne güzel. Çok güzel bir yer. Ama ben nasıl yani senin yanında mı?

-Evet. Neden ki?

-Bilmem. Zaten yanımda kıyafetlerim yok.

-Bu kolay bir problem. Yan spor mağazası var görmüşsündür. Hadi bakalım şimdi oraya gidiyorsun ve kendine göre dans edebileceğin bir şeyler alıyorsun. Go! Go! Go!

Bu beklediğim bir şey değildi. Ama nedense şu an o kadar mutlu hissediyorum ki. Biraz da korkmuş. Çünkü ya iyi dans edemezsem... Dansıma güvenirim ama Min Jun daha yeni tanıdığım biri ve önünde dans edecek olacağım düşüncesi bile beni korkutuyor.

Yan taraftaki spor mağazasına girip bir şeyler aldım. Yan tarafa geçtim tekrar. Min jun küçük bir oda gösterdi. Giyinebileceğim bir yer... Üzerimi değiştirip yanına gittim. Bakışlarını bana doğru çevirip seksi bir gülümseme attı bana doğru. Artık içimdeki bir şeyleri durduramıyordum. Açıkçası durdurmak için de pek uğraşmıyordum. Müziği açtı ve bana doğru yaklaştı kolumdan tutup beni ortaya doğru çekti. Heyecandan kalbim dışarı çıkacak gibi atıyordu. 'Hadi!' dedi. Çalan hip hop müziğiydi yani bu benim stilim. Müzik beni dans et diye çağırıyordu ama dans edecek cesareti içimde bulabilecek miyim ki? Min Jun hala bana bakıyordu ve dans etmemi bekliyordu. Sanırım artık bir şeyler yapmalıydım. Müziğin ritmine bıraktım kendimi. Her zaman yaptığım gibi düşünmeden dans ediyordum. Sadece vücudumun benden yapmasını istediği şeyi yapıyordum. Şu an dünyanın en mutlu insanı benim ve bunu hissedebiliyorum. Dünyam değişiyor...

En fazla AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin