En fazla Aşk

Ya Son Ya Da Başlangıç

Büyük dansa sadece altı gün kalmıştı. Bir saat kadar çalıştıktan sonra Min Jun geldi odaya. Yüzü biraz asık gibiydi.
- Hoşgeldin. Kötü bir şey mi oldu ?
- Yok. Sadece yeni bir film anlaşması imzalamak zorunda kaldım.
- Zorunda kaldın ?
- Şirket! Bazen bize istemediğimiz şeyler yaptırabiliyor.
- Nasıl yani ? Hem sen neden istemedin filmi ?
- Film bir aşk filmi ve ben şu an hayatımda senden başka kimseyi istemiyorum. Yani filmi çekerken ben o kızı öpmek zorunda kalacağım. Bunu istemiyorum.
- Benim açımdan bir problem yok sonuçta bu senin işin ama sen istemiyorsan bunu yapma! Şirketle konuşsan kabul etmezler mi ?
- Teklif çok iyi. Fazla getirisi yüksek. Ayrıca partnerim çok ünlü bir oyuncu. Lee Hye Ri.
- Lee Hye Ri mi?
Bir an kadının görünüşü gözümün önüne geldi. Çok güzel biri. Gerçekten çok güzel.
- Ne yapmayı düşünüyorsun peki ?
- Filmi çekeceğim. Yapabileceğim bir şey yok.
Biraz dinlendikten sonra çalışmaya başladık. Artık hazırdık. Her şey tamam görünüyordu. Ama bizim ruhumuz içine çökmüşcesine kaygıyla doluydu. Dans bize moral veriyordu. Bir de birbirimize olan bağlılığımız...
Dans odasından çıkıp üzerimi değiştirdim.Kapıdan çıkınca bir anda Hyoyeon ile karşılaştım. En büyük idolüm. Onu ilk kez canlı görüyordum. Çok heyecanlandım. Bana baktı uzun uzun.
- Sen şu maskeli dansta dans edecek kızsın değil mi ?
- Şey evet. Melis Acar ben. Memnun oldum.
- Merhaba Melis! Şirketten bir kaç kızla yemek yemeye gideceğiz. Sen de gelsene işin yoksa.
- Ben mi?
- Evet. Sen de bu şirkettensin artık sonuçta.
- Olur. Çok isterim. Ne zaman peki.
- Hemen şimdi. Hadi gel!
- Olur. Geleyim
O kadar heyecanlandım ki kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Dans konusunda hep Hyoyeon'i örnek aldım. Çok beğendiğim bir dansçı. Ayrıca çok güzel bir kadın.
Alt kata indiğimizde karşıdan üç SNSD üyesi birden bize doğru geliyorlardı.
- Kızlar Melis'le tanışın. Maske dansının dansçısı.
-Vay ! Her yeri kasıp kavurduğunu duydum Melis seçmeleri harika bir performansla kazanmışsın.
-Yok. Sadece dans ettim. Yani teşekkür ederim.
-E hadi gidelim o zaman!
Yemeğe gittik hep birlikte. O kadar eğlenceli zaman geçirdim ki gülmeden duramadım. Çok eğlenceli kişilikleri var hepsinin de ve hepsi de çok güzel.
Çıkışta bir sürü kamera bekliyordu bizi. Hepsi kızlara sorular soruyordu. Bir anda kameralar arabasından inen havalı kıza çevrildi. Hyo Sonn gözlüklerinin arkasından bakıyordu bize. Sonra bana döndü.
- Bakın burada gizem dansının kraliçesi varmış.
Kameralar bir anda bana odaklandı. Herkes ne yapacağını şaşırdı. Kimliğim ortaya çıkmıştı. Kızlar kızgın bir şekilde Hyo Sonn'a baktılar ve beni hemen tutup arabaya götürdüler. Birlikte hemen şirkete girmeye çalıştık ama haber hemen yayılmış olacak ki bir sürü hayran ve kamera oraya toplanmıştı bile. Korumalar gelip hemen kameraları uzaklaştırdılar. İçeri girdik ama kızlar sinir küpü olmuştu. Bense ne yapacağımı bilmeden salak salak etrafa bakıyordum. Sekreter kızlardan biri yanıma gelip başkanın beni çağırdığını söyledi. Hyoyeon benimle birlikte başkanın yanına geldi. Başkan sinirli sinirli bize bakıyordu.
- Sözleşme şartlarını biliyorsun. "GİZEM!!"
Bunu bağırarak söylemişti öyle korktum ki.
- Başkanım sözleşmeyi ihlal eden Melis değil Hyo Sonn! Kameraların önünde bilerek yaptı bunu.
- Nasıl ya! Peki şu durumda ne yapacağız bir fikriniz var mı? Bütün kanallarda bu haber var! Dansı iptal etmek zorunda bile kalabiliriz. Ya da erteleyip Jun'un partnerini değiştiririz.
- Ya da bu olanları umursamadan Melis o gece Min Jun'la dans eder Başkanım. Neden Hyo Sonn'un hatasını Melis çekmek zorunda?
-Haklısın ama düşünmem lazım.